Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4201 E. 2024/594 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet, nafakalar ve telefon kayıtlarının delil olarak kabul edilip edilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadının güven sarsıcı davranışları olduğunu iddia ederek telefon kayıtlarının delil olarak sunulması talebinin, mahkemece yeterince incelenmediği ve eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1701 E., 2023/137 K.

DAVA TARİHİ : 29.06.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/165 E., 2022/485 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ve tarafların bir yıl süre ile ayrılıklarına karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin kıskanç ve baskıcı davrandığını, eşini hor görüp aşağıladığını, ailesi ile görüştürmediğini, kovduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, telefon ve televizyon kullandırmadığını, eşinin ve çocukların sosyal etkinliklere katılmasına izin vermediğini, çocuklarla ilgilenmediğini, kadının vücudunda stresten yaralar çıktığını, doktora götürmek istemediğini, eşini oruçlu iken ağabeyinin tarlasında çalıştırdığını, ramazan bayramında ailesine gitmesine izin vermediğini, fiziksel şiddet uygulayıp kovduğunu ve çocukları göstermemekle tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının eşine ve çocuklara ilgisiz davrandığını, sürekli telefon ile meşgul olduğunu, sebepsiz yere evi terk ettiğini, sıkıldığını söylediğini, telefonuna şifre koyarak ve sosyal medya hesabında eşinin arkadaşlık isteğini kabul etmeyerek güven sarsıcı davrandığını ve asabi olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 27.02.2020 tarihli ve 2018/535 Esas, 2020/117 Karar sayılı kararı ile; her ne kadar davalı erkeğin eşinin sağlık durumu ile yakından ilgilenip onu tarlada ve benzeri işlerde çalıştırmaması gerekirken çalıştırarak kusurlu davrandığı sabit olsa da sırf bu durumun boşanmaya yeter sebep oluşturmadığı gerekçesiyle; davanın reddine, tarafların bir yıl süre ile ayrılıklarına, ayrılık sürecinde ortak çocuklardan ...'ın velâyetinin anneye, Berat Efe'nin velâyetinin babaya verilmesine, çocukların velâyet hakkı bulunmayan ebeveynleri ile kişisel ilişki kurmasına, ... yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına ve kadın yararına işbu dava tarihinden ayrılık kararının kesinleşme tarihine kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tamamı, davalı erkek vekili ayrılık kararı, kusur tespiti, tedbir nafakaları, delillerinin toplanmadığı iddiası ve ...'ın velâyeti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 09.02.2022 tarihli ve 2020/496 Esas, 2022/258 Karar sayılı kararı ile, ayrılık kararının gerekçesinde tarafların barışma ihtimallerinin bulunup bulunmadığının ve bulunuyorsa hangi delillerle bu kanaate ulaşıldığının açıklanmadığı, kararda davalı erkeğe kusur yüklenerek bu durumun boşanmaya gerekçe oluşturmadığı belirtilerek çelişkiye düşüldüğü gerekçesi ile; tarafların istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazları incelenmemiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının sağlık durumu dikkate alındığında tarlada çalışmasının doğru olmamasına rağmen eşini tarlada çalıştıran ve eşinin ailesinde fazla kalmasına izin vermeyen erkek ile eşi ile ilgilenmeyen ve evliliğin son dönemlerinde telefon ve internette fazla zaman geçiren kadının eşit kusurlu olduğu, SGK kayıtları dikkate alındığında giriş ve çıkış kayıtları bulunan ve sürekli işi olmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuklardan ...'ın velâyetinin anneye, Berat Efenin velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklardan ...'ın velâyetinin anneye, Berat Efe'nin velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile velâyet kendisinde bulunmayan ebeveyn arasında kişisel ilişki kurulmasına, ... yararına 29.07.2018 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir ve kararın kesinleşmesinden sonra aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 5.100,00 TL vekâlet ücretine ve yargılama giderlerinin erkeğe yüklenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; bazı delillerinin toplanmayarak savunma hakkının ihlal edildiğini, telefon kayıtlarının ve kadının kullandığı ilaçların kayıtlarının getirilmediğini, erkeğin kusurlarının ispatlanmadığını ve kadının tam kusurlu olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, ortak çocuk ...'ın velâyeti ve yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek davanın kabulü, eksik inceleme, kusur belirlemesi, nafakalar, ortak çocuk ...'ın velâyeti ve yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesi, nafakalar, ortak çocuk ...'ın velâyeti ve yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta, davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde kadının cep telefonuna şifre koyduğunu, sürekli telefonuyla ilgilendiğini, sosyal medya hesabını eşine ve onun çevresine kapattığını, sebepsiz yere evi terk ettiğini ve güven sarsıcı davranışları olduğunu iddia ederek kadın eşin kullandığı telefon kayıtlarının getirilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, 23.03.2019 tarihli duruşmada erkeğin kadının sadakatsiz davranışları olduğuna vakıa olarak dayanmadığı gerekçesiyle telefon kayıtlarının getirilmesi talebini reddetmiştir. Davalı erkeğin süresinde sunduğu dilekçelerinde kadının güven sarsıcı davranışları olduğunu iddia ederek "HTS kayıtları"na delil olarak dayandığı göz önüne alındığında; İlk Derece Mahkemesince kadının kullandığı telefonun HTS kayıtları getirildikten sonra, 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesi çerçevesinde tarafların bu konudaki açıklamaları alınıp dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.