Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11551 E. 2023/915 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba, anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını veya kaldırılmasını ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Babanın, annenin çocukla kişisel ilişki kurmasına engel teşkil edecek bir durum yarattığına dair iddialarını ispatlayamaması ve iştirak nafakası talebi için usulüne uygun dava açılmamış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasının kabulüne, velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın eksiklikler tamamlanıp yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı vekili tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı-davalı tarafın duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı baba vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin babada olduğunu ve mahkeme kararıyla çocukla anne arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, annenin pavyonda çalıştığını, sabit ikametgâhının olmadığını, çocuğun akrabalarla ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişkinin corona virüsü nedeniyle çocuk için tehdit oluşturduğunu iddia ederek; virüs tehlikesi geçene kadar telefonla kişisel ilişki kurulmasını, akabinde de haftasonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı anne vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşanma kararında ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, babanın çocukla görüşmek için anne ve çocuğun yaşadığı yere gelip annenin hayatına müdahale ettiğini, boşanma sonrası anneye şiddet uyguladığını, yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle velâyetin babaya verilmek zorunda kalındığını, babanın annenin çocukla kişisel ilişki kurmasına engel olduğunu, çocukla kişisel ilişki kurarken onları takip ettiğini, çocuğun anneannesine babasının kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söylemesi üzerine soruşturma açıldığını, annenin sabit bir ikametgâhı olduğunu ve çocuğun anneye düşkün olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı anne vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; babanın velâyet görevini gereği gibi yerine getirmediğini iddia ederek velâyetin babadan alınarak anneye verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 01.04.2021 tarih ve 2020/393E., 2021/407K. sayılı kararı ile asıl davanın kabulü ile anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kararda belirtiliği şekliyle yeniden düzenlenmesine ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davasının davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen birinci kararına karşı süresi içinde tarafların vekillerinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2021 tarih ve 2021/1034E., 2021/1672K. sayılı kararı ile; kişisel ilişki konusunda babanın talebinin çocuğun annede yatılı olarak kalmayacak şekilde ilişki kurulması olduğu, Mahkemenin kararında ise kişisel ilişki davasının kabulüne karar verilmesine rağmen, mevcut kişisel ilişkide yatılı kurulan kişisel ilişki sürelerinin kararda muhafaza edilerek yatısız kişisel ilişki kurulan sürelerin kaldırıldığı, babanın annenin sabit bir ikametgâhı bulunmadığı iddiasının araştırılmadığı ve danışmanlık tedbiri uygulanarak annenin barınma yerinde inceleme yapılması gerektiği gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen son kararı ile; uzman heyet raporu, danışmanlık tedbiri dosyası ve dosya kapsamındaki değerlendirme raporları dikkate alındığında tarafların ortak çocuğunun yaş, cinsiyet ve gelişim özellikleri itibariyle anneye ihtiyaç duyduğu yaş döneminde olduğu, kişilik gelişiminde annenin yerinin yadsınamayacağı, kişisel ilişki kurulmasına engel herhangi bir hususun ispatlanmadığı, çocuk ve anne arasında güven ilişkisinin tekrar sağlanması, ilişki ve iletişimlerinin iyileştirilmesi, güçlendirilmesi, çocuğun anne sevgi ve şefkatinden de mahrum kalmaması için anne ile çocuk arasındaki mevcut kişisel ilişkinin devamının gerektiği ve babanın velâyet görevini yerine getirdiği, velâyetin değiştirilmesini gerektirecek bir husus bulunmadığı ve uzman heyet raporunda annenin velâyet talebi olmadığını beyan ettiği gerekçesi ile; davacı-davalının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ile davalı-davacının velâyetin değiştirilmesi davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2020/393E. sayılı ara kararı ile davacı-davalı babanın çocuk için talep ettiği iştirak nafakasının, usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen son kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı baba vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; annenin pavyonda çalıştığını, düzenli bir ikametgâhı ve yaşantısı olmadığını, ortak çocuğun anne yanında yatılı olarak kalmasının uygun olmadığını, annenin çevresi ve ailesinin düzgün kişiler olmadığını, çocuğun da annede yatılı kalmak istemediğini, iştirak nafakası taleplerinin dikkate alınmadığını, annenin çocuğu kişisel ilişki günlerinde almadığını, çocuğa ilgisiz davrandığını belirterek; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddi ve iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı anne vekili velâyetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu, kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesini talep eden babanın istediği iştirak nafakasının kişisel ilişki davasının fer'îsi olmadığı ve bu konuda harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı baba vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; annenin pavyonda çalıştığını, düzenli bir ikametgâhı ve yaşantısı olmadığını, ortak çocuğun anne yanında yatılı olarak kalmasının uygun olmadığını, çocuğun da annede yatılı kalmak istemediğini, iştirak nafakası talebinin davalı-davacının açtığı velâyet davasının fer'îsi olduğundan bu konuda hüküm kurulması gerektiğini, annenin çocuğu kişisel ilişki günlerinde almadığını ve çocuğa ilgisiz davrandığını belirterek; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddi ve iştirak nafakası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, velâyet kendisinde bulunmayan anne ile ortak çocuk arasında mahkeme kararı ile kurulmuş olan kişisel ilişkisinin sınırlandırılmasını veya kaldırılmasını gerektirecek bir hususun, kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun tehlikeye girdiğinin veya annenin çocukla ilgilenmediğinin ispatlanıp ispatlanmadığı, davacı-davalı baba tarafından usule uygun şekilde açılmış bir iştirak nafakası davası bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci ve 324 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı-davalı babanın iddialarının ispatlanamadığının ve değişen koşullara göre kişisel ilişki yönünden her zaman yeniden dava açılabileceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı baba vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.