Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2133 E. 2023/6547 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin ölümüyle boşanma davası konusuz kaldıktan sonra, sağ kalan eşin kusurunun tespiti ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı mirasçılarına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin ölümüyle davanın konusuz kalması halinde, davadaki haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiği, davacı mirasçılarının kusur tespiti talebinin kabulü ile davalı kadının tam kusurlu olduğunun ve davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğunun anlaşılması ve istinaf yargılamasının duruşmalı yapılmış olması dikkate alınarak, davacı mirasçıları yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususta bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/851 E., 2022/1577 K.

MİSARÇILARI : ... vd. vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/565 E., 2022/98 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili ve katılma yoluyla davacı erkeğin mirasçıları vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yemek ve temizlik yapmadığını, davalının kendisine hiç bir zaman saygı, sevgi ve güler yüz göstermediğini, evliliklerinin ilk gününden itibaren kendisine manevî ve psikolojik şiddet uyguladığını, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, lehine 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını, asılsız iddialar olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinin devamı için elinden gelen tüm çabayı sarf ettiğini, kusursuz olduğunu, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliği içerisinde davalı kadının sık sık Bursa da ve Yozgat'ta bulunan yakınlarına gittiği, uzun süre dönmediği, birlik görevlerini ihmal ettiği, davacı eşinin sağlık sorunları ile ilgilenmediği, davacının yakınlarını müşterek evde istemediği, eşine yönelik "hacı bunu yapsana, şunu götürsene, niye oraya oturuyorsun, gene elini yüzünü yıkamadın" şeklinde sözler sarf ederek yüksek sesle bağırdığı, eşinin sağlık sorunlarıyla ilgilenmemesi sebebiyle davacının yakınları tarafından 2017 yılında Fransa'ya götürüldüğü, davalı kadının davacı erkeğin kira gelirlerini alma konusunda baskıcı davrandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile erkek lehine 10.000,00 TL manevî tazminata, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı kadına yükletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın lehine hüküm altına alınan tedbir nafakası, lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarı ve yargılama giderleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yüklenen kusurları kabul etmediklerini, davanın reddi gerektiğini beyanla kabul edilen davanın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 27.11.2008 tarihinde evlendikleri, ortak çocuklarının bulunmadığı, eldeki davanın 27.09.2019 tarihinde açıldığı, Mahkemece 24.02.2022 tarihinde hüküm kurulduğu ve tarafların istinaf kanun yoluna müracaat etmesinden sonra fakat istinaf incelemesinden önce davacı erkeğin 12.05.2022 tarihinde vefat ettiği, evlilik birliği ölümle sona erdiğinden Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılarak yasal mirasçılara usulüne uygun tebligatların yapıldığı, yasal mirasçıların davaya kusur belirlemesi yönünden devam ettiklerini bildirdikleri, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylarda İlk Derece Mahkemesinin de kabulünde olduğu gibi; Bursa ve Yozgat'ta bulunan yakınlarına giden, uzun süre dönmeyen, birlik görevlerini ihmal eden, davacı eşinin sağlık sorunları ile ilgilenmeyen, davacının yakınlarını müşterek evde istemeyen, eşine yönelik "hacı bunu yapsana, şunu götürsene, niye oraya oturuyorsun, gene elini yüzünü yıkamadın" şeklinde sözler sarf ederek yüksek sesle bağıran, eşinin sağlık sorunlarıyla ilgilenmeyen davalı kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile; evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak kusurunun bulunduğunun tespitine, istinaf peşin harcının talep halinde yatıranlara iadesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline yüklenen kusurları kabul etmediklerini belirterek kusur belirlemesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı erkek mirasçıları vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğu halde lehlerine hem İlk Derece Mahkemesi yargılaması yönünden hem de duruşmalı yapılan istinaf yargılaması yönünden vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi nedeniyle lehlerine hükmedilmeyen yargılama giderleri, ilam ve istinaf vekâlet ücretleri yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında davacı erkeğin ölümü üzerine taraflar arasındaki evlilik birliği sona ermekle konusuz kalan boşanma davasında sağ kalan eşin boşanmaya sebep olacak kusurunun ispat edilip edilmediği, konusuz kalan eldeki davada dava tarihi itibariyle haklılık durumu gözetilmek suretiyle yargılama giderleri ve vekâlet ücretine, ayrıca duruşmalı yapılan istinaf yargılaması için istinaf vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 356 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı erkek mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Dava; erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkeğin dosya istinaf aşamasında iken 12.05.2022 tarihinde ölümü nedeniyle dava konusuz kaldığından yasal mirasçılara usulüne uygun tebligatlar yapılarak duruşma açılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince duruşmalı olarak yapılan istinaf yargılaması sonucunda, evlilik birliğinin erkeğin ölümü ile sona erdiği, davanın konusuz kaldığı, davacı erkeğin yasal mirasçılarının davaya kusur belirlemesi yönünden devam ettiklerini bildirdikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda İlk Derece Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere; Bursa ve Yozgat'ta bulunan yakınlarına giden, uzun süre dönmeyen, birlik görevlerini ihmal eden, davacı eşinin sağlık sorunları ile ilgilenmeyen, davacının yakınlarını müşterek evde istemeyen, eşine yönelik "hacı bunu yapsana, şunu götürsene, niye oraya oturuyorsun, gene elini yüzünü yıkamadın" şeklinde sözler sarf ederek yüksek sesle bağıran, eşinin sağlık sorunlarıyla ilgilenmeyen sağ kalan davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile; evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak kusurunun bulunduğunun tespitine, istinaf peşin harcının talep halinde yatıranlara iadesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi yönünden, davacı erkek mirasçıları vekili tarafından ise katılma yoluyla; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu halde lehlerine hem İlk Derece Mahkemesi yargılaması nedeniyle hem de duruşmalı yapılan istinaf yargılaması nedeniyle vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmiştir.

6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye göre; davanın konusuz kalması halinde yargılama giderleri ve vekâlet ücreti konularında, davadaki haklılık durumuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Hal böyle iken, davacı erkek mirasçılarının kusur tespiti yönünden devam ettikleri iş bu davada yapılan yargılama ve toplanan delillerden sağ kalan davalı kadının boşanmaya yetecek derecede kusurlu olduğunun tespit edilmesine, davacı müteveffanın dava açmakta haklı olduğunun anlaşılmasına ve istinaf yargılaması da duruşmalı yapılmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek mirasçıları yararına yargılama giderlerine ve yargılamada kendilerini vekille temsil ettiren davacı erkek mirasçıları yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı erkek mirasçıları vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2.) paragrafta açıklandığı üzere yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davacı erkek mirasçıları yararına BOZULMASINA,

2.Davalı kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (1.) paragrafta açıklandığı üzere bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacı mirasçılarına iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden davalı ...'ye yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...