"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/103 E., 2023/406 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/131 E., 2022/782 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'nın 19.06.2002 tarihinde evlendiklerini, 15.03.2010 tarihinde davalı eşe müvekkilinin babaannesi olan ... tarafından ...'a ait Antalya İli, ... İlçesi, ... Mah., 8825 Ada, 4 Parselde bulunan 4 nolu bağımsız bölümün satışı yapıldığını, müvekkilinin ileride doğacak miras payına istinaden bu satışın müvekkilinin rızası ile davalı eşe yapıldığını, müvekkili ve davalı eş tarafından bu taşınmazın aile konutu olarak kullanılmaya başlandığını, dava konusu taşınmazın 21.03.2011 tarihinde davalı eş tarafından müvekkilinin rızası olmadan gizlice davalı eşin babası dava dışı ...'e satıldığını, bu satış işlemine onay vermeyen müvekkilinin aile konutu olarak kullandıkları bu yerin satışını önlemek için Antalya 3. Aile Mahkemesi'nin 2011/358 Esas sayılı dosyasında tedbir talebinde bulunduğunu, 29.03.2011 tarihinde de taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlendiğini, bu olayın ardından iki ay geçtikten sonra davalı eşin müvekkilini arayarak aralarında yaşanan olaylardan dolayı barışmak istediğini bildirdiğini, evliliklerinin devam etmesi ve çocuklarını müvekkiline göstermek için müvekkilinin ortak aile konutu üzerindeki ihtiyati tedbiri kaldırmasını ve müvekkilinin de Tokat'a yerleşmesini şart koştuğunu, müvekkilinin bir şans daha vererek ev üzerindeki tedbir talebinden vazgeçtiğini, 06.06.2011 tarihinde tapu kayıtlarından tedbir kaydının terkin edildiğini, tedbir kaldırılır kaldırılmaz 07.06.2011 tarihinde davalının babası ... ... tarafından taşınmazın diğer davalı ...'ye satıldığını, bu nedenlerle davalarının kabulüne, davalı ... adına kayıtlı Antalya İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 8825 Ada, 4 Parselde bulunan 4 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davalı eş adına tesciline ve tapu kütüğüne daşınmazın aile konutu olduğuna ilişkin şerhin konulmasına, dava konusu taşınmazda davalı ... hissesinin cebri icra yoluyla satışı dahil 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin taşınmazı 07.06.2011 tarihinde satın aldığını ve o tarihten itibaren de ailesi ile birlikte ikamet etmekte olduğunu, davacının da bu durumdan haberi olduğunu, satış tarihlerde evin boş ve kimse tarafından kullanılmamakta olduğunu, ayrıca tapunun dava dışı bir kişi adına kayıtlı olduğunu, kredi ile satış yapılacağı için bankanın tapu örneğini istediğini ve ... ...'nın tapuyu getirerek emlakçıya verdiğini, tapuya başvuru yapıldıktan sonra da banka avukatı ile satıcı ... ..., damadı ... ve kızı ...'nın da, tapuya ve bankaya gelerek işlemleri takip ettiğini, müvekkilinin tapuyu ... ...'dan aldığını belirterek davanın reddine, zamanaşımı defiinin kabulü ile davanın reddine, taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasına; aksi kanaat hasıl olur ise; davacının, 7 yıl önce 100.000,00 TL'ye satışı yapılan evin, keşif tarihi itibariyle belirlenecek değeri üzerinden yeniden belirlenmek üzere şimdilik %25 i oranında (25.000,00 TL) teminat yatırmasına, yargılama giderleri ile karşı vekâlet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; görevsiz mahkemede açılan davanın reddinin gerektiğini, davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, Antalya 3. Aile Mahkemesi'nin 2011/358 Esas sayılı davası daha önce yine bu davanın davacısı ... tarafından açıldığını, dava konusu ve müvekkili açısından tarafları aynı olan dava davacının feragati sebebiyle reddedildiğini, feragat sebebiyle reddedilen davanın bir daha açılamayacağını, ayrıca müvekkilinin mal kaçırma veya muvazaa kastı bulunmamakta olduğunu, taşınmazın aile konutu da olmadığını belirterek davanın boşanmayla birlikte dava edilmemiş olduğundan görevsiz mahkemede açılması sebebiyle, kabul edilmediği takdirde; daha önce açılıp feragatle sonuçlanmasından dolayı kesin hüküm sebepleriyle usulden reddine, kabul edilmediği takdirde bahsedilen hususlardan dolayı mal kaçırma, muvazaa, aile konutu olarak kullanılması iddiaları gerçeği yansıtmadığından esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 21.10.2019 tarihli kararı ile davacının dava konusu dairenin satışından haberdar olduğu, kendisinin de satış sırasında hazır olduğu ve böylece açık rızasının bulunduğu kanaatine varılmakla, davacı davasını ispat edemediğinden tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması ve tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş, davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden ve davacının davasının reddine karar verildiğinden A.A.Ü.T. Gereğince 2.725,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazın tedavüllü tapu kayıtları yemin edilmeden karar verildiği, davacının yemin deliline dayandığı gözetilmeksizin bu delil değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulduğu, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilmesi gerektiği ve kabule göre davalı ... yararına nispi vekâlet ücreti takdiri gerektiğinden bahisle hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın önce dava dışı davalı ...'nın babasına devri yapıldığı, sonrasında davalı ...'ye satışının yapıldığı, bozma öncesi dinlenen tanık beyanları uyarınca ,davacının bu satıştan haberi olduğu yönünde beyanda bulundukları, İstinaf kaldırma ilamı uyarınca davacının yemin deliline dayandığı hatırlatılarak davalılara yemin teklifinde bulunulduğu, davalıların yapmış olduğu yemin ile; evin satış işlemleri sırasında davacının da hazır bulunduğu, evin satışından haberdar olduğu ve rızası olduğu yönünde beyanda bulundukları, davalı ...'nin taşınmazı dava dışı ... ı'dan satın aldığı , davacının iş bu satıştan haberinin olduğu yönünde beyanda bulundukları göz önüne alındığında artık burada taşınmazın davacının rızası hilafına satıldığından bahsedilemeyeceğinden, yemin delili ile de davacının iddiasını ispatlayamadığından bahisle davanın reddine ve reddedilen miktara göre vekille temsil edilen davalı ... yararına takdir edilen 53.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalı ...'ye verilmesine, reddedilen miktara göre vekille temsil edilen davalı ... yararına takdir edilen 53.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalı ...'ya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aile konutu sebebiyle tapu iptal ve tescil davasında davacı eşin rızasının bulunup bulunmadığı ile, davalının iktisabının iyi niyet kuralları çerçevesinde korunmasının gerekip gerekmediği, yemin delilinin hatırlatılmamasının sonuca etkili olup olmadığı davanın kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 2 nci ve 6 ncı maddesi, 194 üncü ve 1023 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 225 inci ve devamı maddeleri, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.