"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/692 E., 2023/635 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/80 E., 2023/150 K.
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Av. ...i ve karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 12 adet 21'er gr burma bilezik, 1 adet saat, 2 adet 24'er gr burma bilezik, 3 adet 21'er gr bilezik, 5 adet 18'er gr bilezik, 3 adet 15'er gr bilezik, 1 adet 13 gr bilezik, 1 adet 12 gr kelepçe bilezik, 8 yarım altın, 5 Cumhuriyet altını, 11 çeyrek altının düğünden hemen sonra davalının aldığını, istemesine rağmen iade etmediğini, bu ziynet eşyalarının aynen, iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinden şimdilik 1.000,00 TL' sinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma davasına sunulan protokol içeriği ve duruşmadaki beyanına göre davanın reddi gerektiğini, duruşmada "Kişisel eşyalarım yönünden alacak talebim yoktur" şeklindeki beyanı nedeniyle kadının ziynet alacağının kalmadığını, ziynetleri almadığını, ortak konutu fiilen ayrıldıklarında davacıya bıraktığını, hiçbir şekilde ziynetlerin kendisinde olmadığını, davacıda olduğunu, iddiaların tamamının asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2022 tarih ve 2021/570 Esas, 2022/430 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki boşanma davasında kadının, kişisel eşya talebinin olmadığını, haklarından feragat ettiğini beyan ettiği ve bildirmiş olduğu delillerle de erkeğin, kadının rızasına aykırı olarak ziynet eşyalarını alıp tekrar iade etmediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2022 tarih ve 2022/1340 Esas, 2022/1301 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında açılan ve boşanma ile sonuçlanan dava dosyasında tarafların sundukları ve Mahkeme tarafından da kabul edilen Protokol içeriği yanında özellikle kadının "Kendim için davalıdan herhangi bir maddî ve manevî tazminat ile kişisel eşyalar yönünden alacak talebim yoktur.Bu haklarımdan feragat ediyorum." şeklindeki beyanından ziynet alacağı için açık bir feragat beyanı olarak yorumlamamanın mümkün bulunmadığı, kadının kişisel eşya yönünden alacak talebi olmadığını bildirdiği, bu kişisel eşyaların ne olduğunu açıklamadığı, feragat beyanının da hangi kişisel eşya yönünden yapıldığına dair bir açıklık da taşımadığı, vazgeçme ya da feragatin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için anlaşmalı boşanma dilekçesinde nispi harç yatırılarak davanın konusu haline getirilmiş ziynetler için mümkün olduğu, kadının ilerde ziynet talep etmeyeceğini ya da kendisinde olduğunu veya aldığını ya da feragat ettiğini açıklamadığına göre Mahkemece davanın reddinde oluşturulan gerekçenin hatalı olduğu, ayrıca davacı vekilinin dava dilekçesinde, yemin deliline dayandığı, İlk Derece Mahkemesi davacının davasını ispat edemediği kanaatine vardığı taktirde davacıya yemin delilini hatırlatmadığı ve davacının delillerini tam toplamadan davayı reddettiği, ayrıca ziynetlerin dava tarihindeki değerinin de tespiti yapılmadan esas hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2022 tarih ve 2022/558 Esas, 2022/1007 Karar sayılı kararı ile; 21'er gr 5 adet bileziği davacının kendi abisine verdiği, diğer ziynetlerin düğünden sonra borçlar için erkek tarafından bozdurulup ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 1 set, 7 adet fantazi işçiliği olmayan bilezik, 2 adet 24'er gr fantazi bilezik, 3 adet 21'er gr fantazi olmayan işçiliksiz bilezik, 1 adet 20 gr bilezik, 5 adet 18'er gr bilezik, 1 adet 14 ayar 15 gr kelepçe bilezik, 8 adet yarım altın, 5 adet Cumhuriyet altını ve 11 adet çeyrek altının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmadığı takdirde 259.479,00 TL'nin 1.000,00 TL'sinin dava tarihinden kalan kısmın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 23.01.2023 tarih ve 2023/222 Esas, 2023/150 Karar sayılı kararı ile; davacı tanıklarından Serpil Yılmaz'ın ziynetlerle ilgili bir bilgi sahibi olmadığı, davacının tanığı ...'den ise vazgeçildiği, ...'un düğüne katılmadığını beyan ederek hatırladığı ziynetleri açıkladığı, kız kardeşinin kendisine altınları eşinin aldığını söylediğini ve geri vermediğini aktarmış olması nedeniyle duyuma dayalı beyanda bulunduğu, davacı ... ...'in yine 5 bileziğin davacı tarafından abisi ...'a verildiğini bildiğini beyan ettiği, davacı ... ...'nın da evlendikten sonra bayramda davacı ablasını ziyarete gittiğinde bir altın set, bir kelepçe bileziği üzerinde gördüğünü, ablasına sorduğunda diğer altınları davalının aldığını söylediğini aktartığı, bu tanığın beyanının da duyama dayalı ve davacıdan duyduğunu aktarır mahiyette olduğu, davacının varlığı belirlenen ziynet eşyalarının davalı tarafından alınıp alınmadığını ortaya koyan tanık beyanlarının dosyada bulunmadığı, davacının delil olarak yemine de dayandığı, ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını ve iade edilmediğini ileri sürerek göstermiş olduğu tanıklarla bu iddiasını ispat edemediğine göre yemin delilini kullanıp kullanmayacağı konusunun kendisine hatırlatılması, kullanmak istemesi halinde yeminin icra edilmesi, yemin deliline dayanmaması halinde oluşan sonuca göre yeniden hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
E.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dilekçesi ile talep ettiği ziynet eşyalarının davalı tarafından alınarak iade edilmediği yönündeki iddialarını ispat edemediği, dinlenen tanıkların bazılarının bilgisi olmadığı, bazı tanıkların davacıdan duyuma dayalı beyanda bulundukları, davacıya yemin delilinin de hatırlatıldığı, yemin teklif etmeyeceklerini bildirmiş oldukları, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerekirken reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usulden bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının kişisel eşya alacağı davasını ispatlayıp ispatlayamadığı davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100.00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.