Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10191 E. 2024/1405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyan mahkemenin, bozma kapsamı dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurup kurmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bozma ilamına uyan mahkemenin yalnızca bozma kapsamındaki konularda hüküm kurması gerektiği, kesinleşen hususlara müdahale edemeyeceği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışındaki kısımlarının çıkarılarak düzeltilmesine ve bu şekilde onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/29 E., 2022/74 K.

DAVA TARİHİ : 06.06.2018

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tedbir nafakası ve karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, bozmaya uyularak hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

1-Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı- davacı erkek ile haklı sebeple ayrı yaşadığını iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 197 inci maddesi uyarınca, müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL, ortak çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

2-Davacı davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2021 tarih ve 2018/1046 esas, 2021/42 karar sayılı kararı ile erkeğin, kadına fiziksel ve sözel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, birliğin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, erkeğin davasının reddine, kadının tedbir nafakası davasının kabulü ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların ortak çocuğunun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davacı davalı kadın vekili tarafından nafaka ve tazminatların miktarı, davalı- davacı erkek vekili tarafından velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.03.2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı davalı kadın vekili tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.09.2022 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın, ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının az olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla erkeğin davasının reddine, kadının tedbir nafakası davasının kabulü ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların ortak çocuğunun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1- Davacı davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı davacı erkek vekili, katılma yolu ile temyiz dilekçesi ile yeniden boşanma hükmü kurulması, nafaka ve tazminatların miktarı ile eksik inceleme, velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulup kurulmadığı, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı -davalı kadın vekilinin tüm, davalı -davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, erkeğin birleşen davasının ise reddine karar verilmiş, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davacı davalı kadın vekili tarafından tazminatların, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.09.2022 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve tazminatların az olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar veren İlk Derece Mahkemesince münhasıran yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşen yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı -davalı kadın vekilinin tüm, davalı -davacı erkek vekilinin aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin kesinleşen yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulmasına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasından 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 11, 12, 13 numaralı bentlerinin çıkartılmak, kalan bentlerin ardışık olarak yeniden numaralandırılmak suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Laleh'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Yasin'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.