"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/624 E., 2023/325 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mardin Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/96 E., 2022/73 K.
Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vasisi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vasisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin halen Ağrı M Tipi Cezaevinde hükümlü olduğunu, bu nedenle evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, cezaevinde değil iken dahi kazandığı para ile içki ve uyuşturucu madde satın aldığını, erkeğin ailesinin de kadına kötü davrandığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, takılan altınlardan 1,5 metre zincir, alyans ve bir takım altın küpenin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vasisi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin hırsızlık suçu işlediği ve cezaevine girdiği, bu suçun yüz kızartıcı nitelikte olduğu ve erkeğin cezaevine girmesinin taraflar arasındaki evlilik birliğini temelden sarstığı, erkeğin kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadının yoksulluk nafakası ve maddî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata,erkek cezaevinde olduğundan iştirak nafakası talebinin ve ispatlanmayan ziynet eşyaları talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde kişisel ilişki düzenlemesi, reddedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları ile reddedilen ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vasisi vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulünün hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat şartlarının oluşmadığını, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olmadığını, ileri sürerek kararın hükmün tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin hırsızlık suçu işlediği, bu sebeple cezaevinde bulunduğu, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği gibi işlediği suçun yüz kızartıcı nitelikte olduğu, davacı kadının ise kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, gerçekleşen bu durum karşısında birliğin sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu; erkeğin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olmasının yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasına engel olmayacağı, yoksulluk nafakası yükümlüsünün çalışmasına bedensel veya ruhsal bir engeli bulunmadığı sürece, düzenli bir gelirinin bulunmaması onu yoksulluk nafakası yükümlülüğünden kurtarmayacağı, aksi düşünce, yoksulluk nafakası alacaklısının haklarının ileriye dönük olarak kaybedilmesine sebep olacağı, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının kusursuz olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacı kadının çalışmadığı, düzenli ve yeterli gelirinin olmadığı, kusur durumları ve akkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı erkeğin cezaevinden tahliye olduğu tarihten itibaren geçerli olmak üzere kadın yararına yoksulluk ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği; düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından alınıp iade edilmediğini ileri sürerek aynen iade, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep ve dava edildiği, iddianın ileri sürülüş şekline göre ispat yükü kadında olup kadın ziynet eşyalarının rıza dışı ve geri verilmek kaydıyla elinden alındığını ispatlayamadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın ve çocuk yararına davalı erkeğin cezaevinden tahliye olduğu tarihten itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 500,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakasına, davalı erkek vasisi vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine; 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a ) bendi uyarınca ziynet alacağı yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vasisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vasisi vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, davanın kabulü ile ferilerine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne ve fer'îlerine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü, 175 inci, 330 uncu cve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vasisi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek
nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.