"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1498 E., 2022/2458 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/231 E., 2020/529 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı- davalı erkek vekilinin bağımız tedbir nafakasının kaldırılması yahut azaltılması talebine ilişkin dava değeri, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması yahut azıltılması talebinin reddi hususunda temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat .... geldi. Karşı taraf davalı-davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin sözlü açıklanması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, daha önceden kadın yararına Antalya 4. Aile Mahkemesinin 2015/545 esas sayılı dosyası üzerinden 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uyarınca hüküm altına alınan kadın için aylık 4.000,00 TL, ortak çocuk için aylık 4.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasına, müvekkili yararına 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1-Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili yararına 1.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davalı- karşı davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle müvekkilinin boşanmak istemediğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile " tarafların 2013- 2014 yılları arasında aralarındaki tartışma sonrası evlerini ayırdıkları, davacının önce iş yerinde kaldığı; daha sonrasında ailesinin evine yerleştiği; dinlenen davacı tanıkları davacı ile davalının evlerini ayırdıktan sonra bir araya gelmediklerini beyan ettikleri; davalı tanıkları ise tarafların ayrılmalarından sonra da görüşmeye devam ettiklerini, birlikte tatile gittiklerini, tarafların Mazı Dağındaki evinde kendilerini misafir olarak ağırladıklarını ve mutlu bir çift olarak göründüklerini anlattıkları; mahkememiz yargılaması başladıktan sonra tarafların Kapadokya' ya birlikte tatile gittikleri; bu hususta dinlenen davacı asil çocuğunu görebilmek için çocuğunun tatile annesi ile gitmek istemesi nedeniyle tatile gittiklerini, otelde ebeveyn odasında kaldıklarını belirttiği; bu konuda dinlenen davalı asil eşinin isteği üzerine Kapadokya'ya tatile gittiklerini, otelde aynı odada kaldıklarını ancak birlikte yatmadıklarını; evliliğinin imtihandan geçtiğini belirttiği; tarafların müşterek çocuğu ... mahkememizce alınan beyanında; babasının bir kaç gün kendi evlerinde bir kaç günde babaanne ve dedesinin evinde kaldığını, babasının annesi ile birlikte yaşadığı evde kalmasını dedesinin istemediğini hatta babasının annesi ile görüştüğünü ya da tatillere gittiklerini dedesine söylememesi konusunda tembihte bulunduğunu, anne ve babasının birlikte mutlu olduklarını, evde aynı yatakta yattıklarını beyan etmesi karşısında ve dinlenen tüm davalı tanıkları tarafların birlikte tatile ya da gezilere gittiklerini; davacının devam eden boşanma davasında eşi ile tatillere gitmesi ve eşinin evine giderek bir kaç gün kalması nedeniyle çocuğunu ziyaret için davacının evine gittiğinin kabul edilemeyeceği gibi tarafların arasında uzun süreli fiili ayrılıktan da bahsedilemeyeceği; boşanma davasından önceye dair davacının iddia ettiği vakaları affetmiş sayılacağı ya da en azından hoşgörü ile karşılanacağının kabul edilmesi gerektiği; nitekim Yargıtay uygulamasında evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olaylardan sonra birlikte tatile gitmenin hoşgörü ile karşılama sayılan davranışlardan sayıldığı; davacı kocanın mahkememizde açtığı davayı ispat edemediği, boşanma davasından önceye dayalı iddia ettiği vakaları hoş görü ile karşıladığı; bu durumda tarafların birbirlerini affetmiş olmaları nedeniyle kusursuz olduklarının kabülüyle; davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesi ile Antalya 4. Aile Mahkemesi'nin 2015/545 esas 2016/501 karar sayılı kararı ile davacı lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep etmişse de tarafların ekonomik ve sosyal durumları gereği davacının Gano excel işinde ceo'luk yapması davalının ev hanımı olması hususları birlikte gözetilerek mahkemece takdir edilen çocuk için 4.000,00 TL davalı için 4.000,00 TL 'den toplam 8.000,00 TL tedbir nafakasının devamı gerektiği nafakanın azaltılması ya da kaldırılmasını gerektirecek nitelikte tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında bir değişiklik olmadığı; dosya kapsamında da davacı kocanın bir kaç gün evine gelmesi bir kaç gün de kendi ailesinin yanında yaşaması nedeniyle tedbir nafakasının devam etmesinin hakkaniyet gereği gerekli olduğu kanaatine varılarak davacının Antalya 4. Aile Mahkemesi'nin 2015/545 esas 2016/501 karar sayılı kararı ile müşterek çocuk ve davalı için verilen tedbir nafakalarının azaltılması ya da kaldırılması istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir." gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin davasının reddine, davalı karşı davacı ikinci cevap dilekçesi ile boşanmak istemediğini belirttiğinden ve bu beyanı feragat niteliğinde olduğundan açtığı davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. ar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen davası ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen davası ve fer'îleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1 Davacı- karşı davalı erkek vekilinin bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması talebine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25. 06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.