Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3638 E. 2024/502 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur durumu ve boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, erkeğin kusurlu olmadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasını reddetmiş ise de, dosya kapsamındaki deliller ve kadının beyanları değerlendirildiğinde erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı ve bu durumun evlilik birliğini temelinden sarstığı anlaşılmakla, kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2527 E., 2023/470 K.

DAVA TARİHİ : 29.07.2020-27.08.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/390 E., 2021/380 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın redine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine, kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ... kadının asıl davası ile yoksulluk ve maddî, manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin, öfkeli ve tutarsız davranışlarının olduğunu, ekonomik, cinsel, sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kıskançlık yaptığını, tartışmaları üzerine müvekkilini ortak konuttan kovduğunu ve eşyalarını dahi almasına izin vermediğini, erkeğin iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davası ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının gerçek olmadığını ve kabul etmediklerini, kadının, evlilik birliğine maddî bir katkıda bulunmadığını, cinsel birlikteliğe yanaşmadığını, ayrı yatakta yattığını, hakaret ve küfür ettiğini, evlilik birliği sorumluluklarını, yemek, çamaşır, ütü gibi ev işlerini yapmadığını, eşyalarını alarak ortak konuttan ayrıldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının asıl davası ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının önceki evliliğinden olan çocuğuna kötü davrandığı, şiddet uyguladığı, kadını dövdüğü, aldattığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, karşı dava ise erkeğin, sorumluluklarını yerine getirmediği, kadına şiddet uyguladığı, evden kovduğu, cinsel birleşme sağlayamadığı ve bu hususun evliliklerinde sorun oluşturduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinin toplanan deliller ile uyumlu olmadığı, Mahkemece, erkeğe izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen kadın tanıklarının sözlerinin bir kısmının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabule elverişli olmayan, duyuma dayalı beyanlar olduğu, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan, inandırıcılıktan uzak soyut izahlardan ibaret olduğu, kadın tanığı H.Ö.'nün kadının Aydın'dan geldiğinde çenesinde şişlik olduğunu ileri sürmüş ise de, kadının en son ayrılma olayında şiddet gördüğünü ileri sürmemiş olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında kadının, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurunu kanıtlayamadığı, kadının boşanma davası yönünden kanuni koşullar oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin asıl ve karşı dava yönünden kusura ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, davalı-karşı davacı erkek vekilinin, kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kadının boşanma davası yönünden kaldırılmasına ve bu yönden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, ... kadının boşanma davasının reddine, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davalı-karşı davacı erkek vekilinin sair istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının asıl davasının reddi, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin karşı davasının reddi, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı, davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı ve tarafların reddedilen boşanmanın fer'îsi talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinnin birinci fıkrasında, “evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği” hükme bağlanmıştır.

3.Öncelikle belirtmek gerekir ki; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun belirlenmesi kaçınılmazdır.

4.Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, İlk Derece Mahkemesince erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verildiği, hükmün erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kadının davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kadının davasının da reddine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edildiği görülmüştür. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin kusuru bulunmadığından bahisle karar verilmiş ise de kadının dilekçeler aşamasında fiziksel şiddet vakıasına dayandığı ve erkek tarafından kadının ortak eve en son getirilmesinden sonra "erkeğin tavırlarında bir değişiklik olmadığı" erkeğe atfedilen kusurlu davranışların devam ettiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ise son olayda erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet uyguladığı ve bu nedenle kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında ... kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen mümkün görülmemesine göre kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde hatalı değerlendirme ile kadının davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ... kadının boşanma davası yönünden ... kadın lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre kadının fer'î taleplerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

2.Davalı-davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı erkeğin karşı davası yönünden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Zekai'ye yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde Şerife'ye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Kadının davası yönünden Bölge Adliye Mahkemesince yapılan kusur belirlemesi ve değerlendirmesi sonucu, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, kadının davasının reddine ilişkin kararının usul ve kanuna uygun olduğu kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.