Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1013 E. 2023/3855 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve davalı kadının manevi tazminat talebinde bulunup bulunmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı, davalı tarafından süresinde manevi tazminat talebinde bulunulmamış olması ve usul/kanuna aykırılık bulunmaması gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1785 E., 2022/2436 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/29 E., 2021/247 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacının eşi ve çocukları tarafından dışlandığını, ayrı yaşadıklarını, erkeğin barışma tekliflerini kadının geri çevirdiğini, 12 yıldır ayrı yaşayan tarafların bir araya gelme imkanı bulunmadığını iddia ederek boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın usulüne uygun tebligata rağmen süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde iddiaları kabul etmediğini belirterek yararına manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmak, davalı kadının da birlik görevlerini yerine getirmemek, eşi ile birlikte yaşamaktan kaçınmak ve eşini kendisinden uzaklaştırmak suretiyle eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararı, yerel mahkemenin kusur tespitinin ve manevî tazminat talebinin reddedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile boşanma, kusur belirlemesi ve manevî tazminatın reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesi davalı asile usulüne uygun olarak 01.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, süresinden çok sonra 04.10.2020 tanzim tarihli dilekçe ile davalı vekili tarafından cevap dilekçesi verildiği, süresinden sonra verilen cevap dilekçesinde belirtilen kusurlar nedeniyle davacı erkeğe kusur izafe edilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, bu yöne ilişkin davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmadığından, bu husus kaldırma nedeni yapılmadığı, eleştirilmekle yetinildiği, Mahkemece davalıya kusur olarak yüklenen evlilik birliğinin görevlerini yerine getirmeme, eşinin çamaşırlarını dahi yıkamama şeklindeki vakıalar davacı tarafından kusur olarak izafe edilmediği, kusur olarak izafe olunmayan vakıalar Mahkemece kusur belirlemesine esas alınamayacağı, dinlenen tanık...ün beyanlarından kadının erkeğe yönelik davacıyı kendisinden uzaklaştırdığı git evlen gibi evden uzaklaştırmaya yönelik söylemlerde bulunduğu anlaşıldığından bu hususun kusur olarak yüklenmesi gerekirken ileri sürülmeyen vakıaların kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, bu nedenle kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerektiği, istinaf olmadığından davacı erkek yönünden kesinleşen sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmek ve davalı kadın yönünden istinaf yargılamasında yeniden belirlenen davacı erkeği evden uzaklaştırmaya yönelik davranışlarda bulunmak ve birlikte yaşamaktan kaçınmak şeklindeki vakıalar nedeniyle evlilik birliğinin devamının kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasına sebebiyet verdikleri, bu kusurlu vakılarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de, davalı tarafından süresinde ibraz olunan cevap dilekçesi bulunmadığı gibi ayrıca açılan karşı bir boşanma veya manevî tazminat istemine ilişkin dava da bulunmadığı, bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, süresinden sonra verilen cevap dilekçesindeki talebin süresinde verilen cevap dilekçesi olarak kabulü ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu bu nedenle davalı kadın vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek davalı kadının manevî tazminat talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ,davalı kadın vekilinin sair yönlerden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili; davalı kadının hiç kusuru olmadığı, davanın kabulünün ve davalıya yapılan tebligatların usülsüz olmasına rağmen manevî tazminata hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma, kusur belirlemesi, manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davalı kadının süresi içinde manevî tazminat talebinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.