"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/214 E., 2023/433 K.
DAVA TARİHİ : 03.04.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/316 E., 2021/633 K.
Taraflar arasındaki dava konusu taşınmazın murisin ölüm tarihinde aile konutu olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile dava dilekçesinde belirtilen konutun davacı ve müteveffa Hüseyin Arslan'ın aile konutu olduğunun tespitine ve davacının aile konutu şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile müteveffa Hüseyin Korkmaz'ın 05.03.2013 tarihinde evlendiklerini, müteveffanın vefat ettiği tarihe kadar İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Bebek Mahallesi,... Sokak, 67 pafta, 543 ada, 126 parsel ve 6 numaralı taşınmazda yaşadıklarını, Hüseyin Arslan'ın ölümünden sonra davacının evi terk etmek istememesi sebebiyle miras payına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını talep ettiğini ve mahkemenin taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davası açılması için süre verdiğini belirterek belirtilen adresteki konutun tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.
2.19.12.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun dava dilekçesinde belirtilen konutun murisin sağlığında aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi talebi olduğu belirtilmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının muris ile olan evliliğinde birlik görevlerini yerine getirmediğini, murisin hastanede kalması gerekirken onu eve çıkardığını ve enfeksiyon kaparak ölmesine neden olduğunu, hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermeden dolayı adli soruşturma olduğunu, dava konusu olan konut davalının teyzesine ait iken davalının annesi ve murisin boşanmasının akabinde murise devredildiğini ve konutta davacıdan çok davalının anısı olduğunu belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2007/2-1608 Esas, 2017/964 Karar sayılı kararına göre malik olmayan eşe aile konutunda sağlanan korumanın evliliğin devamı süresince geçerli olduğu ve evliliğin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde malik olmayan eşin söz konusu korumadan yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; konutun murisin sağlığında aile konutu olarak kullanıldığının tespit edilmesinde hukuki yarar olduğunu, davacının miras payına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını talep ettiğini, Mahkemenin de davacıya tespit davası açması için süre verdiğini ve Mahkemenin işbu davanın sonucunu bekletici mesele yaptığını ve taşınmazın halihazırda aile konutu olduğunun tespiti talep edilmiş gibi karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 652 nci maddesi uyarınca evliliğin ölümle sona ermesi üzerine aile konutunda miras payına mahsuben hak talep etmek için sağ kalan eş tarafından açılan taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin olduğu, davacının dava açmakta hukuki yararı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacı ile müteveffa Hüseyin Arslan'ın mernis adreslerinin bu taşınmaz olduğunu, taraf tanıklarının beyanlarından davacı ile müteveffa Hüseyin Arslan'ın evlilikleri boyunca bu taşınmazda yaşadıklarını ve taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını belirterek; istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Bebek Mahallesi,... Sokak, 67 pafta, 543 ada, 126 parsel ve 6 numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davacı ile müteveffa Hüseyin Arslan'ın aile konutu olduğunun tespitine ve davacının aile konutu şerhi konulması talebinin ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın halihazırda boş olduğunu, davacının evlilik sürecinde birlik görevlerini yerine getirmediğini ve eşlerden birinin ölümü ile aile konutu korumasının kalkacağını belirterek usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu olan konutun murisin ölüm tarihinde davacı ve muris tarafından aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 240 ıncı, 279 uncu ve 652 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.