"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2811 E., 2023/796 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/572 E., 2022/303 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların 09.07.2005 tarihinde evlendiklerini, 2010 doğumlu Demir adında bir ortak çocuklarının olduğunu, son 5 yılda taraflar arasında cinsel yaşam kalmadığını, 2020 yılının Ocak ayından beri tarafların hiç konuşmadan aynı evde yaşadıklarını, davalının müvekkilini önemsemediğini, yokmuş gibi davrandığını, tarafların 2020 yılı Ekim ayında pedagoga gittiğini ancak davalının kusurlu hal ve tavırlarına devam ettiğini, davalının müvekkiline onu sevmediğini söylediğini, davalının müvekkilinin mesleki kariyerini kıskanarak kin ve nefret beslediğini, müvekkilinin davalının çantasında viagra ve geciktirici sprey bulduğunu beyan ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına 250.000,00 TL maddî tazminat ile 400.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarına gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinde taraflar arasındaki anlaşmazlığın sebebi olarak gerçekçi bir gerekçe bulunmadığını, müvekkilinin evlilik birliğinin kendisine yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, tarafların cinsel hayatları hakkındaki iddialarının gerçek dışı olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 09.07.2005 tarihinde evlendikleri, ortak 18.09.2010 doğumlu ... isimli çocuklarının olduğu, davalının boşanmayı istemediği, tarafların halen aynı evde yaşadıkları, davacı tarafça; davalının eşine gerekli özeni göstermediği, eşine karşı ters davrandığı, yatakları ayırdığı, konuşmadığı, uzun süredir cinsel hayatlarının olmadığı iddia edilmiş ise de, dinlenen tanıklarının taraflar arasındaki herhangi bir kavgaya tartışmaya tanık olmadıkları şekilinde beyanda bulundukları, dinlenen davacı tanıklarının beyanları soyut ve duyumdan ibaret olup davacı tarafça sunulan deliller ve dinlenen tanık beyanları ile davalının herhangi bir kusuru ispat edilememiştir. Taraf beyanları ve dinlenen tanık beyanlarından tarafların aynı evde yaşadıkları ancak yataklarını ayırdıkları, son yıllarda cinsel birlikteliklerinin olmadığı, uzun zamandır tarafların birbirleriyle konuşmadıkları, iletişim kurmadıkları, birbirlerine karşı ilgisiz oldukları, birlikte yemek yemedikleri, evden ayrı ayrı çıktıkları, ortak evin paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları ve dolayısıyla taraflar arsında bir geçimsizlik olduğ sabit ise de bu durumun kimden kaynaklandığının anlaşılamadığı gibi davalı erkekten kaynaklandığının ispat edilemediği bu nedenlerle davacı tarafından açılan boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için davalının az da olsa bir kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerekmekte olup davalı erkeğe atfedilebilecek bir kusur ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
2.Karara karşı davacı kadın vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen geri çevirme kararı doğrultusunda İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ek kararı ile; gider avansının tamamlanması için 05.10.2022 tarihinde "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 344 üncü maddesi gereğince 250,00TL istinaf gider avansının tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde dosyaya yatırılması, aksi halde istinaf isteminden vazgeçmiş sayılacağı ihtar olunur" şeklinde düzenlenen muhtıranın davacı vekiline elektronik tebligat olarak tebliğe çıkarıldığı, davacı vekilinin tebliğe rağmen 1 haftalık kesin süresi içeresinde masrafı tamamlamadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2022 tarih ve 2020/572 esas, 2021/303 sayılı asıl kararının davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf tarihinde 100,00 TL gider avansı yatırıldığı, daha önce yatırılan ve dosya içerisinde bulunan gider avansının dikkate alınmadığı, mahkemenin 05.10.2022 tarihli muhtırasının elektronik tebligat sistemine yansımadığı, herhangi bir bildirim gelmediği, bu sebeple eksik yatırılan harç ya da istinaf gideri bulunmadığı, kaldı ki gider avansının eksik yatırılması halinde bu şekilde karar verilemeyeceği, eksikliğin her zaman tamamlanabileceğini beyanla ek karar ve asıl kararın tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf gider avansının yeterli olmadığının anlaşılması üzerine dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi neticesinde mahkemece usulünce düzenlenen 05.10.2022 tarihli muhtıranın davacı vekili Av. ... adına elektronik tebligat yoluyla gönderildiği, e-tebligat mazbatasının 10.10.2022 tarihinde "otomatik olarak okundu sayıldı" şerhi ile vekile tebliği edildiği, muhtırada 250,00 TL gider avansının 1 haftalık kesin süre içerisinde dosyaya yatırılmaması halinde istinaf isteminden vazgeçilmiş sayılacağının yazılı olduğu, ancak davacı vekilinin gider avansını en son 17.10.2022 tarihinde yatırması gerekirken 26.10.2022 tarihinde yatırdığı, sistemden yapılan incelemeye göre, davacının istinaf tarihi itibariyle sadece 75,70 TL gider avansının kaldığı, bunun da istinaf giderlerini karşılamaya yetmeyeceği, bu itibarla mahkemece, eksik gider avansının süresinde yatırılmaması nedeni ile kararın davacı tarafından istinaf edilmemiş sayılmasına ilişkin 24.10.2022 tarihli ek kararında ve kararın gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği belirtilerek davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin ek kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, avans ve harç yatırdıklarını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesinin davacı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik 24.10.2022 tarihli ek kararının ve bu ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 344 üncü maddesi, 346 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik Tebligat’’ başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasının (9.) alt bendi, üçüncü fıkrası ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen 06.12.2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 5. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) alt bendi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...