Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2243 E. 2023/4876 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarının ve hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası devam ederken hakimin tedbir nafakasına hükmetme yükümlülüğü ve dosya kapsamına göre belirlenen nafaka miktarının uygunluğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1667 E., 2022/1916 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ortaköy (Aksaray) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeği beğenmediğini söyleyerek ortak konutu terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadına, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı kadın tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 08.09.2017 tarih ve 2016/366 Esas, 2017/267 Karar sayılı kararı ile davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun)164 üncü maddesi hükmü uyarınca terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğu, davacı erkek tarafından davalı kadına eve dönmesi amacıyla terk ihtarında bulunulmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 11.02.2020 tarih ve 2019/90 Esas, 2020/166 Karar sayılı kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davanın terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğu ve dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmişse de tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olduğu, İlk Derece Mahkemesince hukuki nitelendirmede hata yapıldığı ve talep edilen boşanma istemi yönünden delillerin değerlendirilmediği belirtilerek; davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, herhangi bir sebep göstermeden ortak konutu terk ettiği, bu hususun dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığı, davalı kadın tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı ve erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi hükmü uyarınca aylık 500,00 TL tedbir nafakası, kadının süresinde yoksulluk nafakası talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, kadının süresinde iştirak nafakası talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili İlk Derece Mahkemesince kadın ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; tedbir nafakaları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma veya ayrılık davası açıldığında hâkimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre; 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi, 185 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 186 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kadın ve ortak çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince bu hususta verilen karar ve nafaka miktarlarının da isabetli olduğu belirtilerek davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında kadın ve ortak çocuk yararına boşanma davası nedeniyle tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve tedbir nafakası miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'un 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

269.85 TL İlam H.

179.90 TL Peşin H.

89.95 TL Kalan H.

886.80 TL TBH.

1-ÖK-ÖH-SE-AB