"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/742 E., 2023/347 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının velâyet ve kişisel ilişki yönlerinden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine iştirak nafakasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL müvekkili için aylık 1.000,00 TL olmak üzere 2.000,00 TL tedbir nafakası, boşanma kararı ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli, 2017/456 Esas, 2019/716 Karar sayılı kararıyla; önceden tarafların tartışıp kadının eve geri döndüğü, bu barışma ile önceki döneme ait davranışların affedildiğinin kabulü gerektiği, önceki döneme ait yaşananların hükme esas alınmadığı, bu barışma sonrasında tarafların kardeşlerinin boşanma yüzünden aralarının açılması dışında tanıkların görgüye dayalı ve taraflara kusur atfedilecek bir beyanda bulunmadıkları, evlilik birliğinin tarafların eşit kusurlu davranışlarıyla temelinden sarsıldığı gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ayrılık sürecinde annesiyle yaşayan ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ve kadın için ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak, yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili; kusur belirlenmesi, karşı davanın kabulü, kadın lehine hükmedilen tedbir ve süresiz yoksulluk nafakası, velâyet, iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli, 2020/121 Esas, 2021/1786 Karar sayılı kararıyla; davacı- davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları, velâyet ve iştirak nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 18.05.2022 tarihli kararı ile tarafların ortak çocuğu ... 2013 doğumlu olup, yargılama sırasında idrak çağına ulaştığı, İlk Derece Mahkemesince, ortak çocuk ...’nın bizzat ya da istinabe yoluyla velâyet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan yeniden inceleme ve rapor istenip, ebeveyn ve ortak çocuk ile görüşülmek suretiyle, ortak çocuğun eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velâyet hakkındaki görüşünün uzmanlar tarafından alınması, toplanan diğer delillerler birlikle değerlendirilmek suretiyle, velâyet ve kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile ortak çocuk ...nın velâyetine ve kişisel ilişkiye karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kısmen kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi hükmünün velâyet ve kişisel ilişki yönlerinden bozulmasına, bozma nedenine göre iştirak nafakasına yönelik temyizen incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çocuğun beyanı, sosyal inceleme raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; annenin velâyetin anlam ve sonuçlarının farkında olduğu, annenin velâyeti ifa edemeyecek durumda olduğu ispat edilemediği gibi çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığından, hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilemediği, çocuğun alıştığı çevre ve düzen de gözönüne alındığı belirtilerek velâyetin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında her ayın 1. ve 3. haftası cuma akşamı saat 19.00'dan, aynı haftanın pazar günü akşam saat 18.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 09.00'dan aynı gün akşam saat 20.00'a kadar, sömestir (yarıyıl) tatilinin ilk pazar günü sabah saat 09.00'dan aynı haftanın pazar günü saat akşam 19.00'a kadar, her yılın temmuz ayının 15inci Günü sabah saat 09.00'dan aynı yılın Ağustos ayının 15inci günü saat 09.00'a kadar, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her sene belirlenen ara tatillerin birisinin anne yanında diğerinin baba yanında geçirilecek şekilde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL üzerinden iştirak nafakasının davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili; velâyeti kendisine bırakılan annenin, bir başkası ile resmi nikahla evlendiği, evlendikten sonra ortak çocuğu babasının evinde bıraktığı, yeni evlilik yaptıktan sonra ortak çocuğunun velâyetine ilişkin görev ve sorumluluklarını bir kenara bırakarak hareket ettiği, çocuğun bakım ve özenine ilişkin velâyet hakkının getirdiği sorumlulukları başkalarına devrettiği, ortak çocuk yanında olmadığı halde müvekkil davacıdan çocuk için iştirak nafakası almaya devam ettiği, bağlanan nafaka miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; velâyet ve iştirak nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, velâyet düzenlemesi, iştirak nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince işlem ve araştırma yapılmış olduğu anlaşılmakla; davacı- davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.İlk Derece Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli kararında; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ve kadın için aylık 250,00'şer TL tedbir, 300,00'er TL iştirak, yoksulluk nafakasına, kadının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlenmesi, karşı davanın kabulü, kadın lehine hükmedilen tedbir ve süresiz yoksulluk nafakası, velâyet, iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davacı- karşı davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları, velâyet ve iştirak nafakası yönünden temyiz isteminde bulunulmuş olup Dairece ortak çocuk ...'nın velâyeti ve kişisel ilişki konusunda hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre iştirak nafakası temyizinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin bozma sonrası verilen kararıyla; ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen ilk hükme karşı davalı- davacı kadın tarafından istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulmaması sebebiyle iştirak nafakasının miktarı yönünden davacı- davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. İlk Derece Mahkemesince davacı- davalı erkek yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin, ortak çocuk yararına 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı parağraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.