"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2698 E., 2022/3406 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/420 E., 2022/213 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk yılından sonra, davalı eşin sık sık geceleri eve gelmemeye başladığını, bu yüzden aralarında tartışma yaşandığını, müvekkiline küfür ve hakaretler ettiğini, fiziki şiddet uyguladığını, ... İlçe merkezinde tanıştığı kadınla gayrimeşru ilişki yaşadığını, evin iaşesini sağlamamaya, evlilik birliğinin kendine yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmemeye başladığını, müvekkilinin hamile kaldığını, davalı erkek eşin buna rağmen davranışlarını düzeltmediğini hamilelikle ilgili, sağlık ve diğer konularda yapması gereken görevlerini bile yerine getirmediğini, davacının zor şartlarda ailesinin yanında yaşamak zorunda kaldığını ve çocuğunu da orada doğurduğunu, çocuğun doğumundan sonra da, davalı erkek eşin, müvekkili ve çocuğuyla ilgilenmediğini, iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuk Cansu’nun velâyetinin davacı anneye verilmesine, dava süresince ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakası ve 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, eşiyle arasında herhangi bir sorunun bulunmadığını, davacı kadının annesinin evlilik birlikteliğine müdahale ettiğini, eşini çok sevdiğini, boşanmak istemediğinini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının, davalı erkeğe yönelik boşanma gerekçesi yaptığı iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, ortak çocuğun yaşı gözetilerek karar kesinleşinceye kadar geçici velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın ve geçici velâyeti davacı anneye verilen ortak çocuk yararına tarafların sosyal ekonomik durumları gözetilerek karar kesinleşinceye kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı erkeğin, müvekkilini ailesinin yanına bıraktığı, müvekkilinin burada ortak çocuğu dünyaya getirdiği, davalı erkek eşin çocuğun doğumuyla ve sonraki süreciyle ilgilenip destek olmadığını, bu iddianın tanık beyanları ile ispatlandığını, İlk Derece Mahkemesinin, davanın reddine karar verilmesi yönündeki kararının hatalı olduğunu belirterek; davanın kabulüne karar verilmesi için kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı, dinlenilen davacı tanığı Kübra'nın "Davacı birkaç kez bizimle doktora gitti, davalının davacıyı doktora götürmediğini biliyorum. Müşterek çocuğun doğumu ve sonraki sürece ilişkin masraflara destek olmadı" şeklindeki beyanından davalı erkek eşin, davacı kadın eşin hamileliğinde hastaneye kontrollere götürmediği, çocuğun giderleriyle ilgilenmediği vakıalarının erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, gerçekleşen durum karşısında davalı erkek eşin tam kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğundan tarafların boşanmalarına karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi kararının doğru olmadığı gerekçesiyle, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların evlilik birliğiinn sarsılması hukuki nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun anne yanında bulunması, cinsiyeti, yaşı dikkate alınarak velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuğun üstün yararı gereği davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek ortak çocuk yararına dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren ise aylık 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinin süresinde olmamasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesinin esasa girip inceleme yaptığını, davacı kadın eşi hastahaneye götürmemesinin sebeplerinin olduğunu, kadını ve çocuğu korumaya çalıştığını, davacı kadının asli kusurlu olduğunu ve davayı ispatlayamadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.