Logo

2. Hukuk Dairesi2023/231 E. 2023/3631 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal olarak değerlendirilen eyleminin güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığı, erkeğin şiddet eyleminin tepkisel düzeyin aşar nitelikte olduğu ve bu değerlendirme ile tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de eşit kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/360 E., 2022/2690 K.

DAVA TARİHİ : Asıl dava: 26.08.2020 karşı dava: 30.10.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elbistan Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına şiddet uyguladığını, ağır şiddetin giderek tehdit boyutuna vardığını, çekilmez hale geldiğini, 19.08.2020 tarihinde ağır bir şekilde şiddet uyguladığını, kadının Emniyet Müdürlüğününe giderek şikayetçi olduğunu, yaşanan bu olaylar sonucunda Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığına soruşturma başlatıldığını, kadının uğramış olduğu şiddetten dolayı eşin düzelmeyeceğini anladığını ve baba evine döndüğünü, sonrasında sürekli hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, kocasının ağır fiziksel şiddet uyguladığını, kendisine ve ailesine tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, hayatından endişe ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının eş ve ailesinin maddi-manevi ihtiyaçlarını umursamadığını, kabul edilebilir iddialar olmadığını, evlilik birliğinin gerektirdiği tüm sorumluluk ve fedakarlıkla hareket ettiğini, hem iyi bir eş, hem de çocuklarına sahip çıkan- ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabilen bir baba olduğunu, eşinin ailesi tarafından mezhep ve ırk ayırım nedeniyle istenilmediğini, kadının uzlaşmaz ve uyumsuz tavırlarının olduğunu, kendisine iltica et şeklinde psikolojik baskı uyguladığını, kendisine manevi olarak soğuk davranıp, isteksiz ve ilgisiz olduğunu, merak edip sormadığını, kızkardeşini tehdit ettiğini, Faruk Ü. ile mesajlaşmalarının olduğunu, çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir ve iştirak, erkek için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, tehdit ettiği ,ailesine hakaretler ettiği , kadının ise sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği kocasına karşı isteksiz olduğu , psikolojik baskı uyguladığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu. olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velayetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velayet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların karşılıklı tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur durumu, reddedilen velayet, tazminat ve nafaka talepleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, iştirak nafakasının miktarı yönünden karın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kusur durumu, reddedilen velayet, tazminat ve nafaka talepleri yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, taraflar yararına tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, iştirak nafakası ve miktarı ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 175, 176, 182, 327, 328, 330 ve 336 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle mahkemece kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal olarak değerlendirilen eyleminin güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının, erkeğin şiddet eyleminin tepkisel düzeyin aşar nitelikte olduğunun ve bu değerlendirme ile tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de eşit kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.