Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4769 E. 2024/2970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında kadının ziynet eşyalarının iadesi talebinin reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Ziynet eşyalarının bir kısmının ev alımında kullanıldığı ve alınan evin davacı kadın adına tescil edildiği, diğer kısmının akıbetinin ise davacı tarafından ispatlanamadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1199 E., 2023/481 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/664 E., 2022/155 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evlenmeden önce biriktirdiği ve düğünde takılan altınların davalı tarafından alındığı ve iade edilmediği iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; çocuklara takılan altınların ayrı bir davaya konu olabileceğini, davacının talep hakkının olmadığını, bu kadar altının olmadığını, kadının hiçbir zaman iyi gelir getiren düzenli bir işinin olmadığını, altınların kadının uhdesinde kaldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanıkların birbirlerine uyumlu beyanları ile davacıya ait bir kısım ziynetlerin bozdurularak ev alımında kullanıldığı, bu evin davacının kabulünde de olduğu üzere davacı adına kayıtlı olduğu, her ne kadar ziynetler bozdurulmuş ise de ziynet yerine geçen evin davacı üzerine kayıtlı olması sebebiyle ziynetlerin davalı uhdesinde olmadığının kabulünün gerektiği; davacı tarafından bekarken veya evlendikten sonra davacı tarafından alındığı veya davacıya hibe edildiği iddia olunan ve ev alımında kullanılmayan ziynetlerin varlığı ise ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynetleri kullanılarak alınan ev kadın adına kayıtlı olmakla birlikte bu ziynetler kadının şahsi eşyası olduğundan kadına iadesi gerektiğini, davacı aleyhe hükmedilen vekâlet ücretinin davanın reddi nedeniyle maktu olması gerekirken nispi olarak hesaplanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanıklarının beyanları ve davacı kadının da kabulünde de olduğu üzere bir kısım ziynetler bozdurularak alınan bağımsız meskenin davacı kadın adına tapuya tescil edildiği, diğer bir kısım ziynetin bozdurulup bozdurulmadığı yönünden ise tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, taraflardan aktarılan beyanların hükme esas alınamayacağı, bu haliyle ispat yükü kendisine düşen ve davasını dayandığı delillerle kanıtlayamadığı; konusu para ile değerlendirilebilen ziynet eşyalarının iadesi davası reddedildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davalı erkek yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca dava değeri üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilen nispi vekalet ücreti miktarında herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kişisel eşyaları ile yapılan tasarrufun bu şekilde değerlendirilemeyeceğini, davalının iade edilmek üzere ev alımında kullandığını ispatladığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 226 ncı, 220 nci ve 222 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 190 ıncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.