"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1652 E., 2022/611 K.
DAVA TARİHİ : 26.09.2016-07.12.2016
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/682 E., 2019/98 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulüne ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ziynet alacağına ilişkin davalı- karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile bu yönden hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 27.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekilleri gelmedi. Karşı taraf davalı-karşı davacı Mesuda Bayram Sarıhan vekili Avukat Bilal Veske geldi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlenmeden önce kadına ev işleri konusunda hassas olduğunu, kazancının yeterli olduğunu ve kadının çalışmasına gerek olmadığını söylediğini, kadının sorumluluklarını yerine getirmediğini, günün büyük bölümünü bilgisayar başında sosyal medya ile uğraşarak geçirdiğini, ortak hanede yaşanan herşeyi ailesiyle paylaştığını, evlenmeden önce tanıdığı Fırat isimli şahısla arkadaşlığına devam ettiğini erkeğin öğrendiğini, kadının ortak haneyi terkedip gittiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, evliliğin ilk günlerinden itibaren kadını küçümseyerek hakaretler ettiğini, sebepsiz tartışmalar sonucu darp ettiğini, kadına sevgi ve saygı göstermediğini, kadının ailesinin eve gelmesini yasakladığını, kendi annesinin evini temizlemesi için kadını zorladığını, kadının yaptığı tüm harcamaları tek tek sorguladığını, kadının babasının evlerine ziyarete gelmesinden sonra kadına hakaretler ettiğini, boğazını sıktığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan 2 adet 22 ayar 25 gr burma bilezik, 6 adet 20 gr burma bilezik, 5 adet 11 gr bilezik, 10 adet çeyrek altın, 1 adet zincir kolye, 2.000,00 TL paranın iadesi ile mehir olarak ödeneceği taahhüt edilen 50 gr altının işleyecek yasal faiziyle birlikte kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, ailesiyle ve arkadaşlarıyla görüşmesini engelleyerek, baskıcı davranarak duygusal şiddet uyguladığı, kadının kusurunun ispatlanamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, düzenli ve sürekli gelirinin olmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, tanık Meryem'in beyanında, kadın evden ayrılırken yanlarında olduğu, ev eşyaları ve kişisel eşyalar alınırken erkek tarafından liste tutulduğu, listeye kadın tarafından alınan 3 tane bileziğin yazıldığı, bunun dışında takı alınmadığını belirttiği, tarafların babalarınca düzenlenen imzalı 11.12.2016 tarihli teslim tesellüm tutanağında da düğünde takılan 3 adet bileziğin kadının kolunda baba evine geldiğinin tespit edildiği gerekçesiyle kadına teslim edilen altınlar düşüldükten sonra kalan ziynet eşyası yönünden ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile davaya konu 9 adet çeyrek altının mevcut ise aynen, mevcut değil ise 1.881,18 TL, 2 adet 25 gr 22 ayar burma bilezik mevcut ise aynen, mevcut değil ise 5.851,50 TL, 6 adet 20 gr 22 ayar burma bilezik mevcut ise aynen, mevcut değil ise 14.043,60 TL, 2 adet 11 gr 22 ayar bilezik mevcut ise aynen, mevcut değil ise 2.574,66 TL, 1 adet 4 gr 14 ayar zincir kolye mevcut ise aynen, mevcut değil ise 291,12 TL, 1.780,00 TL nakit para olmak üzere toplam değer olan 24.642,06 TL' nin 4.900,00 TL' sinin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte, kalan 19.742,06 TL sinin ıslah tarihi olan 03.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına iadesine, kadının mehir alacağı davası tefrik edilerek ayrı bir esasa kayıt edilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının reddi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; ziynet alacağı talebi kabul edildiği halde vekalet ücretine hükmedilmemiş olması, manevî tazminatın ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ziynet alacağı boşanmanın fer'î niteliğinde olmadığından harca tabi olduğu gibi kabul veya reddi halinde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken Mahkemece kabul edilen ziynet alacağı yönünden kadın yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kadın vekilinin ziynet alacağı davasında hükmedilmeyen vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kabul edilen ziynetler yönünden kadın lehine vekalet ücretine, İlk Derece Mahkemesi hükmüne 14 üncü bent olarak eklenmesine, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının reddi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi ile buna bağlı olarak erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakasına ve tazminatlara hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ziynet alacağı davasının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Nurdoğan'dan alınarak Mesude'ye verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.