Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1122 E. 2023/4245 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet, nafaka miktarları, manevi tazminat ve maddi tazminat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olarak nafaka ve manevi tazminat miktarına hükmetmesi ve maddi tazminat konusunda karar gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratması bozma nedeni olarak değerlendirilerek, kararın bu kısımları bozulmuş, diğer kısımları ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1229 E., 2022/2174 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ilgaz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/40 E., 2021/44 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı karşı davacının başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davalı karşı davacının istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek dava dilekçesi ve dilekçeler aşamasında özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, yemek ve temizilik yapmadığını, ev ile ilgilenmediğini, çocuğunun bütün ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, bakımını ise davalının annesinin yaptığını, çocuğun davalıdan bir şey istediğinde ya da ağladığında elini ayağını tutmak suretiyle şiddet uyguladığını, psikolojik rahatsızlıklarının olduğunu, sürekli ilaç kullandığını, 24.01.2015 tarihinde önce annesine hakaret etmeye başladığını, annesini dövdüğünü, daha sonra çocuğunun üstüne gitmeye başladığını, onu döveceğinden korktuğunu, çocuğunu alıp annesine gittiğini, sonra kendisininde pişman olduğunu söyleyerek geldiğini, 28.01.2015 tarihinde çocuğunu alarak kaçtığını, çocuğunun gelişim çağından olduğundan davalının çocuğu ile ilgilenmemesi nedeniyle çocuğun davalının yanında kalmasını istemediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesi ile dilekçeler aşamasında özetle; iddiaları kabul etmediğini, eşinin sürekli kendisini aşağıladığını, saygı ve sevgi göstermediğini, kendisi ile ilgilenmediği, yanına oturduğunda uzak durmaya çalıştığını, eve gelmediği yada geç geldiğini, sen hastasın geri zekalısın çocuğa bakamazsın diye baskı yaptığını, çocuğuna annesinin bakması konusunda baskı uyguladığını, hakaret ettiğini iddia ederek tarafların boşanmalarını, velâyetin kendisine verilmesini, kendisi için aylık 400,00 TL, çocuk için aylık 250,00 TL nafakaya, yararına 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2016 tarih ve 2015/23 Esas, 2016/160 Karar sayılı kararı ile erkeğin kadının psikolojik rahatsızlığını önceden bilmesine rağmen ilgilenmediği, annesinin evinden geç saatlerde geldiği, başkaları yanında eşine hakaret ettiği, küçük düşürdüğü, aile yükümlülüklerini yerine getirmediği, birlik görevlerini ihmal ettiği birlikte yaşamaktan kaçındığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu, gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 150,00 TLtedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 100,00 TL tedbir, 200,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 7.500,00 TL maddî, 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekilinin kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 08.05.2017 tarih ve 2017/442 Esas, 2017/543 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davalı karşı davacı kadının vesayet altına alınmasını gerektirir bir durumunun bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınarak sonucuna göre işlem yapılması için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 24.10.2018 tarih ve 2017/134 Esas ve 2018/110 Karar sayılı kararı ile davacı karşı davalı erkeğin kadına hakaret edip şiddet uyguladığı, erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu, kadının usulüne uygun maddî tazminat, erkeğin ise maddî-manevî tazminat istemi bulunmadığı gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasın nedeniyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 150,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 100,00 TL tedbir, 250,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî tazminat, erkeğin maddî-manevî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve manevî tazminat ile velâyet yönünden, davalı karşı davacı kadın vekili ise kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, maddî tazminat talebi hakkında verilen karar, kendisi ve çocuk yararına hükmolunan nafaka ve manevî tazminat miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye 04.06.2020 tarihli kararı ile davalı karşı davacının başvurusunun kabulü ile karar gerekçesinde erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen kadının kusurunun ne olduğunun belirtilmediği gerekçesi ile kararın kaldırılmasına yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, davalı karşı davacının istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

E.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadının ilaç kullanamadığı hamilelik döneminde kadının psikolojik rahatsızlığını önceden bilmesine rağmen ilgilenmediği, annesinin evinden geç saatlerde geldiği, başkaları yanında eşine hakaret ettiği, küçük düşürdüğü, aile yükümlülüklerini yerine getirmediği, birlik görevlerini ihmal ettiği birlikte yaşamaktan kaçındığı, annesi ile aynı evde yaşamaya zorladığı, kadının ise yemek ve temizlik yapmadığı bıçak çektiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 100,00 TL tedbir 250,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî tazminat, erkeğin maddî manevî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; boşanma ve maddî tazminat hükmü hariç olmak üzere kusur tespiti, velâyet, iştirak ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat takdiri, kendi tazminat talebinin reddi yönlerinden istinaf isteminde bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; nafaka ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu kanaatine varılarak aylık 250,00 TL olarak ödenmesine, yine tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesi ile kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesi ile kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi yerinde ise de, tazminat miktarının az olduğu kanaatine varılarak takdiren 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davalı-karşı davacı kadının iştirak, yoksulluk nafakası, manevî tazminat miktarı ve maddî tazminat talebinin reddine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile karardan 4, 5, 6 ve 7.bentlerin çıkarılmasına yeniden hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu delil değerlendirmesinin doğru yapılmadığı, kadının maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği oysa ki kararda kadının bu konuya ilişkin talebinin kabul edildiğinin belirtildiği, tazminat ve nafakaları ödeme gücü olmadığı, kadının psikolojik rahatsızlığının velâyet görevini yerine getirmesine engel olacağını belirterek; kararı kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan manevî tazminat ve nafaka, velâyet ile kadının maddî tazminat talebi hakkında verilen karar ve kendi tazminat talebinin reddi yönlerinden temyiz talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarı, nafakalar ve miktarı, maddî tazminat, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 26 ncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince verilen 30.11.2016 tarihli kararda ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmolunmuş olup, bu karar davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmediğinden iştirak nafakası miktarı yönünden davacı karşı davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince verilen son kararda ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL den fazla iştirak nafakası miktarına hükmolunamayacağı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3. Yine İlk Derece Mahkemesince verilen 30.11.2016 tarihli kararda davalı karşı davacı kadın yararına aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuş olup, bu karar davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmediğinden yoksulluk nafakası miktarı yönünden davacı karşı davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince verilen son kararda davalı karşı davacı kadın yararına aylık 200,00 TL'nin üzerinde yoksulluk nafakasına hükmolunamayacağı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

4. İlk Derece Mahkemesince verilen 30.11.2016 tarihli kararda davalı karşı davacı kadın yararına 7.500,00 TL manevî tazminata hükmolunmuş olup, bu karar davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmediğinden manevî tazminatın miktarı yönünden davacı karşı davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince verilen son kararda davalı karşı davacı kadın yararına 7.500,00 TL'nin üzerinde manevî tazminata hükmolunamayacağı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesinin karar gerekçesinde davalı karşı davacı kadının iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, manevî tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne tarafların sair istinaf taleplerinin reddine karar verildiği halde, hüküm kısmında davalı karşı davacı kadının maddî tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin de kabulüne ve ilgili 7 nci bendin hükümden çıkarılmasına karar verilerek karar gerekçesi ile hüküm arasında maddi tazminat yönünden çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün bu yönden de bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının, iştirak nafakasının ve manevî tazminatın miktarı yönünden davacı karşı davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakka dikkat edilmeksizin hüküm kurulması ve maddî tazminat hakkında oluşturulan çelişki yönlerinden BOZULMASINA,

2. Davacı karşı davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, yukarıda (5 .) paragrafta belirtilen bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gereken kadının maddi tazminat talebine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.