Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1665 E. 2023/1633 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayeti annede bulunan ortak çocuk ile baba arasında boşanma davasında kurulan yatılı kişisel ilişkinin, yatısız olacak şekilde yeniden düzenlenmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçesinde hata yapılmadığı değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, azaltılması talebinin kabulü ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında boşandıklarını, davalının ortak çocuğun kendisinden olmadığını iddia ederek dava açtığını, DNA testi sonrasında kabul edip görmek istediğini, bu isteğini desteklediğini, ancak davalının dava sürecinde çocuğu balkondan aşağıya salladığı, sürekli hakaret ettiğini, uyuşturucu kullandığını babalık davası dosyasında itiraf ettiğini, çocuğun gelinen aşamada babasından korkması ve görüşmek istemediğini belirterek kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına yada yatılı ve yalnız kalmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi talebi ile dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, çocuğu ile arasındaki bağı koparmaya çalıştığını, aradaki sorunlara çocuğu alet ettiğini, eğer kişisel ilişki değiştirilecekse daha geniş ve her zaman kontrol edebileceği bir düzenleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması talep edilmiş ise de tüm dosya kapsamı, alınan uzman rapor ve içerikleri, şahsi ilişkinin tamamen kaldırılmasına yönelik bir olgu, eylemin belirlenememiş olması nedeniyle bu konudaki talebin reddine, çocuğun üstü yararı ilkesi gözetilerek, sosyal inceleme raporunda belirlenen kıstaslar dikkate alınarak, ... 1. Aile Mahkemesi'nce boşanma davasında kurulan kişisel ilişki yeniden düzenlenerek küçük ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacı annenin çocuğu ile baba arasında kurulan bağı koparmaya çalıştığını iddia ederek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin 6100 sayılı Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı asıl temyiz dilekçesinde özetle; davacı annenin çocuğu ile baba arasında kurulan bağı koparmaya çalıştığını, kararın çocuğun menfaatine olmadığını, davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebi reddedildiği halde lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, velâyeti annede bulunan ortak çocuk ile baba arasında boşanma davasında kurulan yatılı kişisel ilişkinin yatısız olacak şekilde yeniden düzenlenmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 182 inci ve 323 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.