Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8658 E. 2024/354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkek, 2002 yılından önce kooperatif hissesi ile edinilen taşınmaz üzerinde davacı kadının katılma alacağı talebinin reddini isterken, davacı kadın, evlilik birliği boyunca eşit gelire sahip olduklarını ve taşınmazın ediniminde katkısı olduğunu ileri sürerek katılma alacağı talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın edinimi 2002 yılından önce başlamış olsa da, eşlerin evlilik birliği boyunca eşit gelire sahip olmaları ve davalı erkeğin ailenin geçiminden sorumlu olması nedeniyle davacı kadının taşınmazın ediniminde katkısının olduğu, bu nedenle 2002 öncesi dönem için katkı payı, sonrası için ise yasal katılma alacağı hakkı bulunduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1088 E., 2022/699 K.

DAVA TARİHİ : 23.02.2015

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/19 E., 2019/405 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde 2795 ada 3 parsel 25 nolu bağımsız bölümün 2000 yılında kooperatife üye olunarak edinildiğini, müvekkilinin çalışarak taşınmazın edinilmesinde katkısının olduğunu, tarafların maaşlarının aynı miktarda olduğunu, 1/2 oranında hakkı olduğunu, davalı adına kayıtlı olan 34 Z 5854 plakalı aracın boşanma davasından önce davalı tarafından satıldığını belirterek; taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesini ve müvekkilinin alacağının belirlenmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile tasfiye sonunda ortaya çıkacak alacağa istinaden 10.000,00 TL alacağın mal rejiminin sona erdiği 18.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde; davanın konusunun boşanma dava tarihinde mevcut mallar olduğunu açıklamış; davacı kadın vekili ön inceleme duruşmasında da araç yönünden bir taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.

3. Davacı kadın vekili 05.12.2018 tarihli dava dilekçesinde; bilirkişi raporu doğrultusunda talep miktarını artırarak toplam 145.000,00 TL alacağın mal rejiminin sona erdiği 18.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kooperatife müvekkilinin 1999 yılında üye olduğunu, ödemelerin müvekkilinin geliri ile yapıldığını, aracın da müvekkilinin birikimleri ile alındığını, satılarak biriken nafaka borcunun ödendiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tasfiye konusu 2975 ada 3 parsel 25 nolu bağımsız bölümün eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihte tahsis suretiyle davalı eş adına tescil edildiği, taşınmazın evlilik birliği içerisinde yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu süreçte edinildiği ve aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı, davacının bu taşınmazın değerinin yarısı olan 145.000,00 TL katılma alacağı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile, 2975 ada 3 parsel 25 nolu bağımsız bölüm yönünden 145.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davanın katkı payı ve katılma alacağı davası olduğunu, aracın alımında davacının hiçbir katkısı bulunmadığını, birikmiş nafaka borcunu ödemek için satıldığını; davacının katkı payını desteklemek için ileri sürdüğü iddiasının, yani kendi maaş kartını davalıya verdiğini ve kooperatif aidatlarının ödenmesinin ve evin geçimi için harcamaların bu karttan gerçekleştirildiğinin doğru olmadığını, tarafların 1/2 oranında her şeye ortak olarak evliliklerini sürdürdüklerini, davacının her ne kadar müvekkilinin çocuklarının eğitim ve diğer masraflarına karışmadığından ve karşılamadığından söz etmekse ise de, müvekkilinin kızının üniversite okurken yurt gideri vb. ihtiyaçlarını elinden geldiğince karşılamaya çalıştığını; söz konusu kooperatif üyeliğinin müvekkili adına başlangıcının 15.06.1999 tarihi olduğunu, ödemelerin müvekkili tarafından yapılmış olduğunu, kooperatif üyeliğinin 01.01.2002 tarihinden önce olduğunu, dolayısıyla edinilmiş mallara katılma rejiminin 01.01.2002 tarihinden itibaren uygulanabilir olduğunu, davalının kooperatif hissenini 15.06.1999 tarihinde 2.500.000 lira bedelle satın aldığını, üye olarak malik olduğunu, müvekkilinin üye olduktan sonra da aidat ödediğini, kooperatif inşaatları tamamlandıktan sonra 22.02.2006 tarihinde müvekkiline kat irtifakı tapusunun verildiğini, davacının iddiasına yönelik delillerini sunmadığını, davacının katkısının olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında, eldeki davanın konusunun boşanma davasının açıldığı andaki mevcut mallar olduğunu, aracın boşanma davasından evvel satılması nedeniyle araç yönünden herhangi bir talebin bulunmadığını bildirdiği, tarafların evlilik süresince aynı kurumda çalıştığı; dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, Mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, tasfiyeye konu taşınmazın 15.06.1999 tarihinde kooperatif üyeliği ve 2005 yılı sonuna dek süren aidat ödemelerinden sonra 22.02.2006 tarihinde davalı adına tapuya tescilinin sağlandığı, tarafların evliliğin başından itibaren aynı kurumda çalıştıkları ve eşit düzeyde gelir elde ettikleri, gerek Yargıtay, gerekse Dairemiz uygulamalarında düzenli gelir elde eden eşlerin 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mallar üzerinde katkı yaptıklarının kabulü ve gelir durumlarına göre sağlayacakları katkı oranında hak sahibi olacakları, davacının dava dilekçesinde ve yargılama devamındaki beyanlarından gerek 01.01.2002 öncesi, gerekse sonrasına ilişkin alacak talebinde bulunduğu, her ne kadar mahkemece tarafların gelirlerine göre katkı oranı belirlenerek 01.01.2002 öncesine isabet eden kooperatif ödemeleri yönünden katkı payı alacağı 2002 sonrası yönünden ise, yasadan kaynaklanan katılma alacağı hakkının bulunduğu kabul edilerek her iki döneme ilişkin ayrı ayrı hesaplama yapılmamış ise de; 01.01.2002 öncesinde eşit gelire sahip eşlerden, davalı eşin ailenin infak ve iaşesinden sorumlu olduğu da gözetildiğinde, davacı eşin katkısının daha fazla olacağı, ne var ki; bu yönde davacı tarafın istinaf itirazının bulunmadığı, taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri esas alınarak yarı oranındaki bölümünün davacı yararına katılma alacağı olarak belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamalara ilişkin hatalı uygulama söz konusu ise de, belirlenen alacak miktarının davalı lehine olup aleyhe kaldırma söz konusu olamayacağı, kamu düzenine ilişkin bir durum da söz konusu bulunmadığından, bu hususun açıklanıp eleştirildiği, hükmün sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; söz konusu kooperatif üyeliğinin müvekkilinin başlangıcının 15.06.1999 tarihinde satın aldığını, ödemelerin müvekkili tarafından yapılmış olduğunu, edinilmiş mallara katılma rejiminin 01.01.2002 tarihinden itibaren uygulanabilir olduğunu, müvekkilinin üye olduktan sonra da aidat ödediğini, kooperatif inşaatları tamamlandıktan sonra 22.02.2006 tarihinde müvekkiline kat irtifakı tapusunun verildiğini, davacının iddiasına yönelik delillerini sunmadığını, davacının katkısının olmadığını, tarafların 2002 yılından beri ayrı yaşadıklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hukuki nitelendirme, katkının ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.