Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4182 E. 2024/597 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davacı koca ölünce, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında, davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1618 E., 2023/269 K.

DAVA TARİHİ : 05.07.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/22 E., 2022/469 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak; davacı erkeğin boşanma kesinleşmeden ölümüyle evliliğin ölüm ile sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı gözetilerek boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek ve davacı mirasçılarının davaya dahil edilerek davaya kusur tespiti yönünden devam etmek istemeleri halinde sağ kalan eşin kusuru yönünden karar verilmek üzere; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davacı mirasçılarının davayı kusur tespiti yönünden devam ettirmeleri üzerine, İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalı kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının sürekli eşyaları yenilediğini, borçlandığını, eşinin çocuklarına hakaret ettiğini, onların eve gelmesini istemediğini, eşini aşağıladığını, cinsel gücü artıran ilaçlar kullanması için baskı yaptığını, erkeğin ölen ilk eşine hakaret ve beddua ettiğini, yalanlar söylediğini ve mal kaçırmakla suçladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin mensubu olduğu tarikat ve çocuklarının yönlendirmesi ile hareket ettiğini, çocukların kadına hakaret ettiğini ve en son çocuklarının kadını hastaneden kovduklarını iddia ederek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2019 tarihli ve 2018/184 Esas, 2019/902 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evin eşyalarını sıklıkla değiştiren, gereksiz harcamalar yaparak eşini ekonomik olarak zor duruma sokan, eşine ve eşinin çocuklarına "şerefsiz, alçak, it, p..şt" diyerek hakaret eden, eşine onu ceza evindeki oğluna öldürteceğini söyleyerek tehdit eden kadının ağır, ailesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kalan erkeğin az kusurlu oldukları gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2021 tarihli ve 2020/91 Esas, 2021/1937 Karar sayılı kararı ile, davalı kadının hükmün tamamı yönünden istinafa başvurması nedeniyle boşanmanın kesinleşmediği, davacı erkeğin boşanma kesinleşmeden, 22.08.2020 tarihinde ölümü ile evliliğin ölüm ile sona erdiği, bu durumda boşanma davasının konusuz kaldığı gözetilerek boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek ve davacı mirasçılarının davaya dahil edilerek davaya kusur tespiti yönünden devam etmek istemeleri halinde sağ kalan eşin kusuru yönünden karar verilmek üzere; istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazları incelenmemiştir.

2. Davacı erkeğin mirasçılarının vekili 02.06.2022 tarihli duruşmada davaya sağ kalan eşin kusurunun tespiti yönünden devam etmek istediklerini bildirmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma davasının yargılaması sırasında davacı eşin öldüğü ve evliliğin ölüm ile sona ermesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı; kusur tespiti bakımından evin eşyalarını sıklıkla değiştiren, gereksiz harcamalar yaparak eşini ekonomik olarak zor duruma sokan, eşine ve eşinin çocuklarına "şerefsiz, alçak, it, p..şt" diyerek hakaret eden, eşine onu ceza evindeki oğluna öldürteceğini söyleyerek tehdit eden sağ kalan kadın eşin ağır, ailesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kalan erkeğin az kusurlu oldukları gerekçesi ile; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında sağ kalan kadın eşin ölen eşine nazaran ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek bir kusuru olmadığını ve tanıkların davalının mirasçı olmasını engellemek için gerçek dışı beyanda bulunduklarını belirterek kusur tespiti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sağ kalan kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek herhangi bir kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 181 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.