"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kişisel ilişki, nafakaların ve tazminatların miktarı, kendi lehine verilen tedbir nafakasının kaldırılması ve yoksulluğun reddi yönünden, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3 üncü ve 186/3 üncü maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ve özellikle yaşı ve eğitim koşulları değerlendirildiğinde ortak çocuk ...’un ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
4-Ortak çocuklar 2012 doğumlu ..., 2016 doğumlu ... ve ...’ın İlk Derece Mahkemesince velayeti anneye verilmiş, ... ile yatılı olacak şekildi kişisel ilişki tesis edilmiştir. Kararın anne tarafından bu yönden de istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “...Davalı babanın uyuşturucu kullandığı dosya kapsamından anlaşılmakta ise de bu halinin bağımlılık düzeyinde olup olmadığı sabit değildir. Ayrıca davalının ve ... aile bireylerinin çocuklara karşı ihmal, istismar ve kötü bir muamelesine rastlanmamıştır. Çocuklar yaşları itibariyle ... yanında yatılı kalabilecek yaştadırlar. Bunun yanında alınan sosyal inceleme uzman raporu uyarınca çocukların ... çocuk ilişkisinin doyurucu bir şekilde yaşayabilmeleri için çocukların babanın yanında yatılı kalmalarının gerekli ve çocukların ... yararına olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda müşterek çocuklar ile davalı ... arasında kurulan kişisel ilişkinin süresinde isabetsizlik bulunmamaktadır...” gerekçesi ile davacı annenin kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden; velâyet ve kişisel ilişki hususunda aldırılan bilirkişi raporunda “... davacının davalının madde bağımlılığının olduğu iddiası, bu iddianın doğruluğunun mahkemece tespit edilmesi gerektiği, doğru olma ihtimalinin çocuklar için risk faktörü oluşturduğu, çocukların beyanlarında davalının uyanamadığını söylemeleri de göz önüne alınarak yatısız olarak kişisel ilişki kurulmasının çocukların menfaatine olacağı kanaatinin” bildirildiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun ... yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur. Ancak çocuğun gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi onun yüksek yararına değil ise ana veya babasıyla gözetim altında veya yatılı olmadan dahi kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir. Mahkemece öncelikle babanın uyuşturucu bağımlılığı bulunup bulunmadığı, kişisel ilişkiye engel durumunun bulunup bulunmadığı hususlarında sağlık kurulu raporu alınması, alınacak sağlık kurul raporu doğrultusunda gerekirse idrak çağındaki ...’un dinlenerek, görüşü alınacak şekilde yeniden üç kişilik uzman heyetinden sosyal inceleme raporu alınmak ve diğer tüm deliller de göz önüne alınmak suretiyle, çocukların ... yararını tehlikeye düşürmeyecek ve amaca da uygun şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün yukarıda 2., 3., 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.14.12.2022 (Çrş.)