Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1264 E. 2023/4251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı erkeğin kusurlarına göre davacı kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının uygunluğu ile istinaf yargılama giderlerinin paylaşımı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacı kadın lehine sonuçlanan boşanma davasının istinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerini davacı üzerinde bırakmasının hatalı olduğu, davası kabul edilen taraf lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı yargılama giderleri yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1869 E., 2022/1867 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/300 E., 2021/465 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı eşinin 2010 yılından bu yana kendisine kötü davranmaya başladığını, kendisine iftiralarda bulunduğunu, müşterek çocuklar için DNA testi yaptırdığını, kendisine hakaretlerde bulunduğunu ve tehdit ettiğini, İstanbul 2. Aile Mahkemesi’nin 2017/49 E.- 2017/441 K. sayılı açtığı boşanma davasının reddedildiğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının ailesinin desteğini fırsata çevirip müşterek evi terk ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadın uzun yıllar boyunca darp ettiği, hakaret ederek ve müşterek çocuklarıyla ilgili uygunsuz isnatlarda bulunmak şeklinde uyguladığı fiziksel, sözel ve psikolojik şiddet eylemleri nedeniyle tam kusurlu olduğu, kadına atfedilebilir kusurun ispatlanamadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; açtıkları davanın öncelikle özel boşanma sebebine dayandığını ayrıca genel sebeple boşanmalarına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemenin özel boşanma sebebini değerlendirmemesinin hatalı olduğunu, erkeğin maddî durumu ve hesapları göz ardı edilerek belirlenen bu nafaka ile maddî ve manevî tazminat miktarı olaya ve hakkaniyete uymadığını ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, kadının kendi rıza ve isteği ile müşterek haneden ayrılarak evi terk ettiğini, tarafların birlikte geçirmiş olduğu zaman sonrası davacı ve ailesinin tutum ve davranışları evlilik birliğinin yıkılmasına sebebiyet verdiğini, kadın yararına nafaka ve tazminat şartlarının oluşmadığını ve miktarlarının uygun olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça 4721 sayılı Kanun’un 162 nci ve 166 ncı maddesi gereğince boşanma talebinde bulunduğu, Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi gereğince olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği; Mahkemece erkeğe yüklenen ve sabit olan kusurlu hareketler ile erkeğin davacı kadına uzun yıllar boyunca darp, hakaret ederek ve müşterek çocuklarıyla ilgili uygunsuz isnatlarda bulunmak namusuna dil uzatmak suretiyle pek kötü ve onur kırıcı muamelede bulunduğu, en son yine erkeğin bu çocuklar piç , bana büyüttürdün, piçin evladı şeklinde kadına hakaret ederek kadını darp etmesiyle tarafların ayrı yaşamaya başladıkları bu halde 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi koşullarının oluştuğu, Mahkemece hem 4721 sayılı Kanun’un 162 nci hem de 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verilmesi gerekirken, sadece 166 ncı maddesi uyarınca boşanma kararı verilmesinin hatalı olduğu, Mahkeme gerekçesinin düzeltilerek tarafların 4721 sayılı Kanun’un 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesinin gerektiği; kadının ev hanımı olup, baba evinde annesi ile yaşadığı, davalı erkeğin emekli olup 2020/Temmuz ayında 2.791,00 TL emekli maaşı aldığı, Eyüp Sultan'da bodrum katta bir meskeninin olduğu, aylık 1.250,00 TL kira ödediği, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat, evlilikte geçen süre dikkate alındığında, davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat, tedbir, yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle tarafların 4721 sayılı Kanun’un 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasına, boşanmanın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkek vekilinin tüm yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, istinaf yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davalı tarafın güncel sosyal ekonomik durum araştırması yapılarak işbu kararın verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesi’nin 2020 tarihinde edindiği bilgilere göre karar verilmesinin hakkaniyete uygun bir miktarın çıkmasını engellediğini, tüm evlilik süresince erkeğin fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalmış olup bunun etkisini bir ... boyu taşıyacağı dikkate alındığında nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararda yargılama giderlerinin yapanlar üzerinde bırakılmasına karar verildiğini, dava ve istinaf dilekçesinde yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca kanun gereğince yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğin kabul edilen ve kesinleşen kusurlarına göre davacı kadın yararına belirlenen tazminat ve nafaka miktarının uygun olup olmadığı ile istinaf yargılama giderlerinin haksız çıkandan alınmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi ve 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanma davalarında vekâlet ücreti ve yargılama giderleri davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine göre kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verildiği ve kararın taraflarca istinaf edilmesi neticesinde erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun ise kabulü ile hükmün tamamının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddesine göre tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verildiğine göre, Bölge Adliye Mahkemesince davası kabul edilen davacı kadın lehine yargılama giderlerine karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yargılama giderleri yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 arihinde oy birliğiyle karar verildi.