Logo

2. Hukuk Dairesi2023/179 E. 2023/2965 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı, tarafların boşanmaya sebep olan olayları ispat edip etmediği hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin istinaf başvuru süresinin son gününün resmi tatile denk gelmesi nedeniyle sürenin takip eden ilk iş gününe uzadığı, bu nedenle erkeğin yaptığı istinaf başvurusunun süresinde olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2204 E., 2022/2148 K.

KARAR : Davacı- davalının istinaf başvurusunun süreden reddi, davalı- davacının istinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bor Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/543 E., 2022/550 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ... erkek vekilinin başvurusunun süreden reddine, davalı-davacı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava, cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 1999 yılında evlendiği ve ortak üç çocukları bulunduğu, evlilik birliği içerisinde kadının tartışma ve huzursuzluk çıkardığını, müvekkiline karşı, "Ben seni evlenirken de istemiyordum. Zorla beni verdiler”, “cibiliyetsiz, bir kurtulamadım senden” şeklinde söylediğini ve müvekkilinin fedakar davranışlarının takdir edilmediğini, müvekkiline hakaret ettiğini ve psikolojik baskı oluşturduğunu, kadının uzun süredir cinsel birliktelikte bulunmadığını, tarafların yaklaşık 2019 yılın Ağustos ayından itibaren aynı binada, ayrı dairelerde yaşadıklarını, ortak çocuklarının müvekkilinin yanında kaldığını, kadının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, kadının davranışları neticesinde evlilik birliğinin müvekkili için çekilmez hale geldiğini ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar Mehlika Betül ile Mahire'nin velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkil lehine 60,000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı vekili cevap, karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine açılan davanın haksız, iddiaların gerçek olmadığını, erkeğin psikolojik bunalımda olduğunu, huzursuzluk çıkardığını, 2016 yılında görevden açığa alındığını ve cezaevinde yattığını, müvekkilinin bu dönem tüm ilgi ve alakayı gösterdiğini ve evin geçimini sağladığını, ancak erkeğin ailesinin müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini ve evden kovduğunu, erkeğin çocukların sorumluluğunu üstlenmediğini, en son ortak evi terk ettiğini, erkeğin davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;Mahkemenin 08.06.2022 tarihli duruşmada tarafların dinlenmeyen tanıklarının dinlenmesinden vazgeçtikleri ve karşılıklı olarak vazgeçmeleri kabul ettikleri, dinlenen tanık Mahmut'un tarafların geçimsizliği ve bu geçimsizliğe kimin davranışlarının sebep olduğunu bilmediğini, tanık Emine'nin ise taraflar arasındaki sorunu bilmediğini ve bir olaya tanık olmadığını beyan ettiği, dosya kapsamında toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarına göre, asıl ve karşı davanın taraflarca ispat edilemediği gerekçesi ile ispatlanamayan davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili, Mahkemenin yalnızca tanık beyanlarını esas almak suretiyle davanın ispat edilemediğine ilişkin kararının yerinde olmadığını, kadının kusurlu davranışlarının dava ve cevap dilekçelerinde ifade edildiğini ve kadının kusurlu olduğunun kabulünün gerektiğini beyanla; asıl davanın reddi ve kusur belirlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili, asıl davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olduğunu, erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini ve evi terk ettiğini, ailesinin müvekkiline hakaret ettiğini ve evden kovduğunu, evlilik birliğinin müvekkili için erkeğin davranışları nedeniyle çekilmez hale geldiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını beyanla; karşı davanın reddi ve kusur belirlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kamu düzenini ilgilendiren haller ile kadının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre, mahkemece tüm delillerin toplandığı, usul hükümlerinin doğru olarak uygulandığı, toplanan delillerin değerlendirilmesinde ve maddî hukukun uygulanmasında hata edilmediği, erkek tarafına gerekçeli kararın 17.09.2022 tarihinde tebliğ edildiği, erkek tarafından istinaf başvurusunun yasal istinaf süresi dolduktan sonra 03.10.2022 tarihinde yaptığı, bu durumda erkeğin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, dosya kapsamına göre, tarafların bildirdiği ilk tahkikat duruşmasında birer tanıklarının dinlendiği, erkeğin dinlenmeyen bir tanığından, kadının dinlenmeyen iki tanığından vazgeçtiğini beyan ettiği, bu vazgeçmeleri karşı tarafın kabul edip etmediği sorulmamış ise de bu usul hatasına karşı açıkça istinaf yapılmadığı, istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme yapıldığından bu hataya değinilmekle yetinildiği, dinlenen taraf tanıklarının beyanları ile de evlilik birliğinin temelden sarsıldığı hususunun ispat edilemediği, Mahkemece her iki davanın reddine karar verilmesinde bir hata bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, erkeğin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine, kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili, gerekçeli kararın 17.09.2022 günü tebliğ edildiğini, istinaf süresinin son gününün hafta sonu tatiline denk geldiğini ve ilk mesai günü 03.10.2022 günü istinaf başvurusunu yaptıklarını, başvurularının süresinde olduğunu ve süreden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadının kusurlu davranışlarının dava ve cevap dilekçelerinde ifade edildiğini, evlilik birliğini çekilmez hale getiren vakıaların ispat edildiğini ve kadının kusurlu olduğunun kabulünün gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; istinaf başvurusunun süreden reddi, asıl davanın reddi ve kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, asıl davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olduğunu, erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini ve evi terk ettiğini, ailesinin müvekkiline hakaret ettiğini ve evden kovduğunu, evlilik birliğinin müvekkili için erkeğin davranışları nedeniyle çekilmez hale geldiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; karşı davanın reddi ve kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında asıl dava davacısı erkeğin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı, davaların ayrı ayrı ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı madddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 345 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 445 inci maddesi.

3.Değerlendirme

6100 sayılı Kanun'un 345 inci maddesinde, istinaf yoluna başvuru süresinin iki hafta olduğu, bu sürenin, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlayacağı, 93 üncü maddesinde, resmî tatil günlerinin, süreye dâhil olduğu, sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, sürenin tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biteceği, 445 inci maddesinde ise, elektronik ortamda yapılan işlemlerde sürenin gün sonunda biteceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, erkek vekiline İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararının 17.09.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki haftalık istinaf yoluna başvuru süresinin son gününün 01.10.2022 Cumartesi olduğu ve resmi tatile denk geldiği, buna göre sürenin tatil sonrası ilk iş günü 03.10.2022 Pazartesi gününe uzadığı, erkek vekili tarafından istinaf başvurusunun ise 03.10.2022 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, erkek vekilinin istinaf başvurusu süresinde olup, başvurusunun incelenmesi gerekirken, süresinde olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliyesi Mahkemesi kararının erkeğin istinaf başvurusunun süreden reddi kararı yönünden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre, ... erkek vekilinin sair, davalı-davacı kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının taraflara iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.