Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5608 E. 2024/2093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğe kusur isnad edilememesi ve davacı kadının boşanma davası açabilmesi için davalı erkeğin en azından kısmi kusurunun ispatlanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/781 E., 2023/802 K.

DAVA TARİHİ : 07.12.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gemerek Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/206 E., 2022/206 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 09.10.2021 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığını, evliliğin temel unsurlarından olan cinsel birlikteliklerinin gerçekleşmediğini, bu durumun temel sebebinin davacı kadından kaynaklı olduğunu, iki yabancı gibi, sürekli farklı odada kaldıklarını, davacı kadının ortak evden ayrılıp babasının evine döndüğünü, davalının da kendisinden boşanmak istediğini, maddî manevî tazminat, her çeşit nafaka ve benzeri hiçbir talebinin bulunmadığını, her ikisinin de karşılıklı olarak kendi rızaları ile boşanmak istediklerini, davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesini aynen kabul ettiğini, herhangi bir şikayetinin bulunmadığını, herhangi bir maddî manevî tazminat talebinin olmadığını, boşanmayı istediğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; cinsel birliktelik yükümlülüğünü yerine getirmediği davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğundan, davalının ise herhangi bir kusurunun varlığı ispat edilemediğinden, emsal Yargıtay içtihatları doğrultusunda ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda davacı eşin kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, emsal Yargıtay kararlarında kusurlu eşin de boşanma davası açabileceğinin yazılı olduğunu, evliliğin devamında yarar olmadığı, davalarının kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Tarafların evliliğinin iki ay kadar sürdüğü, davacı kadın vekili dava dilekçesinde kadından kaynaklı olarak aralarında cinsel beraberliğin yaşanmadığını, iki yabancı gibi sürekli farklı odada kaldıklarını, ortak evden ayrılıp babasının evine döndüğünü, davalının da kendisinden boşanmak istediğini, davalı ise cevap dilekçesinde davacının dava dilekçesinde beyan ettiği tüm hususları kabul ettiğini, boşanmak istediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Tarafların evliliği 1 yıldan az sürdüğü için davanın anlaşmalı boşanma (TMK.nun 166/3. mad.) davası olarak değerlendirilememiştir. Dinlenen davacı tanıkları uyarınca taraflar davacının eşi ile cinsel beraberlik yaşamak istememesinden ve davacının davalıyı istememesi nedeniyle ayrılmışlardır. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı olarak boşanmaya hükmedilebilmesi için davalının az da olsa kusurlu olduğunun belirlenmesi şarttır. Davacı dava dilekçesinde davalıya kusur isnat etmemiş, dinlenen tanık beyanlarına göre de davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı; aksine tarafların ayrılığının davacıdan kaynaklandığı, davacının boşanma davasının TMK nun 166/1. maddesi uyarınca reddi kararında ve tarafların kusur derecelerinin belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı; bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu..." gerekçesiyle, yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar etmiş, ayrıca davalı tarafın davacı ile tartıştığı, kavga ettiği, davacı ile anlaşamadığı hususunun tanıklar tarafından dile getirildiği beyanla davanın kabulü istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.