Logo

2. Hukuk Dairesi2023/532 E. 2023/941 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Otizmli müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesi talebinin reddine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair hükmün, çocuğun üstün yararı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin paylaştırılması hususlarına uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve gerekçelerine göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından terditli olarak açılan velâyetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine, müşterek çocukla kişisel ilişki kurulması yönündeki talebin ise kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ödenmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde; tarafların evlilik dışı birlikteliklerinden ... isimli çocuğun dünyaya geldiğini, tarafların bir süre birlikte yaşadıklarını ancak daha sonra davalının hiçbir sebep yokken ailesinin yanına döndüğünü, davalının hamileliğini davacıya çok sonra söylediğini, tarafların çocukları için tekrar bir araya gelme kararı aldıklarını, müşterek çocuğun sağlık sorunları olduğunu ve davalının müşterek çocuğun rahatsızlığı ile ilgilenmediğini, tedavi sürecinde davalının evi terk ettiğini, o günden itibaren davacının müşterek çocuk ile görüşmesini engellediğini, davacının maddî durumunun müşterek çocuğun tedavisini karşılamak için yeterli olduğunu ileri sürerek, müşterek çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde tarafların farklı illerde yaşıyor olması nedeniyle kişisel ilişki süresinin uzun tutularak, sömestr tatillerinde 15 gün, yaz tatillerinde ise üç ay yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; müşterek çocuğun bakım ve eğitimiyle bizzat kadının ilgilendiğini, davacının ise müşterek çocukla ilgilenmediğini, maddî ve manevî bir katkıda bulunmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, otizm rahatsızlığına sahip çocukların alışkanlıklarının değişmesi durumunda olumsuz etkilerin görülme ihtimalinin fazla olduğunu, çocuğun anne şefkatine muhtaç olduğunu ifade ederek davacının velâyetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması talepli davasının reddine, aksi halde anne refakatinde baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama aşamasında alınan sosyal inceleme raporları, müşterek çocuğun bakım ve gözetimi ile ilgili bir ihmalin ortaya konmamış olması, otizmin temel karakteristik özellikleri de göz önünde bulundurulduğunda çocuğun alıştığı düzende yaşamaya devam etmesi gerektiği, çocuk ile anne arasında kuvvetli duygusal bağın oluştuğu değerlendirilerek davacının velâyetin değiştirilmesine yönelik davasının reddine, müşterek çocuğun yaş, gelişim özellikleri ve yüksek yararı göz önünde bulundurularak baba ile çocuk arasında "aynı ilin sınırları içinde oturmaları halinde her ayın 2. ve 4. Cumartesi günü saat 10:00'dan saat 17:00'ye kadar, her yıl Temmuz ayının 1.günü saat 10:00'dan 10. Günü saat 17:00'ye kadar, dini bayramların 2.günü saat 10:00'dan saat 17:00'ye kadar, her yıl babalar gününde saat 10:00'dan 17:00' ye kadar, ayrı yerlerde oturmaları halinde davalı anne refakatinde her ayın 2.Cumartesi günü saat 10:00'dan pazar günü 17:00'ye kadar, her yıl Temmuz ayının 1.günü saat 10:00'dan 10. günü saat 17:00'ye kadar, dini bayramların 2.günü saat 10:00'da saat 17:00'ye kadar, her yıl babalar gününde saat 10:00'dan 17:00'ye kadar" olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine, yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı erkek üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; velâyet taleplerinin reddedildiğini ancak terditli olarak açılan davada davacı ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu buna rağmen davanın reddine şeklinde hüküm kurularak yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu, dosyada yer alan sosyal inceleme raporlarının hüküm tesisi için yeterli olmadığını ileri sürerek, reddedilen velâyetin değiştirilmesi talebi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından velâyetin değiştirilmesi talebine ilişkin verilen ret hükmünün usul ve kanuna uygun olduğu, terditli olarak açılan davalarda ilk talebin reddine bağlı olarak ikinci talep hakkında kabul kararı verilmesi durumunda iki ayrı dava için iki ayrı harç ve yargılama giderlerine hükmedilmeyeceği, somut olayda ikinci talebin kabulüne karar verildiğine göre, yargılama harç ve giderlerine ilişkin hükmün de davacı lehine verilmesi gerekirken davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle, davacı erkeğin velâyetin değiştirilmesi talebine yönelik istinaf itirazının esastan reddine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik istinaf talebinin kabulüyle kararın bu yönden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle yargılama giderlerinin davada haksız çıkan taraftan davalı kadın üzerinde bırakılmasına, davacı erkek lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davacı ile müşterek çocuk arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının otizm rahatsızlığı olan çocuğu olumsuz yönde etkileyeceğini, İlk Derece Mahkemesi tarafından uzman refakati olmadan kurulan şahsi ilişkinin çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu, davacının amacının müşterek çocukla sağlıklı bir şahsi ilişki kurmaktan ziyade kadından intikam almak olduğunu, davacının müşterek çocukla doğumundan itibaren maddî ve manevî olarak hiç ilgilenmediğini, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekâlet ücretine ilişkin tarifenin yanlış tespit edildiğini ileri sürerek kararın kişisel ilişki düzenlemesi ile aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından terditli olarak açılan velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişki kurulması talepli dava neticesinde müşterek çocukla davacı arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hangi tarafa yükleneceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesinin birinci fıkrası, Birleşmiş milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (b) bendi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.