Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5354 E. 2023/5519 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan katkı payı ve katılma alacağı davasında, edinilmiş malların tasfiyesi ve değer tespiti hususunda anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadının banka hesaplarındaki paraların kişisel mal olduğu ve ortak çocuğun ihtiyaçları için harcandığı iddiasının ispatlanamaması, 387 ada 6 parsel 13 nolu taşınmazın davalı-davacı tarafından ortak çocuğa bağış yoluyla devredilmesinin davacı-davalının onayı olmadan yapılması ve davalı-davacının 6430 ada 2 parsel 20 nolu taşınmaza katkısının ispatlanamaması, ... plakalı aracın güncel değerinin belirlenmesine rağmen davalı-davacının talep miktarını aşan kısım için fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulması gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/613 E., 2023/605 K.

KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün birleşen dava yönünden düzeltilmesine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2013/736 E., 2020/655 K.

Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmünün birleşen dava yönünden düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından asıl davada tasfiye konusu banka hesapları ve birleşen dava yönünden, ... erkek vekili tarafından ise asıl davada tasfiye konusu taşınmaz yönünden temyiz edilmekle;

... erkek vekilinin asıl davada tasfiye konusu taşınmaz yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde;

6100 sayılı Kanun'un öngördüğü yargılama sistemine göre, ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesi kararı ... erkek tarafından asıl davada tasfiye konusu taşınmaz yönünden istinaf edilmeyerek onun yönünden kesinleşmiştir. Bu nedenle ... erkek vekilinin, asıl davada istinaf edilmeyen bu yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-davacı kadın vekilinin asıl davada tasfiye konusu banka hesapları yönünden temyiz dilekçesinin incelemesine gelince;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, davalı-davacı kadın vekilinin asıl dava yönünden sadece tasfiye konusu banka hesabı yönünden temyiz ettiği, davalı-davacı kadın aleyhine banka hesabı yönünden tespit edilen ve hükmedilen toplam miktar 96.291,09 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı kadın vekilinin asıl davaya yönelik temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-davacı kadın vekilinin birleşen dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların üniversite mezunu olduklarını, evlendiklerinde müvekkilinin yedek astsubay olduğunu, bu hizmetin ardından müvekkilinin yıllarca özel sektörde üst düzey görevler aldığını, sürekli çok yüksek maaşlarla çalıştığını, davalı-davacının ise 1983-1987 yılları arasında gelir elde etmediğini, 1989-1990 yılları arasında asgari ücretle çalıştığını, sonra öğretim üyesi olarak çalışmaya başladığını, taraflar adına evlilik birliği içinde kayıtlı mallar bulunduğunu davalı-davacı adına tespit edilmiş banka hesaplarında bulunan para, altın ve dövizler ve 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölümde müvekkilinin katılma alacağı ve değer artış payının mevcut olduğunu, hesaplarda bulunan para, altın ve dövizlerin tarafların tamamen ortak birimi ile elde edildiğini, taşınmazın da 49.000,000 TL bedelle alındığını, tarafların bu evin parasını ortak olarak ödediklerini, taşınmazın alınmasında ve tadilatında müvekkilin de katkısının olduğu halde, tapuya tescili davalı-davacı adına yapıldığını, işbu taşınmazın mal kaçırma kastı ile tarafların ortak çocuklarına müvekkilinden habersiz olarak devredildiği belirterek; taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 120.000,00 TL katılma alacağı ve değer artış payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep ve dava etmiş; ... erkek vekili 25.02.2014 tarihli dilekçesinde, talep miktarının taşınmaz yönünden 25.000,00 TL katılma alacağı, 40.000,00 TL değer artış payı alacağı, banka hesapları yönünden de 40.000,00 TL katılma alacağı, 15.000,00 TL değer artış payı alacağı olduğunu açıklamış; ... erkek vekili 28.12.2020 tarihli dilekçesinde, talep miktarını toplam 437.753,33 TL'ye yükseltmiştir.

2. ... erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; 6430 ada 2 parsel 20 nolu bağımsız bölümün müvekkili ile kardeşi adına kayıtlı olduğunu, tarafların ortak geliri ile alınmadığını,...plakalı aracın ortak gelirle elde edildiğini, davalı-davacının hesabından g...ilen paranın ortak birikim olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin malları kendi kazancı ile edindiğini, evlendiklerinde müvekkilinin lise öğretmeni olarak çalıştığını, 1984 yılında gebelik nedeniyle çalışmadığını, 1985 Aralık ayında çalışmaya başladığını, halen öğretim görevlisi olduğunu, davacının çeşitli firmalarda pazarlamacı olarak çalıştığını, müvekkilinin kazancının davacı-davalının kazancından en az iki kat fazla olduğunu, davacı-davalının babasının vefatı ile miras kalan taşınmazlardan henüz hiçbir gelir elde etmediğini; 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölümün kızları adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın 2004 yılında müvekkilinin birikimleriyle edinildiğini ve devrin mal kaçırma amacıyla değil, tek mirasçısı olan kızını güvence altına almak için bağış yoluyla devredildiği; davacı-davalının kendi kardeşi ile ortak olarak sahip oldukları taşınmazın da edinim tarihi itibarıyla davanın dışında olduğunu, 25.800,00 TL bedel ile 28.10.2010 tarihinde satın alınan aracın parasının müvekkilinin banka hesabından ödendiğini, 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölümün parasının beraber ödendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, tadilat için 24.10.2005 tarihinde 25.000,00 TL müvekkilinin kredi çektiğini ve ödemeleri müvekkilinin yaptığını, müvekkilinin hesabında para olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; ... erkek adına evlilik birliği içinde 6430 ada 2 parsel 20 nolu bağımsız bölüm ile...plakalı aracın satın alındığını, aracın bedelinin müvekkilinin hesabından 25.800,00 TL g...ilerek ödendiğini, taşınmazın edinilmesine de müvekkilinin çalışarak elde ettiği gelirle katkısının olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 10,000,00 TL'nin. mal rejiminin sona ermesinden itibaren yürütülecek yasal faizle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; davalı-davacı kadın vekili 05.09.2015 tarihli dilekçesinde, talep miktarının 4.000,00 TL'sinin araç, 6.000,00 TL'sinin taşınmaz yönünden olduğunu açıklamış; davalı-davacı kadın vekili 29.12.2020 tarihli dilekçesinde, talep miktarını toplam 16.500,00 TL'ye yükseltmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden; 28.05.2020 ve 06.07.2020 tarihli hesap raporunda, 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölüm davalı-davacının kişisel malı ile yaptığı katkı oranının %27,47, taşınmazın toplam değeri olan 767.344,06 TL x %27,47 = 210.789,41 TL'nin davalı-davacının kişisel malı için yapmış olduğu katkının güncel değeri olduğu, artık değerin (893.713,89-210.789,41) 1/2 oranında davacı-davalının 341.462,24 TL katılma alacağı bulunduğu; 27.11.2016 tarihli bankacı bilirkişi raporunda, davalı-davacı adına kayıtlı Yapı Kredi Bankası ... Şubesinde bulunan 8.657,00 TL'nin TÜFE verilerine göre güncel değerinin 18.853,01 TL olup bunun 1/2'si olan 9.426,50 TL'nin katılma alacağı, İş Bankası ... ... Şubesinde bulunan 537.38 Doların güncel değerinin 21.928,49 TL olup 1/2 katılma alacağı miktarının 10.694,25 TL katılma alacağı, İş Bankası ... ... Şubesinde bulunan 15.208,17 Euro hesabının güncel değerinin 90.050,07 TL olup 1/2 payının 45.025,04 TL katılma alacağı, İş Bankası ... ... Şubesinde bulunan 28.603,85 TL'nin güncel değerinin 62.290,60 TL olup 1/2 katılma alacağının 31.145,30 TL katılma alacağı bulunduğunun belirtildiği, bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile, 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölüme ilişkin toplam 341.462,24 TL artık değere katılma alacağı, Yapı Kredi Bankasında bulunun TL hesabına ilişkin 9.426,50 TL katılma alacağı, İş Bankasında bulunan dolar hesbına ilişkin 10.694,25 TL katılma alacağı, İş Bankasında bulunan Euro hesabına ilişkin 45.025,04 TL katılma alacağı, -İş Bankasında bulunan TL hesabına ilişkin 31.145,30 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

2. Birleşen dava yönünden de; 28.05.2020 ve 06.07.2020 tarihli hesap raporunda, 6430 ada 2 parsel 20 nolu bağımsız bölümün tapu kayıtlarından önceki malın ...'ın taşınmazdaki intifa hakkını üzerinde tutarak taşınmazın kuru mülkiyetinin 1/2 hissesinin ...'a, 1/2 hissesinin davacı-davalının kardeşi ...'a satış sebebiyle devrettiği, her ikisinin kardeş oldukları, babaları ...'in ise taşınmazı devreden ...'in erkek kardeşi olduğu, tarafların ise halaları olduğu, taşınmazın 1/2 hissesinin devir tarihi itibarıyla taraflar arasında mal ayrılığı rejimi döneminde edinildiği, davacı-davalının kişisel malı olduğu, davalı-davacının bu taşınmazda katkı payı talep edebilmesi için taşınmazın satın alınmasında parasal olarak maddî bir katkısının bulunması gerektiği, dosyada dinlenen ... tanıklarından ... ve ... ile, davalı-davacı tanığı Aygen'in beyanları ile taşınmazın davacı-davalının halası tarafından babaları Mehmet'e olan borcu nedeniyle ... ve ... adlarına devredildiği, taşınmazın ... tarafından herhangi bir bedel ödenmeden edinilmiş olduğu, davalı-davacı tarafından taşınmazın edinilmesinde katkının bulunmadığı;... plakalı aracın 28.12.2010 tarihinde edinildiği, davalı-davacının kişisel malı ile aracın edinilmesinde katkıda bulunduğuna dair somut veri bulunmadığı, aracın tasfiye tarihindeki değeri üzerinden 1/2 oranında 16.500,00 TL katılma alacağı bulunduğunun belirtildiği, bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiği gerekçesiyle;... plakalı araç yönünden 16.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davacı-davalıdan alınarak davalı-davacısıya ödenmesine, 6430 ada 2 parsel 20 nolu bağımsız bölüme ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölümün devrinin ortak çocuğa yapılmış bağış niteliğindeki hukuken geçerli bir işlem olduğunu, müvekkilinin banka hesaplarındaki paraların kişisel mal olup hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiğini, 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölüm alınırken müvekkilinin babasından ve eniştesinden gelen paraların dikkate alınmadığını, ayrıca 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölümün tadilatı sırasında müvekkili tarafından çekilen 25.000,00 TL kredinin ve müvekkili tarafından kredi ödemesi nedeniyle yapılan paraların dikkate alınmadığını, taşınmazın kaba inşaat olarak alınıp sonradan tamamlanmasının göz önüne alındığında bilirkişi hesabının hatalı olduğunu, taşınmazın edinme bedeli olarak tapudaki miktarın dikkate alınmadığını, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, taşınmazın değerinin yüksek belirlendiğini; banka hesaplarının kişisel hesaplar olduğunu, boşanma dava tarihinde hesaplarda para olmadığını, paraların tarafların ortak çocuğu için harcandığını, tarafların gelirleri arasında büyük fark bulunmasına rağmen kişisel hesaplardaki paranın edinilmiş mal kabul edilmesinin isabetli olmadığı gibi 8.657,00 TL'lik hesaptaki birikimin güncelleme yapılarak 19.000,00 TL tespit edilmesinin hukuk dışı olduğunu; birleşen davada 6430 ada 2 parsel 20 nolu bağımsız bölüme ilişkin davacı-davalının halasının yaptığı işlemin bağış değil satış olduğunu, tapuda da işlemin bu şekilde gösterildiğini, halanın ... ve kardeşi dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğunu, babası dahi sağ iken onların mirasçı olamayacağını, işlemin karşılıksız kazandırma olmadığını;... plakalı araca ilişkin olarak yapılan bedel tespitinin düşük olduğunu belirterek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-davacı kadın vekilinin asıl dava yönünden istinaf itirazlarının incelemesinde; davalı-davacının asıl davaya konu malların edinilmiş mal olmadığını ispat edemediği, katılma alacağının Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek olmadığı; 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölümün tarafların edinilmiş malı olduğu, taşınmazın boşanma dava tarihinden önce 1 yıl içinde davalı-davacı kadın tarafından tarafların ortak çocuklarına bağış yolu ile devredildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, taşınmazın tarafların ortak çocuğuna devredilmiş olsa da bu konuda ... erkeğin onayının alınmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, bu taşınmazın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 229 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki istisna kapsamında tutulan olağan hediyelerden sayılamayacağı, buna göre davalı-davacının katılma alacağını azaltma kastı ile taşınmazı devrettiğine yönelik Mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece davalı-davacı tarafından kişisel malı olduğu iddia edilen 13.000,00 TL paranın artık değere katılma alacağının hesabında dikkate alınarak lehine denkleştirme yapıldığı, bu taşınmazın tadilatı sırasında davalı-davacı tarafından kullanılan 25.000,00 TL kredinin evlilik birliği içerisinde geri ödemelerinin yapılarak kredi borcunun kapatıldığı, davalı-davacının evlilik içerisindeki çalışma karşılığı edindiği gelirlerin edinilmiş mal olduğu, kredi borcunun davalı-davacı tarafından kişisel malından ödendiğinin iddia ve ispat edilemediği, hükme esas alınan hesap raporunda taşınmazın kaba inşaat halindeki seviyesi ve edinildiği andaki 85 m2 yüz ölçümü üzerinden hesaplama yapılmış olduğu, davacı-davalının taşınmazın 49.000,00 TL'ye alındığını iddia ettiği, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda taşınmazın kıymet bilirkişi raporuna göre edinme tarihindeki değerinin 47.326,16 TL olarak belirlendiği, buna göre ... tarafından bildirilen değere göre kıymet bilirkişisi tarafından tespit edilen değerin hayatın olağan akışına uygun olduğu, tapuda yazan 17.000,00 TL satış bedelinin gerçek değeri yansıtmadığı, hükme esas alınan hesap raporunun açıklanan ilke ve yasal düzenlemelere uygun olduğu; davalı- davacının banka hesaplarında bulunan paraların boşanma dava tarihinden önceki yaklaşık 1 ay içerisinde aynı gün veya yakın tarihlerde çekilmiş olduğu, boşanma dava tarihi itibariyle evlilik birliği içerisinde ihtiyaçlar için harcandığı kabul edilemeyeceği gibi bu yönde bir iddianın da bulunmadığı, davalı-davacının dilekçelerin teatisi aşamasında anılan paraların tarafların ortak çocuğunun eğitim ihtiyaçları için çekildiğine yönelik savunması bulunmadığı, bu konuya ilişkin daha sonraki beyanlarının savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, Mahkemece verilen asıl davaya ilişkin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği; her ne kadar ... vekilinin inceleme aşamasında 06.03.2023 tarihli dilekçesi ile, 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölümün rayiç değerinin düşük kaldığını belirterek yeniden değerinin belirlenmesini talep etmiş ise de, davacı-davalının Mahkemece verilen hükmü istinaf etmediği, hükme esas alınan taşınmazın değerinin davalı-davacı yönünden kazanılmış hak teşkil ettiğinden davacı-davalının anılan talebi değerlendirilmeye alınmadığı gerekçesiyle; davalı-davacı kadın vekilinin asıl dava yönünden başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekilinin birleşen dava yönünden istinaf itirazlarının incelemesinde; 6430 ada 2 parsel 20 nolu bağımsız bölümün öncesinde davacı-davalının halası Ayşe'ye ait iken, intifa hakkı üzerinde bırakarak 08.10.1999 tarihinde taşınmazdaki 1/2 hissesini davacı-davalıya, 1/2 hissesini de dava dışı davacı-davalının kardeşine satış gösterilerek devrettiği, halanın ölümü üzerine taşınmazdaki intifa hakkının kendiliğinden sona erdiği, 16.09.2014 tarihinde taşınmazın üçüncü kişiye satıldığı, taşınmazdaki 1/2 hissenin eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olduğu dönemde edinildiği, her ne kadar anılan taşınmazın edinildiği dönemde davalı-davacı da çalışarak gelir elde etmekte ise de, taşınmazın önceki malikinin davacı-davalının halası olduğu, davacı-davalının tanık beyanlarına göre, halanın davacı-davalının babasına borçlarının bulunduğu, ona olan borçlarına karşılık taşınmazdaki intifa hakkını üzerinde bırakarak taşınmazı eşit hisselerle ... ve kardeşine devrettiği, davalı-davacı kadının tanığı olarak dinlenen yengesi Aygen'in de beyanında taşınmazlardan birinin davacı-davalının halasından kaldığını bildiği yönündeki beyanının davacı-davalının savunmasını doğruladığı, taşınmazın tamamen ... erkeğin kişisel malı olduğunun ispat edildiği, işlemin tapuda satış olarak gösterilmesinin ispat edilen bu durumu ortadan kaldırmadığı, buna karşılık davalı-davacının başkaca delillerle taşınmaza katkısını ya da para ile satın alındığını ispat edemediği; davalı-davacının birleşen dava dilekçesinde taşınmaz ve araca ilişkin katkı payı ve artık değere katılma alacağı istediği, belirsiz alacak olarak açtığı davasında şimdilik dava değerini 10.000,00 TL olarak gösterdiği, 05.09.2015 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesindeki talebin 4.000,00 TL'sinin araca, 6.000,00 TL'sinin taşınmaza ilişkin olduğunu açıkladığı, daha sonra dava değerini 16.500,00 TL'ye yükselttiği, Mahkemece davalı-davacı kadın tarafından harçlandırılan 16.500,00 TL'nin 6.000,00 TL'sinin taşınmaza ilişkin bulunduğu, taşınmaza yönelik katkı payı alacağı talebinin de reddedildiği, araç yönünden davalı-davacı lehine 9.500,00 TL artık değere katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken taşınmaza ilişkin davanın reddedilmesine rağmen harçlandırılan tüm dava değerinin araca ilişkin kabul edilerek hüküm kurulması doğru değil ise de, davacı-davalının istinaf itirazı bulunmadığından bu hususun kararın düzeltilmesi sebebi yapılmadığı;...plakalı aracın edinilmiş mal olduğu, her ne kadar davalı-davacının aracın bedelini edinilmiş mal olan gelirleri dışında kişisel malından ödediğini ispat edemediği, ancak aracın karar tarihinden yaklaşık 1 yıl 8 ay önceki değeri dikkate alınarak artık değere katılma alacağının hesaplanması doğru görülmediği, bilirkişiden aracın sürüm (rayiç) değerinin belirlenmesi için ek rapor alındığı, aracın 06.03.2023 tarihindeki değerinin 245.000,00 TL, davalı-davacının araca ilişkin artık değere katılma alacağının 122.500,00 TL olduğu, davalı-davacının bu sebeple istinaf itirazı yerinde görüldüğü, fakat davalı-davacının yargılama sırasında 16.500,00 TL talepte bulunduğundan, hükümde fazlaya ilişkin alacak yönünden bir düzeltme yapıldığı, davalı-davacının yönünden (122.500,00 - 16.500,00) 106.000,00 TL artık değere katılma alacağı bulunduğundan fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davalı-davacı kadın vekilinin birleşen dava yönünden başvurusunun kısmen kabulü ile, hükmün düzeltilmesi karar verilmiştir.

3. Sonuç olarak; davalı-davacı kadının istinaf başvurusunun birleşen dava konusu...plakalı araç yönünden kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının araca ilişkin gerekçesinin ve hükmün (3) nolu bendinin fazlaya ilişkin alacak yönünden düzeltilerek bu konuda hüküm tesisine, davalı-davacı kadının asıl davaya karşı tüm, birleşen davaya karşı sair istinaf başvurusunun esastan reddine; asıl ve birleşen davada esastan reddine karar verilen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada Mahkeme hükmünün (3) nolu bendine "ödenmesine," kelimesinden sonra gelmek üzere "fazlaya ilişkin alacağın saklı tutulmasına" cümlesinin eklenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... erkek vekilinin temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen karar tarihi itibariyle değerlerin güncel, birbirine yakın ve adalete uygun olduğu için istinaf yoluna başvurulmadığını, birleşen davada tasfiye konusu araç yönünden rayiç değerin güncellendiğini, aracın değerinin arttığını, Bölge Adliye Mahkemesinden 387 ada 6 parsel 13 nolu bağımsız bölümün değerinin de güncellenmesinin talep edildiğini, ancak reddedildiğini, kararın açıkça adaletsiz olduğunu, davalı-davacının kötüniyetli olduğunu, istinaf edilmeyen karar için kazanılmış haktan söz edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde; müvekkilinin banka hesaplarındaki paraların kişisel mal olup hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiğini, boşanma dava tarihinde hesaplarda para olmadığını, paraların tarafların ortak çocuğu için harcandığını, tarafların gelirleri arasında büyük fark bulunmasına rağmen kişisel hesaplardaki paranın edinilmiş mal kabul edilmesinin isabetli olmadığını; 6430 ada 2 parsel 20 nolu bağımsız bölüme ilişkin davacı-davalının halasının yaptığı işlemin bağış değil satış olduğunu, tapuda da işlemin bu şekilde gösterildiğini, halanın ... ve kardeşi dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğunu, babası dahi sağ iken onların mirasçı olamayacağını, işlemin karşılıksız kazandırma olmadığını;... plakalı araca ilişkin olarak yapılan bedel tespitine ilişkin istinaf talepleri kabul edilmesine rağmen temyiz aşamasında da aracın güncel değerinin değişeceğini, müvekkilinin mağdur olmaması için aracın karara en yakın tarihteki değerinin belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini belirterek asıl davadaki banka hesapları yönünden davanın reddine, birleşen davada taşınmaz yönünden davanın kabulüne, birleşen davada araç yönünden yeniden rapor alınmasına karar verilmesini gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, usuli kazanılmış hak, katkı payı alacağında ispat yükü ve katkının ispat edilip edilemediği, kişisel mal savunması ve ispatı, güncel değer noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Asıl dava yönünden taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin incelemesinde;

A. ... erkek vekilinin asıl davada tasfiye konusu taşınmaza yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yönlerin temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

B. Davalı-davacı kadın vekilinin asıl davada tasfiye konusu banka hesapları yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Birleşen dava yönünden davalı-davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Rukiye'ye yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine g...ilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.