"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/788 E., 2022/1975 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/688 E., 2019/886 K.
Taraflar arasındaki aile konutu şerhinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülen boşanma davasında 25.02.2016 tarihinde tarafların boşanmalarına karar verildiğini, fer'îler dışında kalan boşanma hükmünün 23.05.2016 tarihi itibariyle kesinleştiğini, İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesinin 2013/103 Esas, 708 Karar sayılı ilamıyla Üsküdar'da bulunan 4 nolu bağımsız bölümün tamamına aile konutu şerhi konulmasına karar verildiği, gereksiz masraf oluşmaması için aile konutu şerhinin tapuda kaldırması ve sildirmesi yönünde davalıya haber gönderilmiş ise de olumlu bir sonuç alınamadığını belirterek ... Ada, 20 Parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümdeki aile konutu şerhinin boşanma kararının kesinleştiği 23.05.2016 tarihi itibariyle sona erdiğinin tespitine ve tapu sicilinden terkin edinilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanma davasına 25.02.2016 tarihinde karar verildiğini, karara karşı taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, davacının aile konutu şerhinin kaldırılmasını talep ettiği dönemde Yargıtay sürecinin devam ettiğini, boşanma kesinleşmemiş olduğundan tapuda işlem yapılamadığını, ancak bu davanın açıldığı tarihte boşanma kararının kesinleştiğini, taraflardan birinin Tapu Müdürlüğüne gidip boşanma kararını ibraz ederek aile konutu şerhini sildirmesinin mümkün olduğunu, dolayısıyla dava yoluna başvurulmasına gerek olmadığını, bu davanın açılmasında hukuki bir yarar bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstanbul Anadolu 12. Aile Mahkemesinin 2015/141 Esas, 2016/141 Karar sayılı ilamı ile 23.05.2016 tarihinde boşandıkları, esasen, evlilik ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin “aile konutuna” sağladığı koruma da sona ereceği, zira, taraflar arasındaki evlilik birliği, boşanma kararı ile “sona erdiğinden”, eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı anılarla dolu bir alan olan aile konutu da bu özelliklerini kaybetmesi nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 17.Aile Mahkemesinin 2013/103 Esas 2013/748 Karar sayılı kararı ile İstanbul, ... 2.kat 4 nolu bağımsız bölüm (2 bodrum zemin ve 3 normal katlı çatı aralı betonarme bina ve arsası, 2.kat) taşınmazın tamamına konulan aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay tarafından verilen karar ile boşanma kararının kesinleştiğini, tazminat yönünden kararın kesinleşmediğini, Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, eksik ve yetersiz inceleme yapılarak hüküm kurulduğunu, Tapu Müdürlüğüne gittiğini ve işlemin yapılıp yapılmadığını ispat edemediğini, aile konutu şerhi telkininin tapuda yapılan bir işlem olup boşanma ilamının sunulmasının yeterli olacağını, Mahkemece bu hususta herhangi bir belge olup olmadığının araştırılmadığını husumetin yöneltileceği tarafın olamayacağını,tarafların boşanmaları ve işlemin tapu müdürlüğü ile davacı arasında yapılması nedeniyle husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın açılmasında herhangi bir hukuki yararın olmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza, Mahkeme kararı ile aile konutu şerhi konulmasına karar verildiği, aile konutu şerhinin kaldırılması da ancak dava yolu ile istenebileceği, bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlayarak eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aile konutu şerhinin kaldırılması davasında Mahkeme kararı ile konulan aile konutu şerhinin boşanma kararının kesinleşmesi ile kendiliğinden kalkıp kalmayacağı, davacının dava açmakta hukuki yararının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...