Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10152 E. 2024/7525 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu ve buna bağlı olarak tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1661 E., 2023/1145 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/883 E., 2021/1118 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacının evlendikleri günden beri eşi ile yaşadığı en küçük tartışmada ailesine haber vermekte, hemen eşyalarını toplayıp ailesinin kendisini götürmesini istediğini, davalı- karşı davacının babası ve kardeşi müvekkilin babasını arayıp ...'i şikayet ettklerini ve her tartışmaya karıştıklarını, hakaret ve küfür söylediğini, 3. kişilerin yanında devamlı hizmetçi muamelesi yaptığını, eşinin ailesinden hoşlanmadığını, gerginlik çıkardığını, üstüne yürüdüğünü belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin işiyle ilgili beyanlarının doğru olmadığını, şirketin hissedarı olduğu şirkete ait ödemelerin kredi kartlarının kontrolünün kendisinde olduğunu,kadının babasının kızının şiddet gördüğünü söylediğinde kayıpdereninin "kızınız hak etmiştir" dediğini, erkeğin kendi ailesine farklı anlattığı için ailelerin karşı karşıya gelip tartıştıklarını, kadının görümcesiyle tartıştığını, üzerine yürüdüğünü, kayınpederinin çocuğun yemeğiyle ilgili olayda evden kovduğunu, eşinin ertesi gün kadının eşyalarını toplayıp evi terk etmesi için haber gönderdiğini, birçok kez aldattığına ilişkin yazışmaların bulunduğunu,kadının affetmişse de aldatmaların devam ettiğini, kadınlarla görüşme videolarının bulunduğunu, birden çok şiddet uyguladığına ilişkin şiddet fotoğraflarını sunduklarını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve çocuk lehine aylık 750,00'şer TL tedbir, iştirak, yoksulluk nafakasına, kadın lehine 30.000,00'er TL maddî-manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının emir kipi ile konuştuğu, çocuğu eşinden sakındığı, tartışmaları ailesine yansıttığı, eşinin ailesine karşı gergin, tartışmaya açık olduğu, her olayda "kalk gidiyoruz" dediği, en son olayda kayınpederinin üzerine yürüdüğü, komşuların duyacağı şekilde bağırdığı, eşine o...pu çocuğu diye küfür ettiği, eşi ile sahte sosyal medya hesabından yazıştığı, erkeğin ise islami evlilik sitesine üye olmakla güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ağır, erkeğin hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle davaların kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir, karar tarihinden sonra 600,00 TL'ye çıkarılarak iştirak nafakası olarak devamına, erkek lehine 8.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksuluk nafakası ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, reddedilen nafaka ve maddî-manevî tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinafa gelenin sıfatına göre, erkeğe yüklenen kusurların kesinleştiği, kadına yüklenen kusurlar yönünden ise, olayların gelişimi, tanık beyanlarına göre, sabit olmayan ve kusur olarak yüklenemeyecek nitelikte soyut olan "tartışmaları ailesine yansıttığı, eşinin ailesine karşı gergin, tartışmaya açık olduğu, her olayda "kalk gidiyoruz" dediği, komşuların duyacağı şekilde bağırdığı " vakıaları, kadına yüklenen kusurlardan çıkarıldığı, buna göre, erkeğin şiddet ve güven sarsıcı davranışları karşısında, kadının kalan kusurlu davranışları bakımından erkeğin ağır kusurlu olduğu, belirlenen kusur durumuna göre, erkek lehine manevî tazminat koşulları oluşmadığı kadın yararına uygun miktarda maddî-manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, kadının kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, reddedilen yoksuluk nafakası ile maddî-manevî tazminat taleplerine ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kararın kusur gerekçesi ve derecesinin boşanmaya neden olan olaylarda kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine şeklinde düzeltilmesine, kararın erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, kadının reddedilen yoksulluk nafakası, ile maddî-manevî tazminat talepleriyle ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, erkeğin yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, kadın lehine 30.000,00 TL toplu yoksulluk nafakası ile 25.000,00'er TL maddî-manevî tazminat takdirine, kadının diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminatların miktarının ve usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.