Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1927 E. 2023/1535 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı dedenin, boşanmış oğlu ile davalı eski gelini arasındaki çocuklarla kişisel ilişki kurulması talebinin reddinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuklarla baba arasında zaten kişisel ilişki kurulmuş olması ve dedenin bu süreçte torunlarıyla görüşme imkanına sahip olduğu, ayrıca babanın yurt dışında yaşıyor olmasının olağanüstü bir hal olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Cihanbeyli Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki çocukla dede arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin oğlu ... ile davalının boşandığını, ortak çocukların velâyetinin annelerine verildiğini, velâyeti annelerine verilen çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlendiğini, davacı müvekkilinin ise ortak çocukların dedesi olduğunu, taraflar arasında yaşanan tatsız olaylar nedeniyle davalının ortak çocukları davacı dedeye göstermediğini, müvekkilinin malulen emekli olduğunu, yılın bazı aylarında Türkiye'ye geldiğini, Türkiye'de olduğu dönemlerde torunları ile kişisel ilişki kurmak istediğini, aile bağlarını korumak istediğini beyan ederek torunları ... ve ... ile davacı dede arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; davacının, çocukları korkuttuğunu, arabasını korna çalarak çocukların üzerlerine doğru sürdüğünü, davacı dede hakkında uzaklaştırma kararı aldırmak durumunda kaldıklarını, davacının torunlarına hiçbir sevgi ilgi göstermediğini, davacının ikamet adresinin yurdışı olduğunu, çocukların dede ile görüşmek istemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı dede ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin çocuğun menfaatlerine aykırı düşebileceği, çocukların ruhsal gelişimlerinin örselenebileceği, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki günlerinin belirlendiği, davacının bu günlerde müşterek çocuklarla ayrıca görüşebilmesinin mümkün bulunduğu, bunun dışında ayrı bir görüşme günü tanzim edilmesinde hukuki yararın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı annenin kendi hırs ve nefretine çocukları alet ettiğini, çocukları bizatihi kendisi korkuttuğunu, müvekkilinin velâyet altında olan çocukların yurt dışına götürülemeyeceğini ve orada kayıt dışı yaşayamayacaklarını açıkça bildiğini ancak davacı annenin çocukları korkutarak boşanmadan dolayı müvekkilini sorumlu tuttuğundan onu da cezalandırmak için çocukları göstermediğini, ortak çocuğun annenin etkisi ve baskısı altında olduğundan görüşmek istemediğini beyan ettiğini, davacı babanın da kişisel görüşme günlerinde çocuklar ile görüşmek istediğinde davalı annenin ikamet değiştirdiğini ya da çocukları geçici olarak uzaklaştırarak velâyet hakkını kötüye kullandığını beyan ederek, çocuklar ile dedenin kişisel ilişki kurmasının çocukların yararına olacağı, yabancılaşmanın önüne geçileceği göz önüne alınarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanma kararı ile davacının oğlu olan dava dışı baba ... ile dava konusu çocuklar arasında kişisel ilişki tesis edildiği, kişisel ilişkinin yeterli düzeyde olduğu, davacı dedenin, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içerisinde torunlarını görme, aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip olduğu, babanın yurt dışında yaşıyor olmasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı kanun) 325 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince, olağanüstü hal kavramı içinde değerlendirmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddi kararının doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itiraz ve iddialarını aynen tekrar ederek dedenin, torunları ile kişisel ilişki tesisi kurmasının çocukların yararına olacağını beyan eden sosyal inceleme raporuna neden itibar edilmediğinin gerekçelendirilmediğini, velâyet hakkını ihlal ve ihmal eden art niyetli davalı annenin davranışlarının ödüllendirildiğini beyan ederek usul ve kanuna aykırı olan kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı dedenin torunları ile arasında kişisel ilişki kurulması talebinin reddinin ve gerekçesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 325 inci, 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 3 üncü, 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.