Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3561 E. 2024/1170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının fer'ileri olan nafaka, maddi-manevi tazminat ve çeyiz alacağı taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları gözetilerek, davacı kadının kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddine ve çeyiz alacağı miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1463 E., 2023/134 K.

DAVA TARİHİ : 06.11.2014

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/141 E., 2022/272 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre temyize konu edilen çeyiz alacağı miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Açıklanan nedenlerle davacı kadının çeyiz alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davacı kadın vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davalarına yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ailesinin kadına müdahalede bulunduğunu, erkekte ailesi de kadına kötü davrandığını,erkeğin kadına şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, kadının baba evine kaçtığını, sonrasında kadının bebeğini düşürdüğünü, erkeğin boşanma davasını açtığını, sonrasında tarafların dışarıda görüştüğünü sonra boşanma davasından feragat ettiğini, kadını terk ettiğini, ihtiyaçları karşılamadığını, çeyiz eşyalarının tamamının ortak konutta kaldığını beyan ederek, tarafların boşanmalarına, Yozgat Aile Mahkemesi'nin 2013/331 E. sayılı dosyasında kadın lehine takdir edilen aylık 400,00 TL nafakanın aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesine, sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL çeyiz alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2017 tarihli ve 2014/510 Esas, 2017/389 Karar sayılı kararı ile, erkeğin sadakatsiz davrandığı, eşini, sürekli gelip seni götüreceğim diye oyalayarak ailesinin evinde beklettiği, evliliğin sona ermesinde davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının evlenirken müşterek eve çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, yatak, yorgan, yastık getirdiği ve bu eşyaların davalının uhdesinde kaldığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, kadın yararına Yozgat Aile Mahkemesi' nin 2013/331 Esas, 2014/259 Karar sayılı ilâmı ile hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla aylık 200,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, davacının çeyiz alacağına ilişkin talebinin kabulü ile 100,00 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik karara karşı davacı kadın vekili tarafından çeyiz alacağı davasına yönelik; davalı erkek vekili tarafından ise nafaka ve tazminata yönelik istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli 2018/139 Esas, 2019/1473 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesinin erkeğe tebliği usulsuz olduğundan, tarafların istinaf başvuru talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının taraflarca istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen boşanma hükmü dışında kalan bölümlerinin kaldırılmasına, Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2021 tarihli 2019/391 Esas, 2021/316 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin 2014/510 Esas, 2017/389 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, bu kararın boşanma yönünden 19.12.2017 tarihinde kesinleştiği, davalı erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği, davacı kadının çeyiz eşyalarının varlığını, kendisi tarafından alındığını ve bu eşyaların davalıda kaldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, Yozgat Aile Mahkemesi'nin 2013/331 Esas, 2014/259 Karar sayılı kararı ile davacı kadın lehine hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 200,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesi akabinde yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata ve davacının çeyiz eşyalarına yönelik talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı kadın vekili; çeyiz alacağı davası yönünden, davalı erkek vekili ise, davanın kabulü, nafaka ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf yoluna başvurulmuş,

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.02.2022 tarihli, 2022/42 Esas, 2022/296 Karar sayılı kararı ile, davalı erkeğe yüklenen tam-ağır kusur kavramlarında çelişki yaratıldığı, erkeğin kusurlu davranışlarının ve erkeğin ağır kusurlu olma ihtimalinde kadına yüklenen kusurun belirtilmediği, kararın gerekçeden yoksun olduğu gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı ve eşini evden kovduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, hükmün boşanma yönünden kesinleştiği, bu nedenle boşanma yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, çeyiz alacağı yönünden Ariston marka çamaşır makinesi yönünden davanın ispatlandığı ve dava değeri dikkate alınarak bu talebin kabulüne karar verildiği gerekçesiyle, boşanma yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Yozgat Aile Mahkemesi'nin 2013/331 Esas 2014/259 Karar sayılı 26.05.2014 tarihli kararı ile davacı lehine hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak üzere aylık 200,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL tedbir nafakasının kadına ödenmesine, kararın kesinleşmesinden sonra kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadın lehine 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata, davacının çeyiz alacağına ilişkin talebinin kabulüne, 1 adet Ariston marka çamaşır makinesinin değeri olan 200,00 TL'den, dava değeri dikkate alınarak 100,00 TL'nin davalıdan tahsili ile kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının çeyiz alacağı yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili, istinaf dilekçesinde kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatlar, nafakalar, davanın kabulü yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2017 tarihli kararı ile "davalı erkeğin eşine sadakatsiz davrandığı, gelip onu götüreceğinden bahisle oyaladığı, kadını kendi ailesinin evinde beklettiği" gerekçesiyle erkeğe kusur yüklendiği, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı akabinde İlk Derece Mahkemesince verilen 22.06.2021 tarihli kararda ise kararın sadece manevî tazminat gerekçesinde erkeğe "şiddet uygulama ve hakaret etme" kusurları yüklendiği son İlk Derece Mahkemesi kararında ise, "erkeğin eşine şiddet uyguladığı ve eşini evden kovduğu" belirtilerek kusur değerlendirmesi yapıldığı, davacı kadın İlk Derece Mahkemesi kararlarını sadece çeyiz alacağı davası yönünden istinaf ettiği, kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf istemi olmadığı, davalı erkek ise her kararda kusur belirlemesine yönelik istinaf isteminde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen 25.10.2017 tarihli kararın davacı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden istinaf edilmemesi nedeniyle, bu ilk kararda erkeğe kusur olarak yüklenmeyen "eşine şiddet uygulama ve eşini evden kovma" kusurlarının, sonraki kararda erkeğe yüklenmesinin doğru olmadığı, bu hâle göre, tarafların her ikisine de yüklenebilecek kusur olmadığı, davalı erkeğe yüklenmesi mümkün kusur bulunmadığına göre, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat koşulları oluşmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararı ile hükmedilen nafakanın niteliği hususunda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi ve 4721 sayılı Kanun'un 197 ncı maddesi uyarınca hükme bağlanmış nafakanın arttırılması yolu ile nafaka hükmü kurulması yerinde görülmediği, öte yandan, aylık 400,00 TL olan nafakanın arttırılarak aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmekle birlikte, nafakanın arttırım tarihi belirtilmediği ve kararın infazında tereddüt oluşturulduğu, çeyiz alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2017 tarihli kararı ile, davacı kadının evlenirken müşterek eve çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, yatak, yorgan, yastık getirdiği ve bu eşyalar yönünden davanın ispat edildiği kabul edilerek hüküm kurulduğu bu karara karşı davalı erkek tarafından çeyiz alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığı o halde, kadın lehine oluşan usulî kazanılmış hak dikkate alınmaksızın, kadının çeyiz alacağı davası yönünden sadece çamaşır makinesine ilişkin olarak kabul kararı verilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile 01.06.2016 tarihli bilirkişi raporu uyarınca 1 adet Ariston marka çamaşır makinesi (500,00 TL), 1 adet Arçelik marka 2 programlı bulaşık makinesi (400,00 TL), 10 adet saten köpümeli çift kişilik yorgan (1.000,00 TL), 4 adet küstüm uzun yün yastık (250,00 TL) ve 1 adet yün çift kişilik yatak (200,00 TL) yönünden, davacı kadının aynen iade talebi bulunmadığı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL dava değeri ile çeyiz alacağı davası açtığı ve yargılama sırasında ıslah yoluna da başvurmadığı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, kadının usulî kazanılmış hakkının gözetilmemesi suretiyle karar verilmesi yerinde görülmediği gerekçesi ile; davacı kadının çeyiz alacağı davasına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulüne, davalı erkeğin kusur değerlendirmesine, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlara yönelen istinaf isteminin kabulüne, kadın lehine hükmedilen nafakaya yönelen istinaf isteminin "hükmün kuruluş şekline münhasıran" kısmen kabulüne ve tarafların sair hususlardaki istinaf istemlerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, davacı kadın lehine, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca aylık 400,00 TL tedbir nafakası takdirine, hükmedilen tedbir nafakasının İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 25.10.2017 tarihinden itibaren aylık 200,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi uyarınca aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, hükme bağlanan nafakanın infazı aşamasında Yozgat Aile Mahkemesi'nin 2013/331 Esas 2014/259 Karar sayılı dosyası kapsamında hükmedilen nafaka ile tahsilde tekerrür oluşturulmamasına, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı kadının çeyiz alacağı davasının, "1 adet Ariston marka çamaşır makinesi (500,00 TL), 1 adet Arçelik marka 2 programlı bulaşık makinesi (400,00 TL), 10 adet saten köpümeli çift kişilik yorgan (1.000,00 TL), 4 adet küstüm uzun yün yastık (250,00 TL) ve 1 adet çift kişilik yün yatak (200,00 TL) yönünden" kabulü ile; taleple bağlılık ilkesi gereğince, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere 100,00 TL'nin, davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminatların reddi, çeyiz alacağı davasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; bu yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı kadının çeyiz alacağı davasına yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı kadının diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Songül'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.