"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/230 E., 2023/195 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Başvuruların kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/659 E., 2022/908 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 31.05.2021 tarihinde evlendiklerini, tarafların resmi nikahlarının yapıldığını ancak düğünleri yapılmadığından dolayı ortak konutlarının olmadığını, resmi nikahın ardından davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, üzerine düşen sorumluluklarının yerine getirmediğini, sadakatsizliğin ortaya çıkmasından sonra davalının, davacının baba evine gelerek müvekkilinin aşağı inmesini, inmemesi üzerine ise silah alıp gelmekle tehdit ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat ve aylık 2.000,00 TL nafakaya hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların resmi olarak evlendiklerini, müvekkilinin tüm girişimlerine rağmen ortak hayatın kurulamadığını, müvekkilinin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediğini, resmi nikahlı eşi ile dışarı çıkarken daha ailesinden izin istediğini, ailesini evliliğe dahil ettiğini, cinsel münasebetten kaçındığını, güvensiz tavırları olduğunu, müvekkilini ihanetle suçladığını, davacının psikolojik problemleri olduğunu, belirterek davanın kabulüne, diğer yönlerden davanın reddine, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 31.05.2021 tarihinde resmi nikahlarının yapıldığı ancak bir arada hiç yaşamadıkları, davalının davacıyı elinde uygunsuz fotoğrafları olduğunu ve bunları yayınlayacağını, yaşadıkları ilişkiyi akrabalarına anlatacağını söyleyerek tehdit ettiği, bu şekilde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalı eşin tam kusurlu olduğu, her ne kadar davacı tarafça davalının sadakatsiz davrandığı beyan edilmiş ise de, dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller ile bu husus ispatlanamadığı, her ne kadar tanık beyanları ile davacı kadının aşırı kıskanç davrandığı sabit ise de, davalı vekilinin 09.11.2022 tarihli celsede müvekkilinin boşanmak istemediğini beyan ettiğinden davalının davacıyı affettiği kanaati ile bu husus davacıya kusur olarak yüklenmediği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği, davacının yaşı gereği yeniden evlenme ihtimali değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile
tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, davalı tarafın şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tazminatların yetersiz olduğu, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile kusur belirlemesi, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesinin doğru olmadığı, davalının kusuru bulunmadığını, tazminatlara ve nafakalara karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kusur belirlemesi, boşanma, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve nafaka yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe, davacıyı elinde uygunsuz fotoğrafları olduğunu ve bunları yayınlayacağını, yaşadıkları ilişkiyi akrabalarına anlatacağını söyleyerek tehdit ettiği vakıası yüklenmiş ise de davacı kadın dava dilekçesinde böyle bir vakıaya dayanmadığı,davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde, erkeğin davacı kadının ailesinin evinin önüne geldiğinde aşağıya inmesini istediği,inmeyince silahla geliyorum diye tehdit ettiği ve ailesini tehdit ettiği vakıasını ileri sürdüğü , dinlenen davacı tanık beyanları ve sunduğu mesaj kaydıyla bu vakıasını ispatladığı anlaşılmakla ,davalı erkeğin davacıyı elinde uygunsuz fotoğrafları olduğunu ve bunları yayınlayacağını, yaşadıkları ilişkiyi akrabalarına anlatacağını söyleyerek tehdit şeklinde İlk Derece Mahkemesinin tespitinin hatalı olduğu, davalı erkeğin başka bir kadınla görüşerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kadını ve ailesini tehdit ettiği,davalı erkeğin güven sarsıcı davranışı karşısında kadına kıskançlık kusurunun yüklenemeyeceği, davalının diğer ileri sürdüğü vakıaları ispatlayamadığı taraflara yüklenen kusurlu davranışlar neticesinde yine erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davacı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddî tazminat takdir edilmesinde bir isabetsizlik olmadığı fakat takdir edilen tazminat miktarının düşük kaldığı gerekçeleri ile davalı erkeğin kusur belirlemesi dışındaki tüm istinaf talepleri ile davacı kadının irat şeklinde yoksulluk nafakası istinaf talebinin esastan reddine, davacı kadının kusur, maddî tazminat ve manevî tazminata yönelik istinaf başvurusu ile davalı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin belirtilen şekilde düzeltilmesine, ilamın hüküm kısmında bulunan ilgili bentlerin kaldırılmasına, davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davalının boşanmak istemeyişinin, affetme olmadığı, davacının psikolojik problemlerine yönelik Kayseri Şehir Hastanesi'nin vermiş olduğu depresyon tanısının geçersiz olduğunu ve davacının kesin tanı amacı ile Adli Tıp Kurumu'na sevkinin yapılması gerektiğini, bu talebin reddinin hatalı olduğu, kararda fahiş miktarlar ile belirtilen maddî - manevî tazminat ve nafaka oranının reddini ve yahut azaltılması gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davacının akıl hastalığı yönünden Adli Tıp kurumunca rapor alınmaması, boşanma, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve toptan yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...