Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7451 E. 2023/5239 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satışı yapılan taşınmazın satış tarihinde aile konutu niteliğinde olup olmadığı, eşin satışa rızasının bulunup bulunmadığı ve davanın kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hükmün gerekçesi birlikte değerlendirilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1173 E., 2022/1657 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/97 E., 2021/707 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal-tescil ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili ile diğer davalı gelmediler. Açık duruşmaya başlandı. Davacı vekili Av. ... ...'in mazeret bildirdiği görüldü. Usulüne uygun belgelendirilmeyen mazeretin reddine karar verildi. Okundu açık yargılamaya devam olundu. Gelenin sözlü açıklaması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 07.11.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; eşi ile 2616 ada 1 parselde kayıtlı .../... adresinde bulunan taşınmazda ikamet ettiklerini, evlilik birliği süresince tarafların aile konutu olarak kullandıkları söz konusu taşınmazın davalılardan eski kayıt maliki İsa tarafından boşanma davasının açılmasından önce diğer davalı ...'a satıldığını, bu satış işlemine müvekkilinin açık rızası bulunmadığını, davalılardan ...'ın eşinin yakın arkadaşı olduğunu ve aileyle sıkı ilişkiler içerisinde olduklarını, söz konusu taşınmaza defalarca gelip gittiğini, ailenin tamamını yakından tanıyan davalının konutun aile konutu olduğunu bildiği ve bu nedenle iyi niyetli olmadığının açık olduğunu, halen oturmakta olduğu taşınmaz ile ilgili olarak ...'ın talebi üzerine doğalgaz, elektrik ve su hizmetlerinin durdurulması için görevlilerin geldiğini, gidecek başka bir yeri olmadığı ve ikamet ettiği yerin aile konutu olması sebebi ile belirtilen taşınmazda ikamet etmesi ve masrafları kendisine ait olmak üzere elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerinin zorunlu ihtiyaç sebebi ile açık tutulmasına karar verilmesini, taşınmazın davalılardan ... adına olan kaydının iptali ile davalılardan İsa adına tescili ile tapu kaydına aile konutu şerhinin konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ... cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile diğer davalı arasında altı yılı ... süredir yakın dostluk bulunduğunu, İsa'nın mali açıdan güçlük yaşamaya başladığını, güçlüğün üstesinden gelebilmek için yakınlarının yardımıyla bir işletme kurduğunu, davacının iddiasının aksine dava konusu taşınmazın müvekkiline devri işlemi için davacının açık rızasının olduğunu, müvekkiline taşınmazın satış teklifini davacı ve diğer davalının birlikte yaptıklarını, davacının sonradan rızasını geri çektiğini ispat etmesi halinde bunun müvekkiline bildirilmemesi ile müvekkilinin kazanımının korunması gerektiğini, müvekkilinin evin satış yoluyla devralma işlemi esnasında davacı ve davalının birlikte hareket etmesi ile yasal hakkı bulunmayan eşin rızası kanaatinin oluşacağını, yasal hakkı bulunmayan eşin rızasını alan müvekkilinin artık konutun aile konutu olup olmadığının bir önemi olmaksızın gerçekleştirdiği işlemin geçerli olduğunun ortada olduğunu, huzurdaki davanın açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacı eşin satış konusunda müvekkilinin ikna edilmesine ön ayak olması, işlemler sırasında tapu müdürlüğünde hazır bulunması, davacının satış işleminden haberi olmadığı iddiasını bertaraf ettiğini belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın taraflarca aile konutu olarak kullanıldığı, davacının satış için açık rızasının alınmadığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davaya konu taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın devri sırasında davacı kadının açık rızasının olduğunu, dava konusu taşınmazın satış yapıldığı ve davanın açıldığı dönemde aile konutu vasfını taşıyıp taşımadığının araştırılmadığını, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapu iptal ve tescil davalarında müddeabihin, taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlendiği, taşınmazın dava tarihindeki değerinin 115.581,00 TL olduğu, İlk Derece Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile davacının 24.12.2020 tarihli oturumdaki beyanı esas alınarak 195.200,00 TL üzerinden değerlendirilerek harç ve yargılama giderinin bu bedel üzerinden belirlenmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı adli yardımdan yararlandığından alınması gereken 7.895,34 TL karar harcı ile 80,70 TL başvurma harcı toplamı 7.976,04 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. gereğince hesaplanan 14.930,20 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, diğer istinaf itirazları yönünden ise İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının sair istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasında satış tarihinde taşınmazın aile konutu niteliğinde olup olmadığı, kadının açık rızasının alındığının ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.