"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2067 E., 2022/1756 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/136 E., 2019/447 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkına hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kazancının oldukça iyi olduğunu ancak aile bütçesine hiç katkıda bulunmadığını, evin kirasını da ödemediğini, apartmanların merdivenlerini temizleyerek geçimini sağlamakta olduğunu, erkeğin evlilik birliğine yapması gereken katkıları yapmaktan imtina ettiğini, evlilik birliği içinde gerçeğe aykırı olarak beyanda kendisini müvekkilinin aldattığına yönelik iddialarda bulunduğunu, bu konuyla ilgili hakaret ettiğini, tartıştıklarını, tartışma sonrası işine giden müvekkilinin döndüğünde kapının kilidinin değişmiş olduğunu, erkeğin kadını eve almayarak aşağılayıcı onur kırıcı sözler söylediğini, taraflar arasında evlilik birliği içinde cinsel birlikteliğin beklenen ölçüde yaşanmadığını beyan ederek tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkiline küfür ve hakaret ettiğini, ... kadının kusurlu hareketleri sonucunda güven ilişkisinin zedelendiğini, evlilik birliğinin çekilmez hal aldığını, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, tarafların yaklaşık beş aydır fiilen ayrı yaşadıklarını beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun), 161 inci maddesi ve 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL manevî tazminata, tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- davacı erkeğin, evin kilidini değiştirerek ... kadını eve almadığı, karşılıklı birbirlerine küfür hakaret ettikleri, evi ile ilgilenmediği evin giderlerini ... kadının karşıladığı, ilgilendiği, şans oyunları oynadığı ... kadının ise ... Karabulut isimli kişi ilişkisinin olduğunu ve evlilik birlikteliğinin yüklediği sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, karşılıklı birbirlerine hakaret ve küfür ettikleri tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, tarafların her ikisinin de çalıştıkları birbirlerine yakın gelir elde ettikleri gerekçesiyle kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı erkeğin ağır yada eşit kusurlu olmadığı, geçimsizlikte zina eylemi ve eşine karşı hakaretamiz söz ve davranışları nedeniyle kadının daha fazla kusurlu olduğu, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların sosyal ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları gereğince davalı- davacı erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davalarının kabulüne karar verildiğini, ancak hükmedilen tazminatın yasalara ve hukuka aykırı olduğunu, davalı -davacı erkeğin zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açmış olduğu davada ileri sürülen iddiaların ispatlanmadığını, zina nedenine dayalı davanın reddinin gerektiği, manevî tazminat istenebilmesi için tazminat talebinde bulunanın kusurlu olmaması ya da az kusurlu olması gerektiğini, söz konusu kararın hatalı olduğunu beyan ederek davalı- davacı yararına hükmedilen manevî tazminatın kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zinanın varlığı için, eşlerden birinin karşı cinsten başka bir kimse ile cinsel ilişkide bulunması veya bu ilişkiye muhakkak gözüyle bakılmasını gerektiren bir durum içinde bulunması, bunun da ispatlanmış olması gerektiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından zina hukuku sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası, kabul edilmiş ise de dosyada mevcut kanıtlar davanın kabulü için yeterli olmadığından zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, zina hukuku sebebine dayalı açılan davanın subuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece erkeğin terditli davasında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken ... erkeğin evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası için hüküm kurulmadığı, bu hususun istinaf sebebi olmadığından , bu talep hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" ilişkin hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği, davalı-davacı erkek vekili tarafından zina ve evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı açılan boşanma davasında; davalı-davacı erkeğin zina davası subuta ermediğinden, erkek vekilinin açtığı zina hukuku sebebine dayalı açılan boşanma davası reddedilmekle evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davacı kadının açtığı boşanma davasında, zina vakasına dayalı kusurun, ... kadının kusurundan çıkarılması gerektiğinden davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu, ... kadının ise az kusurlu olduğuna yönelik tespit yapılarak erkeğin boşanmanın fer'isi olan manevî tazminat isteminin de reddi reddi gerektiği gerekçesiyle kadının istinaf talebinin kabulü ile zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan bileşen davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan birleşen dava konusunda karar verilmesine yar olmadığına, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde özetle; zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın kabulü gerektiğini , kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, tazminatların reddi beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının zina hukuki sebebine dayalı davanın ve manevi tazminat taleplerinin reddi ile kusur belirlemesi yönlerinden bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı boşanma talebi hakkında verilen ret kararının ve kadının boşanma davasındaki kusur tespitinin yerinde olup olmadığı, erkeğin reddedilen manevi tazminat talebinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 161 inci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.