"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1494 E., 2022/2498 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/636 E., 2022/320 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin kadına hırçın davrandığını, kadını başkalarının bulunduğu ortamda küçümsediğini, baskı kurduğunu, hakaret ettiğini, 24.10.2020 tarihinde ölümle tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadının çenesine vurduğunu, bir daha yapmayacağını belirtmesine rağmen kadının koluna sıcak tavayı bastığını, buna ilişkin açılan ceza davasında suçlu bulunduğunu, ikinci çocuğun doğumu ile kadının erkeğin özrünü kabul ederek müşterek eve geri döndüğünü, ceza kararından sonra üzerine yürüyüp saçından sürüklediğini, bağırdığını, kadının ev ve çocuklar için yaptığı harcamaları fişleri ile birlikte bir deftere not ettiğini, erkeğin de bu defteri kontrol ettiğini, erkeğin uyuşturucu kullandığını belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının pandemi döneminde sık sık annesinin evine gitmeye başladığını, Ağustos ayında ise ortak çocukların okul kayıtlarını kendi ailesinin evine en yakın olan okullara aldırdığını, erkeğin bu durumdan sonradan haberdar olduğunu, kadının bir plan dahilinde bunu yaptığını, sebepsiz yere müşterek konutu terk ederek aylardır evine ve eşine dönmediğini, erkek ile ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, çamaşır yıkamadığını belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel, sözlü, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, kadının kilosundan dolayı " yarmagül, koca g..lü..." gibi küçük düşürücü, rencide edici sözler sarf ettiği, yine eşine "sen mi yapacaksın, sen yapamazsın, sen mi çalışacaksın, sen mi ehliyet alacaksın..." gibi sözler söyleyerek eşinin kendisini değersiz ve yetersiz hissetmesine sebebiyet verecek sözler söylediği, eşine karşı bu sözleri üçüncü kişilerin bulunduğu ortamlarda da kullandığı, eşinin harcamalarını denetleyerek ekonomik şiddet uyguladığı, değişik zamanlarda eşine fiziksel şiddet uyguladığı, şiddetin izlerinin üçüncü kişiler tarafından görülebilecek şekilde etkili eylemler olduğu, bu kusurlar nedeniyle erkeğin ağır kusurlu olduğu; kadının ise en son ekonomik sebeplerden kaynaklı tartışmalar sonucu ortak çocuklarla birlikte kök ailesinin yanına taşındığı, müşterek konuttan ayrı kalarak eşini ve evini ihmal ettiği, bu nedenle kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davaların kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının düzenli gelir getiren bir işi olduğu ve yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusur bulunmadığını, karşı davanın reddi gerektiğini, erkeğin uyuşturucu kullandığının sabit olduğunu, bu nedenle ortak çocuklar ile erkek arasındaki kişisel ilişkinin azaltılmasına karar verilmesi gerektiğini, kadına ve ortak çocuklara hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarının az olduğunu belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, kişisel ilişki yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; mazeret dilekçesinin kabul edilmediğini bu nedenle dinlenilmeden dosyanın karara çıktığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, bu nedenle asıl davanın, nafaka ve tazminatların kabulünün hatalı olduğunu, karşı davanın kabulü ve lehe tazminata hükmedilmesi gerektiğini, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının da hatalı olduğunu, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların fahiş olduğunu, erkeğin asgari ücret kazandığını belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle istinafa konu edilmeksizin kesinleşen hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının artık günümüz koşullarına göre düşük kaldığını ve arttırılması gerektiğini, yoksulluk nafakasının reddi kararının hatalı olduğunu, hükmedilen tazminatların miktarlarının düşük olduğunu, erkeğin uyuşturucu kullanımına ilişkin bir değerlendirmenin gerekçede geçmediğini, kadının kusurunun bulunmadığını belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, çocuklar yararına hükmedilen nafaka ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; mazeret dilekçesinin kabul edilmediğini bu nedenle dinlenilmeden dosyanın karara çıktığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, bu nedenle asıl davanın, nafaka ve tazminatların kabulünün hatalı olduğunu, karşı davanın kabulü ve lehe tazminata hükmedilmesi gerektiğini, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının da hatalı olduğunu, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların fahiş olduğunu, erkeğin asgari ücret kazandığını belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve karşı davaların kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat talebinin ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının ... kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran ...'a iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.