"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/431 E., 2023/514 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/198 E., 2022/91 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının kanser hastalığını atlattıktan sonra erkeğe sürekli olarak hakaretler ettiğini, insanların içerisinde küçük görüp aşağıladığını, kadının erkekten 23 yaş büyük olduğunu, eşi ve evi ile ilgilenmediğini, yataklarını ayırdığını, eş olarak hiçbir görevini yerine getirmediğini, erkeğe psikolojik şiddet uygulandığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 30.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı adına kayıtlı taşınmaza şerh konulmasını ve mal rejimine göre tasfiye edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde adres eksikliği giderilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasını talep ettiklerini, boşanma ile mal rejimi tasfiyesinin istenemeyeceğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, dava sürecinde erkeğin adına kayıtlı aracı kadından habersiz satarak üçüncü kişi üzerine araç satın aldığını, erkeğin mal kaçırma çabasında olduğunu, kadının 2008 yılında meme kanseri hastalığına yakalandığını ve sol memesinin alındığını, erkeğin kadına"...senin kadınlığın da kalmadı..." dediğini, erkeğin kendisine hakaret ettiğini, erkekten kaynaklı çocuk sahibi olamadıklarını, 6 yılın sonunda erkeğin tedavi olmaya ikna olduğunu, ancak erkeğin çocuk sahibi olamamalarından dolayı kadını suçladığını, tedaviyi reddettiğini, kadının yaptığı yemekleri beğenmediğini, sürekli telefonla ilgilendiğini, sebepsiz kavga çıkarttığını ve evdeki eşyaları kırdığını, son zamanda eve sık sık geç geldiğini, çoğunlukla telefona cevap vermediğini, evin ve kadının ihtiyaçları için gerekli parayı vermediğini, en son kadına fiziksel şiddet uyguladığını, boşanmak istemediğini iddia ederek, açılan boşanma davası ve manevî tazminat isteminin reddine, kadın yararına aylık 2.825,90 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın gelecek yıllarda da nafakanın asgari ücret artış oranında artırılmasına, Mahkemece boşanmaya karar verilecekse 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, davacının mal rejiminin tasfiyesi davasının tefrikine ve reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı erkeğin eşine tanık beyanlarına göre hakaret ettiği, davalı kadının ise atfı kabil bir kusurunun ispatlanamadığı, gerçekleşen bu duruma göre davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurlu bulunmasının gerektiği, kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının varlığı kanıtlanmadığına göre davanın reddine ve şartları oluşmadığından tedbir nafakası talebinin reddine, davacı vekilinin başvurması halinde mal rejiminin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; geçimsizlikte kadının tam kusurlu olduğunu, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, erkeğin çocuğunun olmasına bir engel olmadığına ilişkin raporların sunulduğunu belirterek, kusur belirlemesi, boşanma davasının reddi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının reddi, yargılama gideni ve vekâlet ücreti yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadına yüklenecek bir kusur bulunup bulunmadığı, boşanma davasının reddine karar verilmesinin, davacı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.