Logo

2. Hukuk Dairesi2023/240 E. 2023/3471 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, fiilen ayrı yaşadıkları gerekçesiyle açtığı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve yasada öngörülen süre içerisinde yeniden kurulup kurulmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davacı erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/433 E., 2022/2657 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/279 E., 2021/685 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılından beri fiilen ayrı yaşadıklarını, başka bir kadınla evlendiğini, bu evliliğinden iki çocuğu olduğunu, ... 1. Aile Mahkemesinin 2018/91 Esas sayılı dosyası üzerinden davalıya 800,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, ... 2. Aile Mahkemesinin 2007/454 Esas sayılı dosyası üzerinden boşanma davası açıldığını, davadan feragat edildiğini, kararın 26.03.2009 tarihinde kesinleştiğini, 2002 yılından bu yana ortak hayatın yeniden tesis edilmediğini, ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ... SSK hastanesi ve ... Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde tedavi gördüğünü, davacının ruhsal sorunlar yaşadığı bu dönemde Reyhan isimli bir bayanla tanıştığını, davacının bu kadından Beyza ve Elif isminde iki de çocuğu bulunduğunu, davacı başka bir kadınla birlikte olmak ve bu kadından 2 tane çocuk edinmek suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, yine davacı evlilik birliğinin kendisine yükleşmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediğini, müşterek hanenin ihtiyaçlarını karşılamadığını, açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, tarafların evlilik birliğini devam etmek için tekrar biraraya geldiklerini, şuanda müşterek hanenin bir anahtarının davacıda olduğunu, davacı istediği zaman müşterek haneye geldiğini ve kaldığını, bu nedenlerle davacının 2002 yılından beri fiilen ayrı yaşadıkların dair iddiaları gerçeklerle bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıkların beyanlarında anne ve babası ile aynı evde ikamet ettiklerini, babalarının feragatle sonuçlanan boşanma davasından sonra kendileriyle yaşadığını, annelerinin hamile kaldığını beyan etmeleri de dikkate alındığı belirterek tarafların biraraya geldiğinden bahisle 4721 sayılı Kanun'un166 ncı maddesinin son fıkrası şartlarının gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek,hükmün tamamı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, dosya kapsamında tarafların boşanma davasından sonra bir araya gelmediklerini, erkeğin başka bir kadınla evlenmiş olduğunu, ikinci evliliğin de iki çocuğunun bulunduğunu, ilk evliliğinden olan çocukları ile fiilen ayrı yaşasa da onları daima gözettiğini, aile birliğini yeniden kurmak amacıyla kesinlikle bir araya gelmediğini, çocukların beyanlarının anne babanın boşanmasını engellemek isteği ve anneye destek olmak amacı ile verildiğini, diğer tanık beyanları ile iddialarının ispatlandığını belirterek davanın reddi yönünüden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü için gerekli şartların bulunup bulunmadığı ve evlilik birliğinin yasada öngörülen süre içerisinde yeniden kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,

uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.