"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2468 E., 2023/405 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/980 E., 2021/445 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 9 yıldır ayrı yaşamakta olduklarını, Antalya 4. Aile Mahkemesi'nin 2009/631 Esas, 2010/494 Karar sayılı kararından da anlaşıldığı üzere tarafların daha önce de boşanmak için mahkemeye başvurduklarını, verilen ret kararının 2010 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten itibaren 10 yıl geçtiğini, tarafların bu karardan sonra da ayrı yaşamayı sürdürdüklerini, bu nedenle evlilik birliğinin temelden sarsılmış olduğunu iddia ederek, tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan boşanma davasını kabul etmediklerini, erkeğin açtığı boşanma davasının reddine karar verildiğini ve işbu ret kararının 15.06.2010 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 10 yıldır ayrı yaşadıklarını, her ne kadar 3 yıllık süre geçmiş olsa da evlilik birliğinin temelinden sarsılması hususunda kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, erkeğin, kadının temel ihtiyaçlarını karşılamadığını ve maddî destek sağlamadığını, kadına bu suretle ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek, açılan davanın reddine, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Antalya 4. Aile Mahkemesi'nin 2009/631 Esas 2010/494 Karar sayılı reddedilen ve taraflarca temyiz edilmeden 22.06.2010 tarihinde kesinleşen boşanma davasında; ".... davalı tanıkları ve dinlenen davacı ...'ın davacının bir başka kadınla arkadaşlık kurduğu ve bunu tanıkların yanında açıkladığı ve onlara gösterdiği göz önüne alındığında davasında haklı bir nedeninin bulunmadığına, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının sabit sayılmasını gerektirecek ve davanın kabulüne elverişli kanıt bulunmadığı anlaşıldığından" gerekçesi ile davanın reddine karar verilerek kusurlu olan tarafın davacı ... olduğunun belirtildiğini, bu karar dolayısıyla Mahkemece yapılan kusur belirlemesi kesinleşmiş olduğundan ve ayrıca huzurdaki dava ile yapılan yargılamada dinlenen tanık beyanları ile de davalının, birlikte yaşadıkları dönemlerde başka bir kadınla ilişki yaşadığı, sorumluluklarını yerine getirmediği, evin geçimine maddî destek vermediği hususları sabit görüldüğünden evlilik birliğinin sona ermesinde davacı erkeğin tam kusurlu olduğuna kanaat getirildiği gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî tazminat ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasında belirtilen 3 yıllık süre dolduktan sonra dava açıldığını, bu nedenle boşanma davasının yasal şartları taşımakta olduğunu, tarafların 3 yıldan fazladır (önceki davadan sonra) bir araya gelmediklerinin açık olduğunu, Mahkeme tarafından belirlenen tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu beyan ederek, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar boşanma davasının üzerinden 3 yıllık süre geçmiş olsa da evlilik birliğinin yıkılmasında davacı kusurlu olduğundan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğin sadakatsiz yaşantısını alenen tüm çevresine sergilemiş olduğunu, boşanma kararını kabul etmemekle birlikte mahkemece hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları da oldukça düşük belirlendiğini, Mahkemece, taraflarca bildirilen ekonomik durum bilgilerinin gerçekliği teyit edilmeksizin hükme konu edildiğini beyan ederek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka, maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka, maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı, yasal şartlar oluştu ise kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası hükümleri, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dava, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına dayalı fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası olup, davacı erkek tarafından Antalya 4. Aile Mahkemesinin 2009/631 Esas, 2010/494 Karar sayılı dava dosyasında açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda, erkeğin bir başka kadın ile arkadaşlık kurması, bunu tanıkların yanında açıklaması ve onlara göstermesi göz önüne alındığında haklı bir nedeninin bulunmadığı gerekçesi ile boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 22.06.2010 tarihinde kesinleştiği, davacı erkek tarafından 24.12.2019 tarihinde iş bu boşanma davasının açıldığı, dinlenen davalı tanıklarının beyanlarından bu boşanma davası açılmadan önce tarafların zaman zaman evlilik birliğinin devamı amacıyla biraraya geldikleri, bu itibarla 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında boşanmanın yasal şartlarının oluşmadığı gözetilerek davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kabul edilen boşanma davası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen boşanma davası yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...