Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2534 E. 2023/2304 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesinin dördüncü fıkrası şartlarının oluşup oluşmadığı ve yoksulluk nafakası miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve daha önceki boşanma davasının reddinden itibaren tarafların fiilen ayrı yaşamaları nedeniyle, 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/993 E., 2022/568 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/775 E., 2021/256 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında fiilen ayrıldıklarını tekrar bir araya gelmediklerini, taraflar arasında Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2010/149 Esas sayılı boşanma davasının ret ile sonuçlandığını ancak evlilik birliğinin yeniden kurulmadığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkek tarafından boşanma talepli olarak açılan Sakarya 2.Aile Mahkemesinin 2016/1000 Esas, 2018/949 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ve Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2010/149 Esas, 2010/553 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile boşanma davalarının reddine karar verildiği, bu tarihten itibaren iş bu davanın açıldığı tarih olan 14.10.2019 tarihine kadar olan sürede tarafların bir araya gelemedikleri ve ortak hayatı yeniden kuramadıkları, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasındaki koşulların oluştuğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyasında eylemli ayrılık şartlarının oluşmadığını, eşlerin ayrı yaşamasının bir gerçek olmasına rağmen davacı erkek tarafından ancak 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında boşanma davası açılabileceğini, fiili ayrılığa gerekçe olarak gösterebilecekleri son davanın 11.04.2019 tarihinde kesinleştiğini ve 3 yıllık sürenin henüz dolmadığını, müvekkili yararına takdir edilen nafakanın oldukça düşük olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2010/149 Esas, 2010/553 Karar sayılı dosyası ile davacı erkeğin davalı kadın aleyhine boşanma davası açtığı, davanın ispat edilemediğinden reddine karar verildiği, ret kararının 16.04.2012 tarihinde kesinleştiği, Sakarya 2. Aile Mahkemesinin 2016/1000 Esas, 2018/949 Karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine boşanma davası açıldığı, davanın 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre açıldığı, ıslah edilmediği, 166 ncı maddesinin son fıkrasına göre karar verilemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verildiği, kararın 11.04.2019 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 14.10.2019 tarihinde açıldığı, kesinleşen Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2010/149 Esas, 2010/553 Karar sayılı boşanma davasından sonra yasanın aradığı süre boyunca tarafların fiilen bir araya gelmedikleri iddia edilmesi karşısında davalı tarafından bir araya geldikleri ispat edilemediğinden koşulları oluşmakla davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü kararının hatalı olduğu belirterek; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü tarafların boşanmalarına karar verilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 175 ... maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.