Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3282 E. 2024/579 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılma nedenine dayalı boşanma kararına ve kusur belirlemesine, ayrıca hükmedilen nafaka miktarına yönelik itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz itirazlarını karşılayacak nitelikte bir hata içermemesi nedeniyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/581 E., 2023/323 K.

DAVA TARİHİ : 12.09.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/663 E., 2019/816 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince zina hukuki nedenine dayalı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu olduğunu iddia ederek; tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının açtığı davanın asılsız ve gerçek dışı olduğunu, açılan davayı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeni ile kabul ettiklerini, kadının zina hukuki nedenine dayalı davasını ve boşanmanın fer'î taleplerini kabul etmediklerini, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek; davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile kabulüne karar verilmesini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafın da birbirine karşı güven sarsıcı davranışta bulunduğu sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandıkları, karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ve küfür ettikleri, erkek eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeni ile açılan davayı kabul ettiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu, taraflar eşit kusurlu olduklarından maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığı, kadının gelirinin ve mesleğinin bulunmadığı, bu hali ile boşanmayla yoksulluğa düşeceği ve kadının zina hukuki nedeni ile açmış olduğu davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile; zina hukuki nedeni ile açılan davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeni ile açılan davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleşmesi ile birlikte 250,00 TL arttırılarak 750,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, davanın kabulü yönünden davacı kadın yararına zina hukuki nedeni ile açılan davanın reddi yönünden davalı erkek yararına vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dosyaya sunmuş oldukları mesaj çıktıları incelendiğinde erkeğin dava dışı Türkan isimli bayan ile zina yaptığının sabit olduğunu, mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, dosyada dinlenen tanıkların müvekkilinin eşine yönelik olarak herhangi bir hakaret ya da küfür ettiğine dair beyanda bulunmadıklarını, erkeğin tam kusurlu olduğunu beyan ederek; reddedilen zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasını, reddedilen tazminat talepleri, kusur belirlemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak zina nedeniyle boşanma kararı verilmesi gerektiğini, olmadığı takdirde evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesini, nafaka, maddî, manevî tazminat istemlerinin tam kabulünü talep ve beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılması, talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, kadının ağır kusurlu olduğunu beyan ederek; kusur belirlemesi, nafakaların kabulü, reddedilen manevî tazminat talebi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi'nce, sadakat yükümlüğüne aykırılık, karşılıklı olarak hakaret ve küfür ettiklerinden bahisle tarafların eşit kusurlu oldukları şeklinde kusur belirlemesi yapıldığını, ancak her iki taraf tanıklarının beyanlarının bir kısmının soyut nitelikte olduğu, bir kısmının ise duyuma dayalı olup evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmasına elverişli, hükme esas alınmaya uygun olmadığı, mesaj dökümlerinin davalı erkek eş tarafından kabul edilmediğinden hükme esas alınmaya uygun olmadığı, her iki tarafa izafe edilen kusurların ispatlanamadığı, kadın tarafından zina hukuki nedenine, olmadığı takdirde birliğin temelden sarsılma nedenine dayalı boşanma davası açıldığı, davacı kadının, eşinin bir başka kadınla kendisini aldattığına yönelik iddiasını whatsap mesajlarına ve tanık ... A.'nın beyanına dayandırdığı mesajların kolaylıkla kurgulanabilecek nitelikte olduğu, davalı erkek eş tarafından da reddedilmiş olması nedeniyle bu mesajların tek başına zinanın varlığını kabule elverişli delil olmadığı, yine Tanık ...'nin bu husustaki beyanlarının da davacı kadından aktarılan beyanlar olduğu dikkate alınarak zina eyleminin ispatlanamadığı, Mahkemece zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine karar verilerek terditli talep olan temelden sarsılma nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan bir taraf olmadığı, kusur nitelendirmesi yapılamadığından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu yine geliri ve mesleği olmayan kadın yararın tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ve nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu, karşı davası bulunmayan davalı erkek yararına fer'i talebinde haklı bulunduğundan zina nedeniyle boşanma isteminin reddine ilişkin verilen karar yönünden vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kusur belirlemesi ve davalı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle her iki tarafın da birbirine karşı güven sarsıcı davranışları olduğu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettikleri, karşılıklı olarak hakaret ve küfür ettiklerine ilişkin vakaların ve eşit kusurlu olduklarına ilişkin tespitin gerekçeden çıkarılarak boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tarafların kusursuz olduğunun tespitine ve davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yönelik bendin hükümden çıkarılmasına karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, mesajların gerçek olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkilinin şiddete yönelik vakıasının tanık beyanı ile ispat edilmesine rağmen hükme esas alınmadığını erkeğin tam kusurlu olduğunu beyan ederek; kusur belirlemesi, nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 ncu ve 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.