"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/251 E., 2023/426 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tonya Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/13 E., 2022/85 K.
Taraflar arasındaki iştirak nafaka miktarının artırılması ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen artırılmasına karar verilen nafakanın bir yıllık toplam miktar 8.400,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.735,737 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı erkeğin iştirak nafakasının artırılmasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı erkeğin reddedilen dışında kalan ve gerekli şartları taşıdığı anlaşılan kişisel ilişki davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2018 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, çocuğunu velayetinin kendisine verildiğini, davalı ile kişisel ilişki kurması hususunun düzenlendiğini, çocuğun hafta sonları babası ile kaldığını, her hafta sonu baba ile kalıyor olmasının çocuğun yerleşik düzenini bozduğunu, okulu ve eğitimin fazlası ile aksamasına neden olduğunu, günün ekonomik koşulları hayat pahalılığı ve çocuğun büyümesi nedeniyle ihtiyaçların arttığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 323 üncü ve 330 uncu ve 331 inci maddesi gereğince davasının kabulüne çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakanın aylık 800,00 TL ye yükseltilmesine, daha uygun kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekilinin 18.10.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile iştirak nafakasının 2.000,00 TL’ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi 28.02.2022 tarihinde bizzat tebliğ edilmesine karşın cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, müşterek çocuğun yaşı, artan ihtiyaç düzeyi, annenin gelir durumuna göre bu giderlere yapacağı katkı oranı ile davalının gelir durumu karşılaştırıldığında ve müşterek çocuğun zorunlu ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları, davalının adına 3 tane aracın kayıtlı bulunması ve davalının nafakanın artırılması talebine bir diyeceğinin olmadığını, artırım miktarını mahkemenize bıraktığı şeklinde beyanı, ilk nafaka takdiri üzerinden geçen süre ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ıslah ile talep edilen miktarın kısmen kabulüne kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun yüksek yararının olması gerektiği, çocuk ... ile yapılan bireysel görüşmede babasının Cumartesi ve Pazar günü işe gittiğini, hafta sonu sabah uyandığında babasının işe gitmiş olduğunu, babası ile etkin bir zaman geçiremediği ve çocuğun sağlıklı kişilik gelişimi için uygun olmadığı, müşterek çocuğun düzenini aksattığı, her hafta sonu kişisel ilişki tesisinin çocuğunun yerleşik düzenini aksattığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 182 nci ve 330 uncu maddesi gereğince davanın kabulüne, çocuk yararına hükmedilen 300,00 TL nafakanın 700,00 TL artırılarak 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, çocuk ile baba arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü haftası Cuma günü saat 17.00'den - Pazar saat 18.00'e, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ila 3. günü 18.00 arası, her yıl 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 15 Temmuz, 29 Ekim, çocuk davalı ve davalı babanın doğum günlerinde saat 15.00 ila 19.00 arası, okulların ilk ara verme tatilinde Pazartesi saat 09.00 ila takip eden Pazar günü saat 18.00 arası bir hafta süreyle, Sömestr (Yarıyıl) Tatilinin ilk hafta Pazartesi saat 09.00 ila takip eden Pazar günü saat 18.00 arası bir hafta süreyle, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09.00 ila 31. günü saat 18.00 arası kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun tüm eğitim ve kişisel giderlerini karşıladığını, nafaka miktarının çocuğa değil davacının şahsi giderlerine harcanacağının aşikar olduğunu, baba ile ortak çocuğun bir araya gelme sürelerinin kısıtlandığını, zaman aralıklarının uzatıldığını, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, itirazlarının dikkate alınmadığını, çocuğun ödevlerinin aksamadığını, babası ile son derece sağlıklı vakit geçirdiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getireceği ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağı, bu şekilde kurulan kişisel ilişkide her hafta sonu yer ve ortamı değişen çocuğun da yüksek yararı bulunmayacağı, ayın belirli hafta sonlarını içerecek biçimde kişisel ilişki kurulması çocuğun yüksek yararına olacağı, dosya içinde mevcut SİR raporunda belirtilen şekilde kişisel ilişki tesisi yoluna gidilmesinde; hükmedilen iştirak nafakası miktarının çocuğun ihtiyaçları ve aradan geçen zaman dikkate alındığında uygun olduğu dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuğun tüm eğitim ve kişisel giderlerini karşıladığını, nafaka miktarının çocuğa değil davacının şahsi giderlerine harcanacağının aşikar olduğunu, baba ile ortak çocuğun bir araya gelme sürelerinin kısıtlandığını, zaman aralıklarının uzatıldığını, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, itirazlarının dikkate alınmadığını, çocuğun ödevlerinin aksamadığını, babası ile son derece sağlıklı vakit geçirdiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan iştirak nafaka miktarının artırılması ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında kişisel ilişki süresinin sınırlandırılmasının çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 323 üncü, 330 uncu ve 331 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin iştirak nafakasının artırılmasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.