Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3161 E. 2023/3525 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine ilişkin Yargıtay'ın önceki bozma kararına rağmen, yerel mahkemenin boşanmanın fer'i konularında da yeniden karar verip vermeyeceği hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamıyla kesinleşen hususlarda yerel mahkemenin tekrar hüküm kurmasının doğru olmadığı, ancak bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/245 E., 2023/15 K.

HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuk Hazal'ın velâyet düzenlemesi yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ortak çocukların velâyetlerinin babaya bırakılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde evlilik birliğinin davalı-karşı davacı kadının kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ile 161 inci ve 163 üncü maddeleri uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babalarına verilmesine, erkek lehine 40.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetin,n anneye verilmesine, kadın lehine 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklardan her biri lehine 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına 500.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli ve 2020/113 Esas, 2021/278 Karar sayılı kararıyla; davalı-karşı davacı kadının başka bir erkekle uzun süreli birliktelik yaşadığı ve davacı-karşı davalı erkeği aldattığı, davalı-karşı davacı kadının müşterek çocukların bakımıyla yeterince ilgilenmediği ve müşterek çocuklara şiddet uyguladığı buna karşılık davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına şiddet uyguladığı, davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadının özel fotoğraflarını başkalarına gösterdiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu, asıl davada zina olgusunun ispatlandığı, yine asıl ve karşı davada evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine ulaşıldığı, Davalı-karşı davacı kadının çeşitli zamanlarda karşı cinsten bir kimseyi davacı-karşı davalı erkek evden ayrıldıktan sonra evine alması toplum bakımından hoş kabul edilemeyecek nitelik taşıdığından haysiyetsiz bir hayat sürme kapsamında kaldığı ve erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 163 üncü maddesine dayanarak açtığı davanın koşullarının oluştuğu, davacı-karşı davalı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161, 163 ve 166 ncı maddelerine dayanarak açtığı davalar ile davalı-karşı davalı kadının aynı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar Alperen ve Furkan Ahmet'in velayet haklarının ortak çocukların iradeleri doğrultusunda davacı-karşı davalı babaya verilmesine anne ile aralarında kişisel ilişki tesisine, 2018 doğumlu müşterek çocuk Hazal'ın velayet hakkının ise bu ortak çocuğun bakımının anne tarafından yapılıyor olması ve yaşı itibariyle anne bakımına muhtaç olması nedeniyle davalı-karşı davacı anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... için aylık 350,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakası, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, davacı-karşı davalı erkek yararına 10.000,00 TL maddi, 12.000,00 TL manevi tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine,kadının ağır kusurlu olması nedeni ile tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili karşı davanın kabulü ve ortak çocuk Hazal'ın velayetinin anneye verilmiş olması yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise asıl davanın kabulü, velayet, iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.03.2022 tarihli ve 2022/456 Esas, 2022/450 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, velayet ve kadının kabul edilen davası yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekil tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı, velayet, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.09.2022 tarihli ve 2022/7582 Esas, 2022/7506 Karar sayılı ilamıyla; annenin çocuklara karşı ilgisiz olduğu, şiddet uyguladığı, ortak çocukların bakımıyla yeterince ilgilenmediği, kardeş bütünlüğünün sağlanması açısından ortak çocuk Hazal'ın da velayetinin babaya verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile davacı-karşı davalı erkek vekilinin ortak çocuk Hazal'ın velâyeti yönünden yapmış olduğu temyiz başvurusunun kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İl DErece Mahkemesi kararının bu yönden bozulmasına, sair yönlerden ise tarafların temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamında belirtilen ilkeler uyarınca davacı-karşı davalı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161, 163 ve 166 ncı maddelerine dayanarak açtığı davalar ile davalı-karşı davalı kadının aynı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine anne ile aralarında kişisel ilişki tesisine, kadının velayet talebinin reddine, davalı-karşı davacı kadın lehine 400,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, davacı-karşı davalı erkek yararına 10.000,00 TL maddi, 12.000,00 TL manevi tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine, kadının ağır kusurlu olması nedeni ile tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesiyle; erkeğin kabul edilen boşanma davaları, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, kendi tazminat ve nafaka taleplerinin reddi, velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davası neticesinde ortak çocuk Hazal'ın velâyetinin babaya verilmesi gerektiği yönünde verilen Daire bozma kararına uygun şekilde hüküm tesis edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 335 inci ve devamı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davalı -karşı davacı kadın vekilinin ortak çocuk Hazal'ın velâyet düzenlemesine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine dair verilen karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuş, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemizin 27.09.2022 tarihli ilamı ile ortak çocuk Hazal'ın velayetinin babaya verilmesi gerektiği yönünde hüküm bozulmuş, kadın vekilinin tüm, erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönünden ise hüküm onanmıştır. Bozma ilamı sonrası İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan hükümle bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen boşanma, diğer ortak çocuklar Alperen ve Furkan Ahmet'in velâyet düzenlemeleri ve buna bağlı olarak kurulan kişisel ilişki, tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden yeniden karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin ortak çocuk Hazal'ın velâyet düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1), (2), (3), (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı bentlerinin tamamının çıkartılmasına, (1) numaralı bent olarak; "Bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına" ibaresinin yazılmasına, (2) numaralı bent olarak; " a- Davacı-karşı davalının ortak çocuk Hazal'a yönelik velâyet talebinin KABULÜ ile; 42971017472 TC nolu, 22.08.2018 doğum tarihli ortak çocuk ...'nun velayetinin kararın kesinleşmesine kadar davacı-karşı davalı babaya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren velayetinin davacı-karşı davalı babaya VERİLMESİNE, Velayeti davacı-karşı davalı babaya bırakılan ... ile davalı-karşı davacı anne arasında her ayın 2 nci ve 4 üncü Cumartesi günü saat 09.00'dan Pazar günü saat 17.00 arasında, ayrıca dini bayramların 2 inci günü saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar, çocukların eğitimi durumunda iki haftalık sömestr tatilinin 1 inci günü sabah saat 09.00'dan 7 nci günü akşam saat 17.00'ye kadar, birer haftalık sömestr tatilinin 1 inci günü sabah saat 09.00'dan 4 üncü günü akşam saat 17.00'ye kadar ve her yıl 1 Temmuz sabah saat 09.00'dan 31 Temmuz akşam saat 18.00'e kadar KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE, c- Velayeti babaya bırakılan ortak çocuk ...'nun eğitim ve sağlığı konusunda bulunduğu okul yada sağlık kuruluşu binasında idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içinde bir görevli yanında kişisel ilişki kurma kapsamında davalı-karşı davacı anneye BİLGİ EDİNME VE ZİYARET HAKKI VERİLMESİNE" ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.