Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2442 E. 2023/6192 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kadından kaynaklanan ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, tedbir nafakası talebinin reddinin ve ziynet alacağı talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün doğru olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, delillerin takdiri ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesinde bozulmasını gerektirecek bir neden olmadığı gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2350 E., 2023/153 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/133 E., 2021/308 K.

Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının, birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeği küçük düşürücü ithamlarda bulunduğunu, erkeğin ilk evliliğinden olan çocukları yanlarında kalmayacağı konusunda anlaştıklarını, ancak aynı konutta kalmaya devam ettiklerini, gece gündüz telefonla konuşarak erkeği rahatsız ettiklerini, kadının erkeğin rızası olmamasına rağmen çeşitli toplantılara katıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin ilgisiz olduğunu, sürekli dışarlarda vakit geçirdiğini, ilk evliliğinden olan kızının evlenme tanışmasında evden gittiğini,doyuramadım seni, bir türlü doymak bilmedin diyerek çirkin yakıştırmalarda bulunduğunu, baskı kurduğunu, ailesi ve arkadaşları ile görüşmelerini istemediğini, ölümle tehdit ettiğini, eşyaları kırıp döktüğünü, damadına saldırdığını ileri sürerek davanın reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadına ait ziynet eşyasının aynen iadesine ya da bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL'nin erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, erkeğin ikinci, kadının üçüncü evliliği olduğu, tarafların yaklaşık beş ay kadar fiilen bir arada yaşadıkları, kadının önceki evliliğinden olma iki kızının bulunduğu, büyük kızın da taraflarla birlikte yaşadığı, küçük kızın genelde hafta sonları tarafların evlerine gelip gittiği, kızları için erkek tarfından evde özel bir odanın hazırlandığı, daha sonradan erkeğin, kadının kızlarını istemediği, bu nedenle erkeğin huzursuzluk çıkarttığı, kadından kaynaklanan ve geçimsizliğe neden olan sebeplerin ve olayların varlığının yeterli deliller ile ispatlanamadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın reddine, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadının usulüne uygun açılmış bir ziynet alacağı davası olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, boşanma davası nedeniyle kadın yararına vekâlet ücretine, davacı erkek yararına kadının ziynet alacağı talebi yönünden vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın boşanma davasının reddi yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, açılmamış sayılmasına karar verilen durumlarda aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın tedbir nafakası ile erkek lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerle erkeğin boşanma talepli davasının reddine karar verilmesi ile tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları ile fiili yaşam şekilleri dikkate alınarak kadının tedbir nafakası isteğinin reddine hükmolunması isabetli olduğu; kadının sunmuş olduğu cevap dilekçesi içeriğine göre, ziynet alacağı talepli karşı davası bulunmadığı halde bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek erkek yararına vekâlet ücretine hükmolunması doğru olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davalı kadının cevap dilekçesi ile istediği ziynet eşyası alacağı talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bu istek yönünden erkek yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına; davacı erkeğin tüm, davalı kadının diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kadının ziynet talebi yönünden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; engelli aylığı aldığını, erkeğin çok sayıda gayrimenkulünün ve düzenli emekli maaşının olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının tedbir nafakası talebinin reddinin doğru olup olmadığı ile kadının cevap dilekçesinde yer alan ziynet alacağı talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi nedeniyle davacı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

...

...