"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1404 E., 2023/62 K.
DAVA TARİHİ : 13.12.2016 - 26.01.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/912 E., 2018/766 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin davasının reddine, karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 1992 yılında evlendiklerini, ortak reşit iki çocuklarının bulunduğunu, müvekkili olan davacı erkeğin Dubai'ye çalışmaya gittiğini, döndüğünde davalı kadının kendisine ilgisiz davrandığını, evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, sürekli davacıyı terslediğini, aşağıladığını, ortak hayatın çekilmez hale geldiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; ortak iki çocuklarının bulunduğunu, davacı erkeğin davalıyı aldattığını, fiziksel şiddet uyguladığını, yurt dışında çalışmaya gittiğinde başka biriyle birlikte yaşadığını beyan ettiğini, davacının sorumsuz ve sadakatsiz tutumları nedeni ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini belirterek davacının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina hukuki sebebine, aksi takdirde pek kötü veya ağır derecede onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı ve bu talebin de mahkemece kabul görmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuklar için 3.000,00'er TL iştirak nafakasına, davalı kadın için 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraftan alınmasını talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; karşı davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası yönünden evlilik birliği içerisindeyken davacı-karşı davalı erkeğin karşı davacıya şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, başka kadınlarla yazışmak suretiyle güven sarsıcı davranışlar içerisinde bulunduğu, zina ve pek kötü, onur kırıcı davranış iddialarının ispatlanamadığı, erkeğin kusurlu olduğu anlaşıldığından tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının zina ve per kötü onur kırıcı davranış nedenlerine dayalı davalarının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;pek kötü veya onur kırıcı davranış ve zina hukuki sebebine dayalı olarak açmış olduğu davaların reddi ile maddî ve manevî tazminat miktarları ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; pek kötü veya onur kırıcı davranış ve zina hukuki sebebine dayalı olarak açmış olduğu davaların reddi ile maddî ve manevî tazminat miktarları ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadının zina ve pek kötü onur kırıcı davranış nedenlerine dayalı boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakası talebinin reddi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 161 inci, 162 nci, 174 üncü, 175 inci ve176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.