Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2382 E. 2023/4986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası devam ederken, zina sebebiyle yeni bir boşanma davası açılıp önceki dosyayla birleştirilmiş; ancak birleşen dosyada davalı kadına dava dilekçesi tebliğ edilmediği ve delilleri toplanmadığı, neticede kusur belirlemesine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, tüm hususların birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1546 E., 2022/2049 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/583 E., 2021/236 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin polis memuru iken FETÖ soruşturması geçirdiğini, kadını aşağıladığını, küçümsediğini, küfür ve hakaret ettiğini, sinirini alamayınca eşyalara zarar verdiğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın yararına 75.000,00 TL maddî tazminat ve 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, iddiaları kabul etmediğini, eşinin evdeki eşyalara zarar verdiğini belirterek kadının haksız davasının ve taleplerinin reddine karar verilmesini, aksi halde çocukların velâyetinin kendisine verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı kolunu morartarak şiddet uyguladığı, kadının tanığı tarafından kadının kolundaki morluğun görüldüğü, erkeğin kadına ve ailesine karşı küfür içeren sözler söyleyerek hakaret ettiği, bu hususun sunulan mesaj kayıtları ve tanık beyanları ile sabit olduğu, kadının ise ev eşyalarına zarar verdiği, bu haliyle evlilik birliği içerisinde kadına şiddet uygulayan, kadın ve ailesine karşı hakaretler eden erkeğin ev eşyalarına zarar veren kadına oranla ağır kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 250,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, tedbir-yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu, erkeğin tanıkları olan ortak çocukların beyanlarında yer alan sair vakıalara dilekçeler aşamasında dayanılmadığı, kaldı ki erkeğin cevap dilekçesinde kadını sevdiğini, eve dönmesini istediğini beyan ettiği, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın lehine hükmedilen maddî tazminata ilişkin gerekçede yer alan davacı kadının kusursuz olduğuna dair yazımın maddî hataya dayalı olduğu, gerekçeli kararın tamamı, İlk Derece Mahkemesince davacı kadına az da olsa kusur yüklenmesi de dikkate alındığında bu yazım yanlışlığının esasa etkili görülmediği, evlilik birliğinin sarsıldığı, devamında fayda kalmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafakanın miktarının uygun olduğu, tarafların mali ve sosyal durumları, davacı kadının kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde yeterli ve düzenli bir gelirinin bulunmadığı, kadın yararıa yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, bu nedenlerle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarının da uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da isabetli olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar hakkında hükmün bozulması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı kadın vekilinin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

Davacı kadın tarafından 20.05.2021 tarihinde iş bu eldeki evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmıştır. İlk Derece Mahkemesince; boşanma şartlarının oluştuğu belirtilerek davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı; davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı; davalı erkek tarafından, davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiştir. Davalı erkek tarafından, temyize konu dosya Yargıtay'da temyiz incelemesi aşamasında iken Ankara 18. Aile Mahkemesi'nin 2023/467 Esas sayılı dosyası ile zina hukuki sebebine aksi takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ve dosyanın Yargıtay'da temyiz incelemesindeki dava ile birleştirilmesi talep edilmiştir. Ankara 18. Aile Mahkemesi'nin 06.07.2023 tarih ve 2023/483 karar nolu kararı ile dosyaların Kırıkkale 1. Aile Mahkemesi'nin 2019/583 esas sayılı dosyasında birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleşen dava dosyasında sunulan dava dilekçesi kadına tebliğe çıkartılmamış, kadının delilleri toplanmamış, neticede birleşen dosya yönünden kusur belirlemesine ilişkin herhangi bir değerlendirme de yapılamamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'î konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, 4721 sayılı Kanun'daki düzenlemelere (Aynı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi) aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkralarına dayanan iş bu boşanma davasında verilen karar davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle birleşen dosya yönünden dava dilekçesinin kadına tebliğe çıkartıldıktan sonra karşılıklı dilekçelerin verilmesi, usuli işlemler tamamlanıp delillerin toplanıp delillerin birlikte değerlendirilip asıl ve birleşen davanın esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.