Logo

2. Hukuk Dairesi2023/294 E. 2023/3536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadının davasındaki boşanma hükmü kesinleştikten sonra erkeğin açtığı birleşen boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusuz kalması durumunda, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesinin erkeğin boşanma davasının kabulü gerektiğini belirtmesine rağmen kadının davasındaki boşanma hükmü kesinleştiği için erkeğin davasının konusuz kaldığını kabul etmesi ve buna rağmen erkek lehine vekalet ücretine hükmetmemesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1965 E., 2022/2092 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/672 E., 2022/286 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ve kadının manevî tazminat talebinin reddi yönünden kaldırılarak dosyanın, kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kabulüne ve erkeğin başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen nafakalar, ortak çocuk lehine nafakaya hükmedilmemesi ve vekâlet ücreti yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararda erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve işbu karara karşı davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan erkeğin manevî tazminat talebinin reddine dair karara karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı-davacı erkek vekilinin reddedilen manevî tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı-davacı erkek vekilinin, reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür edip aşağıladığını, ölümle tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının aşırı kıskanç davranarak erkeği kısıtladığını, iftira attığını ve hakaret ettiğini, en son olayda cinsel organını sıkması üzerine kadını saçından çekip itmek zorunda kaldığını belirterek davanın reddini istemiş, boşanmaya hükmedilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davaya cevap dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek lehine 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 30.09.2019 tarih ve 2017/131 Esas, 2019/677 Karar sayılı kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayıp hakaret eden erkek ile eşini aşırı derecede kıskanarak baskı altına alan kadının eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Nurselin'in velâyetinin babaya verilmesine, talep olmadığından çocuk için nafaka takdirine yer olmadığına, anne ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, tarafların manevî tazminat talebinin reddine ve taraflar lehine 2.725,00 TL vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili tarafından erkeğin birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, nafaka talepleri hakkında hüküm kurulmaması ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2021 tarih ve 2019/2643 Esas, 2021/1350 Karar sayılı kararı ile; kararda delillerin tartışılmadığı, ret ve üstün tutma sebeplerinin gösterilmediği, kadının nafaka talepleri hakkında hüküm kurulmadığı gerekçesi ile; kararın erkeğin birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ve kadının manevî tazminat talebinin reddi yönünden kaldırılarak dosyanın, eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının davasındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden erkeğin birleşen davasındaki boşanma talebinin konusuz kalmış olması nedeniyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan ve hakaret eden erkek ile eşine hakaret eden ve aşırı kıskanç davranışları olan kadının eşit kusurlu oldukları, erkeğin güven sarsıcı davranışlarının ispat edilemediği, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve ortak çocuğun babayla birlikte kalması ve velâyet tercihini babadan yana kullanması nedeniyle velâyetinin babaya verilmesinin uygun olacağı gerekçesi ile; erkeğin birleşen davasındaki boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk Nurselin'in velâyetinin babaya verilmesine, talep olmadığından çocuk için nafaka takdirine yer olmadığına, anne ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine ara karar ile takdir edilen tedbir nafakasının devamına, hükmün kesinleşmesinden sonra aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine ve boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan fer'îler yönünden kurulan hüküm için yeniden vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin daha ağır kusurlu olduğunu ve fer'î taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve velâyet yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadın lehine nafakalara hükmedilmesinin hatalı olduğunu, velâyeti babaya verilen ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep ettiklerini, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'ne göre değil de İlk Derece Mahkemesi'nin ilk kararındaki tarifeye göre vekâlet ücreti takdirinin doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen nafakalar, ortak çocuk lehine nafakaya hükmedilmemesi ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine sürekli hakaret eden, birden fazla kez fiziksel şiddet uygulayan, küçük düşürücü sözler söyleyen, birden fazla kez evden kovan erkeğin ağır, eşine karşı aşırı kıskanç tavırlar sergileyen ve "o... çocuğu" demek suretiyle hakaret eden kadının az kusurlu olduğu, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığı, az kusurlu kadın eş lehine manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, tarafların maddî tazminat talebi olmamasına rağmen aleyhlerinde kesin hüküm oluşturacak şekilde maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ortak çocuk Nurselin 21.08.2022 tarihinde ... olduğundan, Nurselin için talep edilen iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı, boşanma hükmünün 24.09.2021 tarihinde kesinleştiği, Nurselin için talep edilen tedbir nafakasının kadının çalışmaması, yoksulluğa düşecek olması ve kanser hastası olması nedeniyle reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle; erkeğin maddî tazminat talebine yönelik, kadının ise kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat talebi, çocuk için hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, istinaf talebi kabul edilen yönlerden İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin kaldırılarak yeni hüküm tesisine, ortak çocuk için olan tedbir nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların maddî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve erkeğin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, aleyhine hükmedilen manevî tazminat, kadın lehine hükmedilen nafakalar, ortak çocuk lehine nafakaya hükmedilmemesi ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, buna bağlı olarak kadının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin kabulünün doğru olup olmadığı, kadının yoksulluğa düşüp düşmediği, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşullarının bulunup bulunmadığı, ortak çocuk için talep edilen nafakalar hakkında verilen kararın doğru olup olmadığı, kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesi koşulları varsa miktarlarının çok olup olmadığı ve erkeğin vekâlet ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.6100 sayılı Kanun'un 331 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Dosyanın tetkikinden, İlk Derece Mahkemesinin son kararı ile erkeğin boşanma davasının kabulü gerektiği ancak kadının davasında kurulan boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle erkeğin birleşen boşanma davasının konusuz kaldığını belirterek birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği ve karara karşı erkek tarafından vekâlet ücreti yönünden de istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olup; Bölge Adliye Mahkemesince birleşen boşanma davasının davacısı erkek lehine, dava açmakta haklı olduğu dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin reddedilen manevî tazminata yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının birleşen boşanma davasındaki vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.