Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1714 E. 2023/2684 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, boşanma davası sırasında davalı kadının başka biriyle birlikte olduğunu bilmediğini ve bu durumun boşanma protokolünü imzalamasında hile oluşturduğunu ileri sürerek açtığı yargılamanın iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, boşanma davası devam ederken davalı kadının başka bir erkekle birlikte yaşadığını bildiğinin sosyal inceleme raporundaki beyanlarından anlaşıldığı, bu nedenle yargılamanın iadesini gerektirecek bir hilenin varlığından söz edilemeyeceği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2468 E., 2022/2474 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zara Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/349 E., 2022/127 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşandıktan sonra müvekkilinin 12.02.2020 tarihli nüfus kayıt örneğini E-... uygulaması üzerinden kontrol ettiği sırada babası olarak gözüktüğü 11.12.2019 doğumlu Rümeysa...'ın nüfusuna işlendiğini gördüğünü, bu sebeple nesebin reddi davasını açtığını, davalı kadının, Rümeysa isimli kız çocuğunu nüfusa kaydettirmesi nedeni ile aldatıldığını anladığını belirterek, yargılamanın iadesini, tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanmadan sonra geleneksel aile yapısı, yaşam zorlukları ve ailesinin baskısına daha fazla dayanamayarak ... Mitil ile dini nikahı ile yaşamaya başladığını, iddet müddetinin dolmasından sonra da resmi nikah yaparak evlendiğini, bu evlilikten 28.11.2019 doğumlu tarihli Rümeysa...'ın dünyaya geldiğini, çocuğun iddet müddeti içinde doğması nedeni ile davacı erkeğin nüfusuna kaydedildiğini, davacı erkeğin, müvekkilinin ... Mitil ile görüştüğünü ve sonrasında evlendiğini bildiğini, boşanma dava dosyasında da sosyal inceleme raporunda bu durumu bildiğini belirttiğini, annesine gönderilen 04.01.2019 tarihli mesajlarda da bunun ispatlanabileceği, ... Rümeysa'nın nüfus kaydının düzeltilmesi için anne ... ile Rümeysa...'a karşı Zara Asliye Hukuk Mahkemesinde soybağının reddi davası açtığını, yargılamanın devam ettiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunduğu sebebine dayanarak yargılamanın iadesini talep ettiği, hile olarak da boşanma sürecinde davalı kadının başka erkekle birlikte olduğunu bilmediği Rümeysa isimli kız çocuğunun nüfusuna kayıt edilmesiyle aldatıldığını anladığını ileri sürdüğü, boşanma kararında boşanmanın fer'îleri yönünden davalı kadın yararına bir hüküm olduğunun görüldüğü, boşanma dava dosyasında ortak çocuğun velâyetine yönelik alınan rapor incelendiğinde davacı erkeğin "...Boşanmak ve müşterek çocuğunun velâyetini almak istediğini, yaptıkları protokolün ardından oğlu ile birlikte İstanbul'a geldiğini, eşinin ise şu anda köyde, köyün servis şoförü Rececp... adındaki kişiyle birlikte yaşadığını, sonradan eşinin ... zamandır ... Mitil adlı kişi ile gizli gizli görüştüğünün anlaşıldığını, eşinin müşterek çocuğun velâyetini de bu yüzden vermek istediğini, buna karşın kendisinin müşterek çocuğun velâyetini vermek istemediğini, eşinin müşterek çocuğa bakamayacağını, birlikte yaşadığı kişinin de müşterek çocuğu kabul edeceğini sanmadığını, fiili ayrılık süreci içerisinde eşinin müşterek çocuğu hiç aramayıp sormadığını ve merak etmediğini..." belirttiğinin tespit edildiği, davacının boşanma davası devam ederken davalının başka bir erkekle birlikte yaşadığını bildiği ve yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kadının kendi ailesini de dahil ederek davacı erkeği anlaşmalı boşanmaya hileyle ikna ettiğini, davacı erkeğin aldatıldığını boşandıktan sonra nüfus kayıtlarında öğrendiğini, akraba ve yakın çevresinin bu durumu kendisinden gizlediğini belirterek verilen kararın kaldırılmasını taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında görülen boşanma dosyasında aldırılan sosyal inceleme raporu düzenlenirken davacı erkeğin, "...Boşanmak ve müşterek çocuğunun velâyetini almak istediği, yaptıkları protokolün ardından oğlu ile birlikte İstanbul'a geldiği, eşinin ise şu anda köyde, köyün servis şoförü ... Mitil adındaki kişiyle birlikte yaşadığı, sonradan eşinin ... zamandır ... Mitil adlı kişi ile gizli gizli görüştüğünün anlaşıldığı, eşinin müşterek çocuğun velâyetini de bu yüzden vermek istediğini..." beyan ettiği, davacı erkeğin boşanma davası devam ederken davalı kadının başka bir erkekle birlikte yaşadığını bildiği bu haliyle kanunda ve uygulamada kabul edildiği şekilde yargılamanın iadesini gerektiren bir hilenin yapıldığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesinin yargılamanın iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine ilişkin kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini, hiç kimsenin kendisini aldatan kadına 35.000,00 TL tazminat vermeyeceğini, anlaşmalı boşanmaya hile ile ikna edildiğini, ... Rümeysa'nın doğum tarihinden geriye 9 ... 15 gün gidildiğinde boşanma kararı verilmeden kadının hamile olduğunun anlaşıldığı, boşanma dosyasında raporda yer alan beyanlarının aldatmayı tam olarak bilmediği ve çaresizliğini yansıttığını, davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmü tümü yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan yargılamanın iadesi davasında davacı iddialarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 ... maddesinde sayılı olan yargılamanın iadesi sebeplerinden olup olmadığı, belirtilen iddianın gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri, 374 üncü maddesi, 375 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.