"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1181 E., 2023/1132 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/533 E., 2021/332 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı ve birleşen davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 5 yıldır evli olan tarafların ortak çocuklarının bulunmadığını, kadının başına buyruk davrandığını, sık sık ailesinin yanına gidip uzun süre kaldığını, eşine ve evine karşı ilgisiz olduğunu, misafir ağırlamaktan kaçındığını, ailesinin yanında davacı eşine küfür ettiğini, küçük düşürdüğünü, kayınvalidesiyle tartışıp küfür ettiğini, hiçbir şeyden mutlu olmadığını, eşini sadece para kazanması gereken biri gibi gördüğünü, çocuk sahibi olmama nedenlerini çevresine eşi olarak anlatması yüzünden aralarında geçimsizlik yaşandığını, bir yıl önce ailesinin yanına gidip geri dönmeyip eşini engelleyerek sosyal medya üzerinden tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, annesinin evliliğe müdahale ettiğini, davacının 12 yaşından itibaren epilepsi rahatsızlığı olan asgari ücretle çalışan bir kişi olduğunu, evlilik çekilmez bir hal aldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlenirken epilepsi hastası ve çocuk sahibi olamayabileceklerini eşinden gizlediğini, bu durumun evliliğin 3. yılında tüp bebek tedavisinde öğrenildiğini, verilen söze rağmen bağımsız konut açılmadığını ve erkeğin ailesiyle birlikte aynı evde 6 kişi yaşamak zorunda kaldıklarını, kayınvalidesinin küçük görüp evliliklerine müdahale ettiğini, özel hayatları kalmadığını, yaptığı yemekleri ve ev işlerini beğenmediğini, aşağılayıcı davrandığını, erkeğin eşini birçok kez darp ederek evden attığını, sonra da döverek eve geri soktuğunu, 02.07.2018 tarihinde yine kadının darp edildiğini, saçlarından sürüklenerek dışarı atılıp akşama kadar parkta beklemesine rağmen eşinin kendisini geri götürmeye gelmemesi üzerine karakola gidip şikayetçi olduğunu, bir daha bir araya gelmediklerini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, her yıl %20 oranında artırılmak kaydıyla kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, erkekte kalan 10 adet 30 gramlık 22 ayar bilezik, 20 adet çeyrek altın ile evlilik içinde yapılan 9 adet çeyrek altın karşılığı ıslah hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL alacağın yasal faiziyle erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın daha önce açtığı boşanma davasından feragat ettiği, sonra ayrı ev açma ve yeniden bir araya gelme sözü verdiği, ancak bu sözünü tutmadığı ve yeniden bu boşanma davasını açtığı, davacının ayrı ev açma sözünü tutmaması ve yeniden boşanma davası açması davalı eş açısından güven sarsıcı nitelikte olup bu koşullarda kendisinden ortak hayatı sürdürmesini istemek ve beklemek hayatın olağan akışına uygun olmadığı , kadın kusursuz erkek tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davacının davasının reddine, yasal koşulları oluşmayan nafaka ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden gerçerli olmak üzere 400,00 TL'ye yükseltilerek kararın kesinleşmesine kadar devamına, 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî tazminata, yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, kadının ziynet alacağına yönelik davası ve ek davasının kısmen kabulü ile; 10 adet 30'ar gramlık 22 ayar bilezik bedeli 75.300,00 TL ile 20 adet çeyrek altın bedeli 8.920,00 TL toplamı 84.220,00 TL'nin davacı- karşı davalıdan alınarak davalı - karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın 10.000,00 TL'sine karşı dava tarihi olan 28.10.2019 tarihinden, kalan 74.224,00 TL'sine ek dava tarihi olan 15.02.2021 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, çelişkili gerekçe, asıl davanın reddi, karşı boşanma davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarı, maddî tazminat, kadının reddedilen manevî tazminat talebi için lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi, erkeğin reddedilen nafaka ve tazminat talepleri, ziynet eşyası alacağına yönelik dava ve ek davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, çelişkili gerekçe, asıl davanın reddi, karşı boşanma davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen toptan yoksuluk nafakası miktarı, maddî tazminat, kadının reddedilen manevî tazminat talebi için lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi, erkeğin reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık erkeğin reddedilen boşanma davası, kadının kabul edilen karşı boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174, 175, 176 ncı maddeleri, 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenen "yeniden boşanma davası açmak" vakıası yönünden bir kişinin sadece hukuki hakkını kullanması şeklindeki eyleminin kişiye kusur olarak yüklenemeyeceğinin, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlarına göre yine de erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.