Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4246 E. 2024/3496 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davalı tarafından müşterek konuttan alındığı iddia edilen ziynet eşyalarının davacıya iadesine ilişkin alacak davasının reddine dair kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığı iddiasını ispatlayamaması ve hayatın olağan akışına aykırı olarak ziynet eşyalarını evde bırakmış olma ihtimalinin düşük olması, ayrıca banka kasasındaki ziynetlere davacının erişiminin bulunduğunun tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/139 E., 2023/406 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/783 E., 2021/568 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı ve eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 03.04.2023 tarihli ek karar ile; verilen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.04.2023 tarihli ek kararı ve asıl karar davacı tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Davacının dava dilekçesinde ziynetlerin aynen iade talebi bulunduğuna göre, istinaf karar tarihinde ziynetlerin toplam rayiç değerinin temyiz kesinlik sınırının üzerinde olduğu nazara alınmadan davacının ziynetler yönünden temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair Bölge Adliye Mahkemesince verilen 03.04.2023 tarihli ek karar hatalıdır. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince verilen 03.04.2023 tarihli ek kararının ziynetler yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili adli yardım talepli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, davalının hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen ailesi ile birlikte müşterek konutun kapı kilidini açarak tüm evi boşalttıklarını belirterek dava dilekçesi ekinde sundukları tüm ev eşyası, kişisel eşyalar ile çeyiz ve ziynet eşyaların aynen olmadığı takdirde bilirkişi tarafından belirlenecek bedelinin yasal faizi ile tahsilini isteyerek şimdilik 1.000,00 TL bedel üzerinden dava açmıştır. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile davasını 11.144,000 TL üzerinden ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilini evden kovup kapı önüne koyduğunu, müvekkilinin evden ayrılmasından sonra ailesinin gelerek davacıyı götürdüğünü, giderken talep ettiği eşyaların bir çoğunu alıp götürdüğünü, davacının ziynetlerini annesinin evine ilk gittiğinde götürdüğünü geri getirmediğini, neden getirmediği sorulunca kavga çıkardığını, babasını çağırdığını, bakalım ne diyeceksiniz diyerek ziynetleri göndermedik dediklerini, daha sonra ziynetleri bankada kiralık kasaya koyduklarını, iki anahtarı da kendisinde bulunan davacının 19.09.2017 tarihinde kasadan ziynetleri aldığını, diğer eşyaların aynen durduğunu, müvekkilinin paylaşmaya hazır olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin ilamında da belirtildiği üzere eşlerden hangisine ait olduğu kanıtlanamayan eşyalar hususunda mevcut eşyaların cins ve nitelikleri belirtilerek bunların eşlerin paylı mülkiyetinde olduğunun tespiti yönünde karar verilebileceği, dinlenen tanıklar ..., .., ...'ın beyanları değerlendirildiğinde, davalının müşterek haneye girerek bir kısım ev eşyasını aldığı, alınan ev eşyalarının salon, oturma grubu ve beyaz eşya gibi malzemeler olduğu, davacının kişisel eşyasının alındığına dair bizzat görgüye dayalı ve hükme esas alınabilecek delil bulunmadığı, sayılan emvalin sadece davacıya ait olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla müşterek haneden davalı tarafça alındığı ispatlanan emvalin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 222 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca paylı mülkiyete konu olabileceği ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2009/21532 E - 2011/2987 K sayılı ilamında belirtilen şekilde infaza kabil hüküm oluşturmaya yeter şekilde alınan emvale ilişkin cins ve nitelikleri (marka, model) belirtilerek somutlaştırılarak ispatlanamadığı, bu hali ile 4721 sayılı Kanun'un 222 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tespit kararı vermeye yeter delil de bulunmadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan talebin reddine, davacı, davalının uzaklaştırma kararı olmasına rağmen müşterek haneye girerek altınları aldığı vakıasına dayanmış olup bu iddiası ile bağlı olduğu, altınların evde olduğu hususunun kanıtlanamadığı, oluşa göre bir kısım eşyalarını alıp baba evine giden davacı kadının ziynetlerini geride bıraktığı hususunun da hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bir an için altınların banka kasasında olduğu hususu kabul edildiğinde ise 04.12.2020 tarihli Ziraat Bankası müzekkere cevabına göre münferiden kasayı açma yetkisi bulunan davacının ziynetleri almadığı iddiasının da ispat edilemediği, keza kasa ziyaret listesinde son olarak davacının kasayı ziyaret ettiği hususları göz önünde alınarak davalının uzaklaştırma kararı olmasına rağmen müşterek haneye girerek altınları aldığı iddiasının ispat edilemediği, davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ziynetler yönünden talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kabulü gereken davalarının reddi ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla davanın reddine karar verilmesinde, ziynet, çeyiz ve ev eşyası alacağı davalarında aynen iade, olmadığı taktirde bedele ilişkin istem varsa aynen iade isteminin ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının gerçek bedelini içermesine, davacının dava dilekçesinde aynen iade talebi bulunduğuna göre, Mahkemece dava konusu edilen eşyaların tespit edilen gerçek bedeli üzerinden yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinde, her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi 03.04.2023 tarihli ek karar ile; verilen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen 15.03.2023 tarihli asıl karar ile 03.04.2023 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; eşyaların erkekte olduğunun erkek tarafından kabul edildiğini, boşanma davasının bekletici mesele yapılmamasının hatalı olduğunu, yine ıslah edilmeyen ziynet alacağı yönünden aleyhe yüksek miktarda vekâlet ücretine hükmedildiği ileri sürülerek reddedilen eşya ve ziynet alacağı davası ve ziynetler yönünden hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ziynetler yönünden işin esasının incelenip incelenmeyeceği, açılan ziynet alacağı davasının kabulünün gerekip gerekmediği ve vekâlet ücretleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi 03.04.2023 tarihli ek kararının ziynet alacağı davası yönünden KALDIRILMASINA,

2.Davacı kadının ziynet alacağı davasının esasına yönelik temyiz incelemesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.